KOMİSYON KONUŞMASI

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Oldukça geç vakit oldu, gündüz de ben bu konularda değerlendirme yapmıştım ama yani buradaki temel hata, aslında bu detaylı ve önemli eğitimle ilgili konuların Millî Eğitim Komisyonunda çok detaylı çalışılmaması. Ki af gibi çok önemli, detaylı ve ciddi bir konuyu gündemimize alıyoruz. Belki -Lale Hocam'la da bugün konuştuk- hatta bir alt komisyonda çok detaylı çalışılıp da ana komisyona getirilmesi gereken bir konuyu, bu gece vaktinde, çok dar zamanda tartışıyoruz. Gündüz de söyledim, 29'uncu madde araştırma, AR-GE ki biz 2017'de -ben de Parlamentodaydım- bu konuyu çalışmıştık ve bu konuyu desteklemiştik ama şimdi onu biraz tırpanlıyor ve AR-GE kapasitesini ya da AR-GE niteliği artırmak değil de işte "döner sermayeden fiilen uygulanmayan" diyor, neden uygulanmadı 2017'den bugüne? Nasıl bir sorun oldu orada? Bunu açıklığa kavuşturursanız... Şimdi de üniversitenin özel bütçesine vereceğiz. Buraya kaynak ayırabilecek mi, ayıramayacak mı? Yüzde 2'ye düşürüyoruz, yine bunları sorunlu olarak görüyorum ben. Ayhan Hocam çok güzel ifade etti, sözleşmeli doktora sorusu. Araştırmacılar çok değerli, çok önemli ki bu kanun maddesi getirilirken de bu hedeflenmişti ama bundan uzaklaşılıyor.

30'uncu madde, 50/d güvence noktası, bu da sorunlu. Aslında burada benim ima etmek istediğim buydu, aslında Millî Eğitim Komisyonunda bunu tartışsaydık üniversitelerimizde işte özellikle genç öğretim üyelerinin, elemanlarının, araştırma görevlilerinin yetişmeleri noktasında nasıl bir yöntem bulabilirdik? Çünkü 50/d'de işte geçici bir iki yıl ya da farklı üniversitelerde nasıl bir çalışma içinde olabilirlerdi ve daha bilimsel, daha özgür, daha huzurlu bir araştırma ortamı nasıl sağlayabilirdik genç akademisyenlere? Çünkü bugün üniversitelerin temel sorun alanı bu konu, gerekli bir araştırma ortamının olmaması ya da beklenilen ya da istediğimiz.

31'inci maddede de yükseköğretim kurumlarında görevlendirilmesini sağlayacağız unvanlı öğretim elemanlarının. Burada da vakıf üniversiteleri sorunu var, vakıf üniversitelerini de kapsıyor mu bu alan, 31'inci madde? Ki vakıf üniversitelerinde bugün biliyorsunuz temel bir tartışma var. Mevcut görev yapan öğretim elemanları dahi çok büyük sorunlar yaşıyor. YÖK'ün bu konuda bir denetimi oldu bazı üniversitelere. Ne oldu bu denetim? Bunun sonucu ne oldu? Hâlâ çok ciddi sorunlar var vakıf üniversitelerinde, mevcut yasayı uygulamıyorlar. Özlük hakları ve öğretim üyelerinin çalışma ortamları, bilim üretme kapasiteleri çok çok sınırlı ve bu vakıf üniversitelerinde ciddi bir nitelik sorunu var ve öğretim üyelerinin de ciddi yaşadığı sorunlar var, YÖK'ün de bilgisinde bu. Bunlar varken şimdi burada bu kapsama girecek mi, bunu merak ediyorum.

Af konusu, çok ciddi bir konu. Benim akademik ve bilimsel kendi değerlendirmem, çok daha farklı ve çok daha detaylı ve çok daha ciddi bir konu bu. Burada -söylemiştim bugün gündüz de- istisna kapsamına intihal suçlarını da almak gerekiyor. İntihal yapan ve ilişiği kesilenlerin de bu kapsama alınması ya da evrakta sahtecilik yapan, sahte evrakla ilgili ilişiği kesilenlerin de bu kapsama alınması gerekiyor. Bir de geçiş hakkı veriyoruz biz burada şimdi. Burada da başarı sırası sorununu, başarı sırasını iyi dikkate almak lazım. Ya da bu geçiş hakkı gerekli mi, vermek gerekiyor mu? Bunu da bir tartışmak gerekiyor aslında. Bu, biraz sanki kapsamından ve bağlamından çıkacak gibi gözüküyor. Bir ödül gibi de anlaşılabilir. Aksine, üniversitelerdeki öğretim niteliğine de zarar verebilir mi acaba? Ya, dediğim gibi, çok kapsamlı bir konu bu. Şimdi, böyle alelacele getirilip gece yarısı torbada konuşuyoruz ama bunları daha dikkatli tartışmamız gerekiyor.

Son bir dakikada tamamlayacağım.

Üniversitelerin ciddi sorunları var Biz üniversitelerde görev yaptık, üniversitelerde çalıştık ve bugün de gerçekten yasalar yapmaya çalışıyoruz bu sorunları aşmak için ama bunda maalesef başarılı olamıyoruz, daha ciddi çalışmamız gerekiyor. Burada ilişiği kesilenlerin "terörle irtibat, iltisak" kavramlarını da tartıştık ama ben... İbrahim Kaboğlu Hocamız yok bugün sağlık nedeniyle şunu da hatırlatmak istiyorum YÖK'e...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Birçok ilişiği ve irtibatı olmayan ve kanunen ya da yasalarla görevlerine dönmelerinin yolu açılan akademisyenler de var. Bu akademisyenler için de ne yapacağız? Çünkü hiçbir irtibatları yok.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sibel Hanım, toparlayabilirseniz.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Gerçekten görevlerine dönmeleri gerekiyor. İşte, Kaboğlu Hoca, Gergerli Hoca bizim aramızdalar, Parlamentoda görev yapıyorlar ama üniversitelerine dönemiyorlar. Bu konuda da ne düşünüyorsunuz?

Teşekkür ediyorum.