| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Devlet Memurları Kanunu İle Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4527) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 30 .06.2022 |
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Vallahi, seçim sürecine girdiğimizi nereden anlarız? Aflar gelmeye başlar; vergi afları gelir, işte imar afları gelir, öğrenci afları gelir Sayın Bakan. Burada bir af var, imar affı bir şekilde.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Elektrik, su bağlama.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Evet, evet, elektrik, su bağlama da bir aftır Sayın Başkan. Sonuç olarak yani bir caydırıcılık olarak bu düzenleme getirilmişti biliyorsunuz yani iskân yoksa elektrik ve suyu daire bazında bağlanmıyordu, şantiye elektriği kalıyordu ama onun tarifesi daha yüksekti; bir caydırıcılık olarak yani kaçak yapılaşmayı engellemek için bir caydırıcılık uygulaması olarak bu konmuştu ama bundan şimdi vazgeçiyorsunuz. Bir af getiriyorsunuz, diyorsunuz ki yani: "İskânın olmasa da ben sana daire saati bağlayacağım ve daire tarifesinden elektrik, su kullanabileceksin." Şimdi, şöyle arkadaşlar: Bakın, kanayan bir yaramız var; memleketteki yapıların çok ciddi bölümü kaçak, iskânsız, ruhsatsız ve bununla ilgili de bunları genel bir... Yalnızca aflarla biz bu durumu kurtaramayız, hatta bunu affederek yeni af beklentilerini de doğurursunuz. Yani dersiniz ki: "Efendim, bu tarihe kadar affettim." Şimdi ne oluyor? Efendim, geçmişte bunu yapanların yanına kâr kalır, yeni beklentiyi de doğurur, yeni inşaatlar olur özellikle seçim döneminde. Nasıl olsa seçim sonrası bir daha bu yasa çıkar, bir daha af gelir diye iskânsız yapılaşmalar olur ve caydırıcılık gider ama sonuç olarak kanayan bir yara ise bu -ortada bir sıkıntı var, bize de çok sayıda şikâyet geliyor bu konuda, vatandaşlar yüksek tarifeyle elektrik ve su kullanıyorlar- bunu da siyaset çözmeli ama kalıcı, yapısal bir reformla bunu çözmeliyiz.
Mesela şöyle düşünün; bakın, benim kaygılarımı söyleyeyim: Ben elbette yurttaşlarımızın ucuz elektrik, su kullanmasını desteklerim ama yurttaşlarımız mesela deprem bölgelerinde çürük binalarda yaşıyorlar. Sayın Başkan, burada aslında Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın da olması gerekirdi bence bu konuda; yalnızca Enerji Bakanlığının konusu değil bu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının konusudur bence, daha çok hatta. Çünkü yurttaşlarımız mesela yaşamaya uygun olmayan konutlarda yaşıyorlar, deprem güvencesi olmayan konutlarda yaşıyorlar Sayın Başkan ve depremi bekliyorlar tabut evlerde. Şimdi siz bu elektrik ve suyu da bağladığınızda ne olacak? Bu, mesela dönüşüm meselesini teşvik eden bir şeyken şimdi dönüşümden uzaklaşacağız. Mesela imar affı dönüşümden uzaklaştırdı yurttaşlarımızı. İmar affına girdi, efendim, nasıl olsa 3 katlı imarı olan yer 7 katlı oldu, ben şimdi bunları temize çıkardım, affettim ve böyle devam edebilirim diye ortaya kondu. Bunu da bir af olarak... Ben bu anlamda yurttaşlarımızın ucuz elektrik ve su kullanmasını destekliyorum ancak bunun da yeni afların önünü açacağını düşündüğüm için Sayın Başkan, sakıncalı görüyorum. Ve şunu sormak isterim Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri burada olsaydı: Kentsel dönüşümle ilgili yani yapısal bir reformla ilgili niye adımlar atmıyorsunuz?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Mutlaka bir istişare yapılmıştır ama onu soralım.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yeterli adımlar atmıyorsunuz. "Bunu sonuç olarak bu dönüşümü caydırıcı bir adım olarak görmüyor musunuz ve yeni kaçak yapılaşmanın önünü açacak bir adım olarak görmüyor musunuz?" diye sorup burada bitireyim. Başkan "Kısa kesin." diyor, o açıdan hemen şey yapayım.
Diğer maddeyle ilgili, Sayın Başkan... Kaçtı, 49 muydu?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - 49.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Onu da şöyle söyleyeyim kısaca:
Şimdi, ya, elbette bütün dünyada bu karbon krizinden sonra, petrol krizinden sonra bu adımlar hızlandı yani yenilenebilir enerjiye dönüş konusunda her ülke regülasyonlar yapıyor, adımlar atıyor, ben de bunları desteklerim. Özellikle de enerji depolama işi bence geleceğin işi yani bunu başarabilen ülkeler hatta bu konuda AR-GE'de öne geçen ülkeler çok büyük adım atmış olacaklar, hatta bu teknolojiyi başka ülkelere satıp hasıla kazanacaklar, yalnızca kendi ülkeleri için değil. Benim önerim, bu konuda, araştırma geliştirme konusunda daha fazla yatırım yapmanız. Almanya bu işe milyarlarca euro aktarıyor, belki on milyarlarca euro aktarıyor araştırma geliştirmeye. Çünkü rüzgâra, güneşe çok ciddi yatırım yaptılar, bunların depolanması konusunda çok ciddi yatırım ve AR-GE yapıyorlar. Bizim bunlara yeterli AR-GE ve yatırım yaptığımızı ben düşünmüyorum. Yani rüzgâr esmezse, efendim, güneş olmazsa elbette depolanması gerekiyor, bunun da teşvik edilmesi gerekiyor, bunu destekliyoruz ama bu konuda ben yeterli AR-GE'nin yapıldığını düşünmüyorum, daha fazla yapmamız gerekir.
Diğer mesele, bu jeotermalle ilgili olan çok ciddi şikâyetler var biliyorsunuz. Yani tamam, bu, efendim, güya çevreci bir şey olarak görülüyor ama pratikte baktığınızda, Aydın'a gidin, her yerde şikâyet; oradaki incirleri bile mahvettiğine dair ciddi şikâyetler var, başka şehirlerde şikâyetler var, efendim, bu çıkarılan kaynar suyun kötü bir şekilde tekrar sahaya bırakıldığına dair çok ciddi şikâyetler var. Bunlarla ilgili daha etkin denetleme yapmanız gerekir. Mademki denetimi size geldi EPDK'den, bu konuda denetimleri artırmanızı öneriyorum.
Başkan, ben kısa kesmek için burada bırakıyorum.