OĞUZ KAAN SALICI (İstanbul) - Şimdi, önce, geçen hafta biz bir bilgi notu rica etmiştik Afganistan ve Türkiye'nin transit ülke olması konusunda uyuşturucuyla ilgili. Bilgi notu geldi, teşekkür ediyoruz. Yalnız bu bilgi notu bize hazırlanmamış, 11/12/2015 tarihli bir bilgi notu. O tarihte biz bilgi notunu istememiştik, muhtemelen başka bir adrese hazırlanmış, bize de servis edilmiş ama dikkat edilmesini rica ederim.

İkincisi: 1.128 akademisyen bir açıklama yaptı. Açıklamanın içeriği kendi takdirleridir. Buna karşılık, bir mafya babası, geçmişte mafyadan içeride yatmış bir kişi -ben konuyu çok uzatmamak için sadece öne çıkan iki cümleyi tekrar edeyim- bu imzalayan kişilere karşı tehdit içeren bir açıklama yayınladı ve sonra "Oluk oluk kanlarınızı akıtacağız, akan kanlarınızla da duş alacağız." dedi.

Şimdi, bu şahsiyet daha önce de kendisine butik bir miting düzenlemişti Rize'de, polis de gerekli güvenliği almıştı. Bu vatandaşın, bu mafya babasının -artık kaçıncı sınıf bir mafya babasıdır, o tartışılır- yapmış olduğu bu açıklama suç teşkil etmekte midir yoksa fikir özgürlüğü kapsamında mı değerlendiriliyor Sayın İçişleri Bakanlığımız tarafından?

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI MÜSTEŞAR YARDIMCISI NAMIK DEMİR - Sayın Başkan, evvelemirde bilgi notunun güncellenmesini sağlayacağız, tekrardan Sayın Vekilimize göndereceğiz.

İkinci hususla ilgili olarak da, suç teşkil eden bir meseleyle ilgili adli merciler zaten onu değerlendirirler ve ona göre de hareket ederler. Bu suçsa, muhakkak ki gereği de yapılır adli mercilerce diyorum.

Arz ederim.

OĞUZ KAAN SALICI (İstanbul) - Ben konuyu uzatmayayım ama yani kayda geçmiş olsun.

BAŞKAN - Yok, kayda geçmesi iyi oldu yani gerçekten kabul edilebilir açıklamalar...

ZİYA PİR (Diyarbakır) - Cevap da kayda geçsin.

BAŞKAN - Efendim...

ZİYA PİR (Diyarbakır) - Cevap da kayda geçsin.

BAŞKAN - Cevap da yani...

Hükûmet yetkilisinin bu konuda bir yargılama yapma şansı yok, burada onu da bilelim yani de.

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Hükûmetin savcısı var.

BAŞKAN - Savcısı gerekeni yapacak.

Burada tabii, şunu da bilelim yani: Bahsi geçen ilde yapılan mitingde de yine bir muhalefet partisinin kendisi bizatihi kullanılarak alınan izin neticesinde suistimal, ardından onunla ilgili soruşturma falan başlamıştı ama bu son söylemler tabii, tam bir çılgınlık. Elbette ki biz de lanetliyoruz yani. Başka söyleyecek bir şey bulamıyorum. Bu kadar kanın, yani "kan" kelimesinin bu kadar kısa bir açıklamada bu kadar çok sayıda geçmesi bile başlı başına zaten yeterince büyük bir sıkıntı.

AHMET AKIN (Balıkesir) - Teşekkür ederiz.

OĞUZ KAAN SALICI (İstanbul) - Sayın Başkan, sizin ifade ediyor olmanız özellikle önemli, şundan dolayı önemli: Şimdi, bu 1.128 akademisyen yapmış oldukları açıklamadan sonra Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından sert bir eleştiriyle karşılaştılar. Sonra Sayın Bozdağ sert bir şekilde siyasi bir eleştiride, değerlendirmede bulundu, öyle diyelim. Ondan sonra, Hükûmete yakın yayın yaptığını bildiğimiz gazetelerde hedef hâline getirilmeye başlandı bu kişilerin bazıları, ki bunların arasında sizin de, benim de, buradaki milletvekili arkadaşlarımızın da üniversite yıllarında kitaplarını okuduğumuz ve hâlâ da takdir ettiğimiz, yerli, yabancı yazarlar var. Örneğin Chomsky var, Wallerstein var, örneğin Türkiye'den bir sürü insan var. Daha sonra bu açıklamanın yapılmış olması, yani "kan, şiddet, hesap verecekler" şeklinde bir açıklamanın yapılmış olması Hükûmetin söylemlerinden cesaret alındığı izlenimi veriyor -onun için sizin yapmış olduğunuz açıklamayı ben önemsiyorum- ve bunun bir an önce Türkiye Cumhuriyeti kamuoyunda sadece cezai olarak yargılanması değil, aynı zamanda vicdanlarda da mahkûm edilmesi gerekiyor. Yani hiç kimsenin, bir diğeriyle ilgili ya da bir başka grupla ilgili bu tür bir değerlendirme yapamayacağını, burasının bir aşiret devleti değil, burasının kanunlarla şey yapan, hukuk devleti olmasına çalıştığımız bir ülke olduğunu herkesin görmesi açısından önemlidir.

Teşekkür ederim.