| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye İhracat Kredi Bankası AŞ'nin 2019 ve 2020 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 01 .07.2022 |
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Teşekkür ederim Başkanım.
KİT Komisyonunun değerli üyeleri, Sayıştayın kıymetli temsilcileri, kurumun değerli yöneticileri; öncelikle hoş geldiniz.
Tabii, 1987 yılında bankamız kuruldu. Bugün ihracatın lokomotifi, ihracatçıların el kitabı, ihracatçıların yol göstericisi ve aynı zamanda son dönemde hizmet sektörü de dâhil, onu da sigorta kapsamına almışsınız yani bu da dâhil, bugün yurt dışında özellikle gerek ihracat yapmak açısından olsun gerekse hizmet üretme noktasında Eximbanka inanılmaz ihtiyaç var. Özellikle yabancılarla rekabette zorlanıyoruz. Niye zorlanıyoruz? Bizim EXIMBANK'ımız varsa Almanların buna yakın bankaları -Forksbank, şu an tam bilemiyorum- Çinlilerin yine paralel bankaları var. Daha çok bunların devletin büyüklüğüne göre koruması altındaki iş adamlarıyla uluslararası arenada rekabet etmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla onlar projelerinin yanı sıra kredisini de götürüyorlar ama maalesef -tamam, Türkiye şartları açısından belki rakamlarınız iyidir, ilk 9 banka arasındasınız ama- uluslararası arenaya çıktığınız anda EXIMBANK'ı yanınıza alarak orta büyüklükteki firmaların rekabet etmesi biraz zor yani daha çok bizimkiler iman kuvvetiyle bu işleri götürmeye çalışıyor, söyleyeyim ben size, özellikle hizmet sektörü. Hâlbuki bu konuda ülkenin imkânları da önemli, belki ülkenin imkânlarına paralel olarak -siz uluslararası arenadan kredi kullanıyor musunuz bilmiyorum hani- oradan kullandığınız kredileri yine bu alana seferber edebilirsiniz. Bu manada bir kredi kullanımınız var mı? Bunu soruyorum.
Şimdi, bankanın görünümü ile ülkenin görünümü arasında işte bazı not kuruluşlarının verdiği şeylerden bahsettiniz. Maalesef ülkemizin şu an uluslararası arenadaki CDS oranları 800'ün üzerinde. Bu sizi nasıl etkiliyor? Paralel gittiğinize göre herhâlde sizi de belli oranlarda etkiliyordur. Son dönemlerde bu manada bir kredi kullandınız mı? Kullandıysanız bunların oranları ne kadar?
Şimdi, özellikle ihracatçının krediye ulaşmada bazı problemleri var. Bana ulaşan rakamlardan, birinin EXIMBANK'tan kredi alması için istediğiniz evrakları sırasıyla ben söyleyeyim: Kredi başvuru evrak seti, TAKPAS ve GİB muvafakatnamesi, kredi talep formu, transfer talimatı, muvafakatname, niyet mektubu örnekleri, teminat mektubu, kefalet mektubu... Yabancı menşeli mallara zaten kredi vermiyorsunuz. Şimdi, demin de söylediğiniz gibi işte biz bunları teminatlandırdığımız için limitlerimiz de aşağıda doğru ama bu teminat mektubu... Özellikle küçük firmaların teminat vermede zorlukları var. Mesela, makine, ekipman, tezgâhlarını bankaların çoğu teminatta zorlanıyor, almıyor, kabul etmiyor. Torna, tesviye, freze tezgâhlarına hadi şey verelim gibi... Bunların rehin alınmasıyla teminat mektubu... Teminatı da size getirecek, siz de yüzde 20 fazlasıyla bu teminatı alıp bunun önüne kredi açacaksınız. Anlatırken bile yoruluyoruz. Hâlbuki bunu biraz daha basite indirgemek lazım.
"Bunu sigortalar marifetiyle yapıyoruz." diyorsunuz, işte ihracatın sigortası üzerinden. Burada da karşı tarafa... Bazen kime malı satıyorsunuz? İşte, İngiltere'de falanca adrese mal satıyoruz. Onun üzerindeki araştırmalar uzadıkça uzuyor, oradan gelen şikâyetler var. Hani sattığınız müşteri sağlam mı? Bunu sigorta edecek firma aynı zamanda karşı tarafın ödeyebilirliğini de kontrol etmek istiyor. Bu da ticaretin genel kurallarından biri ama burada da yani o kadar tahmin ettiğiniz gibi süreçler hızlı işlemiyor.
"Özellikle hizmet sektörüyle ilgili." dediniz, yurt dışı müteahhitlik sektöründe dünyada çok ciddi mesafeler katetmiş olmamıza rağmen alacaklarımız konusunda belli sıkıntılar var yani biz bu alacaklarımızı... Normal şartlar altında uluslararası arenada bizim eş değer olduğumuz ülkelerde siz gidiyorsunuz, işte diyelim herhangi bir ülkede bir iş aldınız. Aldığınız bu iş alındı belgesiyle beraber bakanlığa gidiyorsunuz, müracaatınızı yapıyorsunuz "Ben devletten böyle bir iş aldım." diyorsunuz, büyüklüğü bu kadar, hacmi bu kadar, muhatabınız devlet. Bunun ödemelerinde sorun olduğu takdirde devreye giriyor, bizim tarafımız devreye giriyor, ben buradan bunu anlıyorum yani "Hizmet sektörünü destekliyoruz."dan bunu anlıyorum. Bu çok önemli bir şey yani bu işin bir mağduru olarak mesela, bir ülkede ben bir iş yapmışım, beş yıldır alacağımı bekliyorum. Alacağım her yönüyle belli, sabit, kesin ama nasıl tahsil edeceğimiz konusunda başvurmadığımız bir alan kalmamasına rağmen hâlâ devam ediyoruz.
Şimdi, uluslararası mahkemeler öyle bir şey ki yani uluslararası hâkim kurullarının kapısını çalmak için bile ciddi paraya ihtiyaç var. Sadece dilekçe yazmanın karşılığı 20-30 bin dolar yani sadece adama dilekçe yazacaksınız, diyeceksiniz ki: "Bak, eğer altı ay içinde bu parayı ödemezseniz, işte biz sizi uluslararası hâkim kuruluna veya..." Zaten dünyada belli merkezler var, mesela Türkiye'de böyle bir merkezin muhakkak olması lazım, uluslararası arenanın tanıdığı bir merkezin muhakkak olması lazım hak hukuk arama konusunda. Bu konuda devletin çok ciddi destekler vermesi lazım. Bu alanda ne yapıyorsunuz? yani mesela şu ana kadar bir hizmet sektöründe desteklediğiniz ülkeler, riskine katlandığınız rakamlar nelerdir, bunlarla ilgili bilgi verebilir misiniz?
Şimdi, geçen yılla, 2021 ile 2022 arasındaki toplam müşteri sayınızdaki artış 300-400 yani şuraya yazmışım: 2021 yılında müşteri sayınız 14.092, 2022 yılında da 14.449 yani yaklaşık 350; yılın sonuna doğru rakamlar belki artacaktır, bilemiyorum ama... Şimdi, 94-95 bin ihracatçının olduğu bir ülkede bu rakamı düşündüğünüz zaman yüzde 15'i, 20'si ancak sizinle irtibatlı; hâlbuki bunun yarısında kalan daha yüzde 75-80'lik kısmı henüz EXIMBANK'la tanışmış değil yani bu alanda muhakkak belli adımların atılması lazım.
Şunu söyleyeyim: Zaman zaman EXIMBANK'la görüşmelerimiz de oluyordu yani geçmişte, iş dünyasının içinden geliyorum, ben öncelikle hepsine ayrı ayrı buradan teşekkür ediyorum yani kendi tanıtımları ölçüsünde, imkânları ölçüsünde... Yani size verilen bir yetki ve sorumluluk var, bunun karşılığında belgeler var, bu açıdan yeterince bilgiyi veriyorlar ama bilgi vermek yetmez yani bunun muhakkak rakamsala dönüşmesi ve desteklenir hâle gelmesi lazım. Yani bugün siz de diyorsunuz ki işte, "Takipteki müşteri sayımız düştü." hani, aslında Türkiye'de "Bizim dolarla ne işimiz var." iken sizin bütün işiniz dolarla ve dolardaki kur artışından kaynaklanan rakamlardan dolayı alacaklarınızın arttığını söylüyorsunuz ki doğrudur, zaten biz bunun adına da "enflasyon" diyoruz yani bunun Türkçe, İngilizce karşılığı ne ben bilmiyorum ama Türkiye'de doların 1 kuruş artmasıyla borç 4 milyarın üzerinde artıyor, 1 lira arttığı zaman da 44 milyar artıyor; onun için, bizim net bir şekilde... Siz, bir devlet kurumusunuz, devletin tarafındasınız, muhakkak ihracatçının desteklenmesine yönelik bölgeleriniz var, bunlarla ilgili hem bilgilendirme... Çünkü bizimkilerin yüzde 80'i gözü kara yani "Satıyor musun? Satıyorsun, ver elini, salla, bitti." yani bazen çoğu zaman sözleşmeye bile bağlamadan veyahut da akreditifi bile beklemeden basit usullerle, bildiğimiz Anadolu usulü alışverişlerin olduğuna da zaman zaman şahitlik etmiş oluyoruz ama maalesef dünyanın düzeni öyle değil; işte bugün aşağıda da görüşeceğiz, e-ticaret de dâhil, bu işin artık nelerin üzerinden döndüğünü hepimiz biliyoruz.
Sonuç: Size çok iş düşüyor, alınacak daha çok mesafe var. Dediğimiz gibi, şu an sadece yüzde 20'lik kısmına ulaşıyoruz ki... Tamam, Türkiye'nin ihracat rakamları 225'lerin üzerinde ama bu, devede kulak bile değil, hâlbuki bizim hedefimiz 500 milyardı; 2023 yılına şurada kaldı bir yıl, hedeflerin çoğu da tutmuyor zaten; ne ihracat hedefi ne... İthalat, maşallah, onu zaten tahmin etmeye gerek yok, o aldı başını gidiyor. Bir diyoruz ki: "Paramız çok değerlendi." yani Numan Kurtulmuş'un dediği gibi, diyor ki: "1-1,20'ye geldi, paramız çok değerlendi, Türkiye ithalat cennetine döndü." Şimdi de "Şükür, paramız değer kaybetti." diyor yani bir karar ver, seviyor musunuz, dövüyor musunuz, değerlisi mi makbul, değersizi mi makbul.
POLAT TÜRKMEN (Zonguldak) - Ortada duracağız Bedri Bey, ortada.
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Ortada...
Yani bunlar önemli.
Tabii, otomatikman ihracatta, yerli üretimde TL'yle iş yapıyorsunuz, bazen ithalata dayalı ihracatınız varsa o zaten tümüyle rakamların artışından çok ciddi oranda etkileniyoruz; burada sigorta sizsiniz yani bu, hem emtia bölgesinde hem işlemin gerçekleşmesi konusunda size ciddi iş düşüyor üreticinin, ihracatçının korunması açısından.
Dolayısıyla, bundan sonraki hedefleriniz açısından yani önümüzdeki beş yılda, on yılda, on beş yılda neleri düşünüyorsunuz? Çünkü Türkiye büyüyor, büyümek zorunda; bu rakamlar daha fazla artmalı, daha fazla ihracat için de daha fazla destek sağlanması gerekiyor. Uluslararası arenada rekabet gücü oluşturabilmek için yine daha fazla güce ihtiyaç var. Hem yabancı kaynaklardan hem öz kaynaklarımızdan yani siz öz kaynak rakamlarınızı söylediniz yani bu büyüklükte, işte, öz kaynağınız 18 milyar, sermayeniz 13 milyar TL yani bu rakamlar, bu hacim içerisinde yüksek rakamlar değil. Belki bunu Komisyondan talep edebilirsiniz yani buraya gelirken sadece bu Komisyon, biz, bunun denetimini yaparken hani, sorunlar neyse, bu sorunlar konusunda önünüzün açılmasına yönelik talepleriniz neyse biz bunları duymak isteriz. Komisyonun yetkisi dâhilinde olanları yapabilir; önerebileceğiniz, sorunlarınızı taşıyamayacağınız arenalara bu sorunları taşıyabilir. Bu mevcut değerlendirmem. Biz dolayısıyla geleceğe dair düşüncelerinizi de duymak isteriz. Bunlarla ilgili sorunlar nelerdir? Bu sorunu siz tespit ettiğinize göre çözüm önerilerini de biliyorsunuz demektir. Hem sorunlar hem de çözüm önerileri konusunda bizden ne gibi destek istiyorsunuz?
Ben şimdiye kadar hizmet eden arkadaşlara, bundan sonra da hizmet edecek arkadaşlara teşekkür ediyorum, başarılar diliyorum.