TAMER DAĞLI (Adana) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Ben de öncelikle Ziraat Bankasının Değerli Yönetim Kurulu Üyelerini, Genel Müdür Yardımcılarını, değerli çalışanlarını, KİT Komisyonu üyesi arkadaşlarımızı, Sayıştayın değerli temsilcilerini ve kamu kurumlarının değerli temsilcilerini saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, tabii ki Sayıştayımızın bu bulgusu üzerinde kısa bir şey söylemek istiyorum. Tabii ki bu genel, bütün bankalara önerdikleri bir bulgu. Burada Ziraat Bankasını -Bedri ağabeyin de dediği gibi- esasında tebrik etmek gerekiyor. NPL oranlarıyla kıyasladığımızda hem bankacılık sektörünü... İşte 2021 yılında 3,15'te olan bankacılık sektörünün NPL oranı yani toplam krediler içerisindeki sorunlu kredilerin oranı Bankamızda 1,7 seviyesinde yani 2'nin de altında ki tarıma çok büyük destek veren bir Banka olarak da binde 1'in dahi altında yani binde 0,82 seviyelerinde, yüzde 1'in altında. Dolayısıyla, bu anlamda tebrik ediyoruz.

Tabii, ayrıca Alpaslan Bey yeni Genel Müdürümüz, son 2 dönem için bir değerlendirme yaptı; gerçekten Bankanın temelinden, özünden gelen bir bankacı. Dolayısıyla, bu anlamda da bizim her zaman takdir ettiğimiz, kendi bünyesinden birilerinin gelip genel müdür olması... Ki ben de özel sektörde yıllarca bu işin içinde olan biri olarak kendisinin bankacılığına ve kişiliğine, karakterine son derece güvenen bir milletvekili olarak söylüyorum. Bu başarısından... Diğer rakamları da zaten kendisi verdi, işte Bankanın aktif büyüklüğündeki, mevduatındaki, kredilerindeki gelişmeyi ve şu anda da sektörün bir numarası olduklarını söyledi. Dolayısıyla, hep diyoruz ki: Biz değerlerimize sahip çıkacağız. Ama değerlerimizi de ayaklar altına alıyoruz konuşurken. Ziraat Bankasının hukukunu ve çalışanlarının hukukunu korumak da bizim görevimiz arkadaşlar.

Şimdi teknik bir konuyu söylemek istiyorum. Evet, Demirören grubunun kredisi... Bankaların her denetiminde şunu ifade ediyorum: Bankalar en çok denetlenen kamu kurumu yani kendi iç denetimi, kendi teftiş kurulu, BDDK, SPK, dış denetim kuruluşları; her taraftan denetleniyor. Tabii ki varsa bir usulsüzlük yönetim kurulu da icra kurulu da hepsi bundan yasal olarak sorumludur.

Gelelim buradaki şu ifadeye: "Siz, bir gayrimenkulü, ileride devlet üzerinden değerlendirerek alacağız diye mi kredi veriyorsunuz?" Bir kere, böyle bir bakış açısı hiçbir bankada olmaz. Banka zaten o gayrimenkulü değerlendirerek o krediyi kapatamaz. Niye? Banka yasal takibe geçti. Bu gayrimenkulün o günkü değeri yani boş bir arsa olarak değeri ne? Diyelim ki 1 milyon. Demirörenin riskinden ancak 1 milyon düşebilir yani o krediyi kapatmaz ki, kapatmaz, yasal takip devam eder; oradan elde edeceği gelirin satışını kendine direkt "kâr" yazar. Yanlışım var mı Sayıştay?

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Hayır, plan iptal olmadan önce 316 milyon dolara devralıyor ama plan iptal oluyor.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Arkadaşlar, karşılıklı konuşmayalım.

Sayın Zeybek, dinleyelim.

TAMER DAĞLI (Adana) - Bakın, şimdi şöyle söylüyorum: O günkü ekspertiz değerinden devralır.

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Hayır, imar planına göre devraldı.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Zeybek, dinleyelim.

TAMER DAĞLI (Adana) - Bilemiyorum.

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Ben biliyorum.

TAMER DAĞLI (Adana) - Ekspertiz değerinden devralır. Sonrasında oraya yapılacak... Ha, o bir bakış açısıdır, eğer geleceği... O gün orada bir değerleme yapıp daha sonra bunu gayrimenkul olarak sattığında alacağı kârı Demirörenin riskinden düşmez, direkt Bankanın kârından düşer, Demirörenin takibi devam eder.

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Değil işte, öyle değil.

TAMER DAĞLI (Adana) - Takip durmuş mu?

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Takip yok ki ağabey.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Neyse... Devam edin Sayın Dağlı.

TAMER DAĞLI (Adana) - Takip durmuş mu?

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Dağlı, siz devam edin.

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - İmar planı yapılınca devralıyor, imar planı varken devralıyor.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Zeybek...

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Soru soruyor, biz de cevap veriyoruz.

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Ya, şimdi sorayım: İki yıl üst üste ödenmeyen bir kredi nasıl takibe düşmez?

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Kemal Bey...

Devam edin Sayın Dağlı, lütfen.

TAMER DAĞLI (Adana) - Takibe düşmüşse...

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Düşmemiş canım.

TAMER DAĞLI (Adana) - O zaman bankanın yaptığı bir icraat değil ki o, Demirören grubunun yaptığı bir icraattır; onun bankayla alakası olamaz yani. Dolayısıyla burada bu arsayla kredinin kapatılacağı düşüncesi çok doğru bir bakış açısı değil.

Onun dışında da gelelim, personelle ilgili, personel ikramiyesi ve benzeri konularla ilgili... Şimdi ülkemizde 55 banka var; 6'sı katılım bankası, 49 tanesi faizli banka. Kamu bankaları, işte Ziraat Bankası, Halk Bankası, Vakıflar Bankası kiminle rekabet ediyor? Diğer yaklaşık 45 tane özel bankayla. Bu bankalarla rekabet ederken de daha sonra Ziraat yani kamu bankaları da bir değişiklik yaptı; özel usulle -yani Personel Yönetmeliği'nde- özel bankalarla rekabet edecek şekilde özel banka mantığıyla çalışmaya başladı. Dolayısıyla ben şahsen yaklaşık yirmi üç yıl özel bankada üst düzey yöneticilik yaptığım dönemde, her dönem 5 ya da 6 maaş ikramiye alan birisiydim. Şimdi, kamu bankasındaki arkadaşlarımız benimle rekabet edecek yani genel müdür, personelini korumak zorunda ve personelini tutacak. Bununla ilgili yönetim kurulunun özel bankaların uygulamalarıyla aynı hareket etmesinde ve yasal olarak aynı şartları sağlamasında bir uygunsuzluk var mı? Yönetim kurulu kararıyla bunu yapabilir. Bunu sanki usulsüz bir işlemmiş gibi ortaya koymak da bu arkadaşların hukukuna saygısızlıktır diye değerlendiriyorum.

Teşekkür ediyorum.