KOMİSYON KONUŞMASI

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Değerli Komisyon üyeleri, değerli bürokratlarımız, teklif sahibi arkadaşlar, basınımızın değerli emekçileri, STK'lerin temsilcileri; öncelikle herkesi saygıyla selamlıyorum.

Evet, yine bir torba yasayla karşı karşıyayız, 55 maddelik bir torba yasa teklifi Meclisin kapanmasına yakın, son günlerde getirildi; dün gece geldi ve biz bugün bunu çok acil bir şekilde görüşüyoruz.

Genel gerekçede bu torba kanun teklifiyle ilgili birkaç nokta var, onlara değinmek istiyorum. Öncelikle, örneğin, genel gerekçede açıklandığı kadarıyla "1994 tarihli 5527 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin yürürlüğe girdiği tarihten günümüze kadar kamu görevlilerinin yararlanacakları ek gösterge rakamlarına ilişkin olarak tüm kamu görevlilerini kapsayacak şekilde genel bir düzenleme yapılmamıştır." deniliyor ve şöyle de devam ediyor: "Kamu görevlilerin ek göstergelerinin yeniden düzenlenmesi ihtiyacını... İçinde bulunduğumuz durum, ülkenin nüfusunda yaşanan artış, bağlı olarak yoğunlukta yaşanan artış, söz konusu hizmetlerin etkin ve verimli bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlayan en önemli unsurlardan biri olan kamu görevlilerinin ek göstergelerinin yeniden düzenlenmesi ihtiyacı."

Şimdi, değerli arkadaşlar, bu, kanun hükmünde kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihten beri görüşülmemiş bir konu. Kamu çalışanlarının ek göstergelerinin yeniden düzenlenmesiyle ilgili -ki bugüne kadar birçok talep vardı- özellikle de bu 3600 ek göstergeyle ilgili talebi kaç yıldır konuşuyoruz ve sürekli sürekli gündeme getiriyoruz, yeni bir şey değil. Sizin bu konuyla ilgili daha önce çalışma yaptığınızı düşünecek olsak bile böyle bir düzenleme acaba bu kadar aceleyle, Meclisin kapanmasına birkaç gün kala hem de 55 maddelik bir torba kanun teklifiyle -ki içinde bu ek göstergelerle ilgili düzenlemelerin dışında başka düzenlemeler de var- bu kadar aceleyle getirilmeli miydi? Şimdi, Sayın Orhan Yegin konuşmasında şöyle bir şey ifade etti, "Tabii ki işimiz zor, herkesi memnun etmemiz, herkesi memnun edecek düzenlemeler yapmamız zor. İnsanı olarak elimizden geleni yaptık, hiyerarşiye dikkat etmeye çalıştık." dedi. Hatta yine, gerekçede de "Bu çerçevede düzenlemeyle kamu görevlilerinin hiyerarşik konumunu, sorumluluk düzeyini, yürütmüş oldukları hizmetleri; her şeyi dikkate alarak bu düzenlemeyi yapmaya çalıştık." yazmışsınız, bunu da söylediniz "İmkânlarımız ölçüsünde bunu yapmaya çalıştık." Ancak getirdiğiniz teklifi incelediğimiz zaman, birçok kesimi yine de memnun edemediğinizi görüyoruz. Herkesi memnun etmek gibi... Tabii ki belki öyle bir kaygınız yok ancak yine de örneğin, bu teklif bize daha önce sunulmuş olsaydı ve muhalefet olarak en azından biz üzerinde çalışacak fırsatı ve zamanı bulmuş olsaydık burada bu konuda çok daha kaliteli bir tartışma yapardık ve bize gelen önerileri, talepleri belli bir süzgeçten geçirerek, daha iyi inceleyerek sizlerle burada daha net bir şekilde tartışma fırsatı bulurduk ama hayır, dün gece on birde geldi, bugün saat birde biz bu teklifi görüşüyoruz.

Teklife baktığımız zamanda birçok kesimle ilgili adalet duygusunu zedeleyen, dengeleri bozacak, önümüzdeki süreçte belki de karşımıza daha büyük sorunlar çıkaracak, çalışanlar arasındaki iç barışı da bozacak bir düzenlemeyi yürürlüğe koyacağımız gibi bir endişeyi de taşıyoruz ve görüyoruz. Tabii, en büyük problem burada. Uzun süredir bu 3600 ek göstergeyle ilgili rakamlar tartışılırken, düzenlemeler tartışılırken Türkiye'de de özellikle enflasyonla birlikte yaşanan ani fiyat artışları ve hayat pahalılığı... Ki tabii, bu da sizin ekonomi yönetiminizin, yanlış ekonomi yönetiminizin, aldığınız kararların sonucu olarak yaşanan pahalılıkla, enflasyonun çok yüksek oranda artmış olmasıyla beraber... Bugün, tüketici enflasyonu yüzde 73'lere -tüketici enflasyonu da yüzde 170'lerin üzerine- çıkmışken getirilen bu düzenlemeyle yapılacak olan artışlar belki sadece enflasyonun gelirde, alım gücünde yaratmış olduğu düşüşü düzeltecek şeyler, aslında bir maaş zammı değil. Bunu, kamu çalışanları üzerinde bir maaş zammı olarak, bir düzeltme olarak değerlendirmeyi de çok doğru bulmuyorum açıkçası, sadece enflasyon farkı üzerine bir düzenleme.

Yine, vermiş olduğunuz etki analizinde toplam etkilenecek kişi sayısını yaklaşık 5,3 milyon olarak belirtmişsiniz. Bugün, açlık sınırının 6.391 lira olduğu ülkemizde getirdiğiniz düzenleme, yine, birçok kesime yaramayacak. Kanun teklifinin maddelerinin bir tanesinde, örneğin, emekli aylığını 2.500 TL'den 3 bin TL'ye yükseltiyorsunuz. 3 bin TL emekli aylığına... Yani ne diyebiliriz bu rakama? Biraz önce açlık sınırını söyledim, 6 bin TL'nin altında bir emekli aylığından bahsediyoruz yani bu yaptığınız bir lütuf değil, öncelikle onun altını çizelim.

Gelen bazı talepler var, dediğim gibi çok inceleme fırsatı bulamamış olmamıza rağmen, vatandaşlarımızdan geldiği için ben paylaşma ihtiyacı duyuyorum ve maddelerde sırası geldiğinde bunlarla ilgili açıklamalarınızı da yaparsanız hem biz bilgilenmiş oluruz hem de bu talepleri bize ileten kamu çalışanları bilgilenmiş olurlar.

Şimdi, örneğin, dile getirilenler vardı burada, ben de tekrar edeceğim bir kısmını. Bize maille şube müdürlerinden gelen bir not, eminim ki iktidar vekillerine de gelmiştir.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Orada başka arkadaşlarımız da belki yorum yapabilirler. Az önce bir önerge dağıtıldı şube müdürleriyle ilgili, onu incelerseniz beklentilere...

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Konuşma yaptığım için önergeyi henüz görmedim ama yine de ben belirtmek istiyorum. "Şube müdürleri 2200'den 3000'e çıkarıldı." diyorlar. Bu, emekli aylığında 150 TL, emekli ikramiyesinde ise 6 bin TL'lik bir fark getiriyor. "Hayal kırıklığına uğradık, 3600 çıkarsa emekli olmayı düşünüyorduk ama şimdi emekli olmayı düşünmüyoruz, maaşlarımızla astlarımızın da gerisinde kaldık." Ne demiştik? İş barışını bozacak, dengeleri bozacak bir düzenleme. Yine, pakette, belediyeler ve bağlı kuruluşlardaki daire başkanları, belediye başkan yardımcıları, büyükşehir ve bağlı kuruluşlardaki hukuk müşavirleri için ek gösterge uygulaması 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 152'nci maddesine göre 4200 ek gösterge beklenirken 3600 ek göstergede kaldığı için bu mevkide çalışan kamu çalışanlarında da bir hayal kırıklığı olmuş. Bu beklentiyi de paylaşmak istiyorum.

Yine, kamu şeflerinden talep var. Yükselme sınavlarında başarı sağlayıp yönetici olarak atanan kamu şefleri de ücret dengesinin şefler aleyhine bozulduğunu, şef ile emrinde çalışan memur arasındaki ücret farkının 300 TL'ye kadar düştüğünü, şube müdürüyle arasındaki ücret farkının ise 3.500 TL'ye kadar arttığını ifade etmekteler.

Yine, Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikası Konfederasyonunun da bir notu var. Ben iktidar vekili arkadaşlarımıza da uğrayıp taleplerini ilettiklerini biliyorum. Onların da yine, ilçe nüfus müdürleri, il müdür yardımcısı, ilçe müdürü, şube müdürü, şef, gelir idaresi uzmanları, defterdarlık uzmanları, SGK denetmeni, memur ve yardımcı hizmetler sınıfı gibi kamu çalışanlarıyla ilgili düzenlemenin eksikliğiyle ilgili... Tabii, bu büyük eksiklik, birçok düzenlemenin 3600 gibi kritik bir eşik olan göstergenin altında kalmasından kaynaklanıyor. 600 puan yükseltilmesiyle birçok kamu çalışanının göstergesi altta kaldığı için hem maaşlarında hem emekli maaşlarında çok cüzi miktarlarda artış sağlıyor. Mesela, kamuda görev yapan ve sınıf, kadro, unvan ayrımı olmaksızın 1'inci dereceye gelen tüm kamu çalışanlarına 3600 ek gösterge...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum Emine Hanım.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Cümlemi tamamlayayım.

Mesela, bu kanun teklifi bu beklentiyi tam olarak karşılıyor mu 1'inci dereceyle ilgili? Belki bununla da ilgili bir cevap almamız gerekir.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Maddelere geldiğimizde ifade ederseniz memnun olurum.

Teşekkür ediyorum.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Ben teşekkür ediyorum.