KOMİSYON KONUŞMASI

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Teşekkür ederim Başkanım.

Kurumun değerli üyeleri, öncelikle hoş geldiniz.

Aslında katılım bankalarının en fazla kullandığı finans araçlarından biri murabaha yöntemi yani neticede mal alıyorsunuz, üzerine belli bir kâr ilave ediyorsunuz ve satıyorsunuz. Bunların hepsi murabaha, hatta mudarebe, bunların daha farklı yöntemleri de var ama en yaygın olarak kullanılan finans yöntemi bu, mal alıp mal satma, üzerine de belirli bir kâr ilave ediyorsunuz. Yenisini çok anlayamadık yani geçmiş ile bugün arasındaki... Geçmişte de mal alıyordunuz da herhâlde mala bakmıyordunuz, bu sefer satın aldığınız andan itibaren -ben öyle anlıyorum- birisini gönderiyorsunuz, malı alıyor, getiriyor, verdiğiniz adama teslim ediyor, hadi aleykümselam diyor. Sanki başlangıçtan sonuna kadar izlediğinizden bunu anlıyorum, hâlbuki zaten murabahanın da genel ruhu o, geçmişte de yapılan üç aşağı beş yukarı aynı şey; yeni kısmını anlayamadık. Ama önemli olan...

Tabii "emlak" deyince Emlak Katılım Bankası, Emlak Katılım Bankasının yan kuruluşuyla daha çok inşaat sektörü desteklenir gibi. Orayla ilgili özel bir ilgi alanınız mı var? Mesela "deprem" diyorsunuz. Türkiye deprem riski altında, yüzde 60'ı, yüzde 65'i de deprem bölgesinde bulunuyor; ciddi oranda da yenilenmeyi bekleyen bina var, 6 milyon civarında bina yapılması lazım. Zaman zaman konuşuyoruz yani Türkiye'nin bir altmış-yetmiş yıla ihtiyacı var.

Şimdi, bu sukuk, çok bilinen, Türkiye'de çok fazla kullanılan bir finans yöntemi değil; bu, çok anlaşılabilir bir şey değil. Yani sizin buraya yazdığınız, işte, emek, sermaye ortaklığına dayalı. Emeğe, sermayeye yani biri emeğini koyacak, biri sermayesini koyacak, ortaya bir iş çıkacak, siz de bunu alıp uluslararası arenada pazarlayacaksınız gibi bir şey mi çıkıyor orta yere? Mesela bunu en yoğun kullananlardan biri İngiltere ama bunlar daha çok İslami fonlar, işte, Cezayir'de kurul toplandı, fetva verdi, vermedi. İşin aslı, mümkün olduğunca çizgiye yakın gitmeye çalışıyorsunuz, yoksa siz, murabahada da farklı yöntemlerde de kâr garantisi edemezsiniz. Ama şu ana kadar yaptığınız işlemlerde finans sağladığınız bir firma -yatırım amaçlı veya al, sat amaçlı- biri gelip dese ki size: Ben sizden kullandığım bu fondan zarar ettim. "Hadi gel paylaşalım." dediğiniz yarım müşteri olduğunu zannetmiyorum. Zarar ettiyse teminatlarınızı işleme koyuyorsunuz, elinizden ne geliyorsa arkasına koymuyorsunuz; bunu bütün bankalar... Yani finans kurumlarında da böyle. Ha, bunun karşılığında size mevduat yatıranlara veyahut da katılım hesaplarına para yatıranlara da siz: "Ya, kusura bakmayın, bu sene işler iyi gitmedi, pandemi vardı, zarar ettik, size kâr payı değil de bunun yerine anaparanızdan da şu kadar düşük veriyorum." deme lüksüne sahip değilsiniz, sizin kapıdan kimse geçmez. Yani bu, iki arada bir derede gibi; hani bunun bir orta yolunu herhâlde bulmaya çalışıyorsunuz. Mesela kur korumalı mevduat hesabı, diyorsunuz ki: Ya aynı oranda dolar, o günkü kur neyse vereceğiz ya da şu kadar kâr payı mı diyorsunuz ona, yani ne diyorsunuz ona? Ya da şu kadar bir oranı veriyoruz...

TÜRKİYE EMLAK KATILIM BANKASI AŞ GENEL MÜDÜRÜ NEVZAT BAYRAKTAR - Oran yok orada.

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Oran yok. Diyorsunuz ki: Parayı getir kardeşim, o gün biz...

TÜRKİYE EMLAK KATILIM BANKASI AŞ GENEL MÜDÜRÜ NEVZAT BAYRAKTAR - Kâr elde edersek onu dağıtıyoruz.

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Edeceksiniz. Ama bununla ilgili bir şey söylemezseniz hiç kimse gelmez.

TÜRKİYE EMLAK KATILIM BANKASI AŞ GENEL MÜDÜRÜ NEVZAT BAYRAKTAR - Geliyor işte, o rakamlar...

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Ama buradaki rakamlarınız, 2 milyar civarında fon toplamışsınız.

TÜRKİYE EMLAK KATILIM BANKASI AŞ GENEL MÜDÜRÜ NEVZAT BAYRAKTAR - O, kur korumalıda topladığımız katılım hesapları...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Karşılıklı soru-cevap şeklinde konuşmayalım.

Size söz verdiğimde Sayın Genel Müdürüm...

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Bu arada, mevduat hesaplarınızın ne kadarı TL, ne kadarı dövize endeksli kur korumalı hesap. Yani bunları TL gibi algılamazsanız. Benim sormak istediğim, insanlar artık TL'ye güvenmiyor, daha çok adına "kur korumalı" veya başka yöntemlerle... İşte, "altın" diyorsunuz, "çeyrek" diyorsunuz, farklı argümanlar sunmaya çalışıyorsunuz. Toplam mevduatınızdaki oranı nedir? Şu an, fon kullandırıyorsunuz, özel bankalarda bu rakamlar 27-28'ler mertebesinde. Sizde rakamlar daha geride -Ziraat, Halk, sizden önce onlarla da bu konuları konuştuk- 17-18'ler mertebesinde ama tabii, burada belli zorluklar var. Tabii, zorluk var desem, şimdi, bütün bankaların söylediği şu: "Bize ne talep geliyorsa Allah'ın izniyle kullandırıyoruz, zaten Türkiye'de 1'inci bankayız." Siz de aynen buna paralel şeyler söyleyeceksinizdir. Ama işin özeti, finansmana ulaşmakta şu an, belli zorluklar var ama tam da bu noktada size çok ciddi de ihtiyaç var. Neden? Emtia fiyatları şu an, vadeli satılmıyor, vadeli mal yok, malı bulduğunuza dua ediyorsunuz. Siz murabaha yöntemiyle bir noktada peşin aldığınız malı üzerine kâr payı ilave ederek uzun vadeye yayıyorsunuz; bu önemli, piyasa dinamikleri açısından çok önemli. Sektörün her tarafını destekliyorsunuz yani sadece inşaat boyutu değil, imalat sanayisine de her sektöre katkı ve destekleriniz var.

Bazı İslami endişeleri olanlarla ilgili de tabii bir yol, bir yöntem... Bunlarla ilgili rakamlar üzerinden biraz konuşabilir miyiz, bunlarla ilgili rakamlar verebilir misiniz?

Bu sukuk konusu nasıl bir finansman yöntemi, nasıl oluşturuyorsunuz, nasıl ihraç ediyorsunuz? Bu alan geniş, buna şu an belki sözlü cevap vermek Komisyonun da ciddi oranda vaktini alır ama finansman metodu açısından çok önemli, onu, özellikle -buradaki bütün arkadaşlarımızla ilgili- bu sukuk konusunu baştan aşağı -madem bu işe girdiniz, ilksiniz- bizim de bilgilenmemiz açısından Komisyona bilgi notu şeklinde gönderirseniz memnun oluruz.

Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.