ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Başkanım, şöyle, hemen basit bir örnek verelim. Şimdi, bir defa, kanun maddesinde, haysiyet divanının, işte, klasik bizim disiplin suçlarının tanımlaması vardır. İşte, memurlarda önce ihtar vardır, sonra kınama vardır, sonra kıdem durdurma cezası vardır, nihai evrede suçun ağırlığına göre kamu görevinden çıkarılma kararına kadar giden bir disiplin kurallar bütünü vardır. Eczacılar Birliğiyle ilgili kanunda da yine aynı şekilde ihtar var ve ihtarla beraber ilgili eczacıların...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Devam edin.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Eczacılık yaptığı bölgede yüz seksen güne kadar sanat icrasından men kararları var, eylem biçiminin özelliğine göre, durumuna göre. Bu, üç günden başlıyor, durumun ağırlığına ve vahametine göre yüz seksen güne kadar devam ediyor. Daha sonradan da o eczacılık bölgesinden tamamen sanat icrasından men kararı da verebiliyor. Peki, bu men kararları neye göre veriliyor? İşte, belirlilik, kanunilik diye eski uygulama açısından. Sizin sanattan, bölgede eczacılık sanatından men cezasını çok basit beyanda bulunmama, usulsüzlük gibi, bazı ufak tefek eczacılığın kurallarına, bu tür haysiyet...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli Başkanım, bir toparlayabilirsek...

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Hemen toparlıyorum.

Bunlara uymadığınız takdirde üçer gün veya beşer gün, işin ağırlığına göre kapatma cezası, men cezası verebiliyor. Bunu 3 defa tekrar ettiğinde bu mahiyette, bölgeden tamamen, o Eczacılık Birliğinin içerisinde o bölgede eczacılık yapamıyorsunuz o kararla beraber.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.

Bir soruları alalım.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Bu kadar ağır yaptırımları olan hususları Anayasa Mahkemesi çok daha nitelikli, belirli, kuralları açık, sarih, ölçülü bir şekilde yapılmasını istemiş, çalışmamız da bu yöndedir.

Arz ederim.