KOMİSYON KONUŞMASI

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım, Komisyona kolaylıklar diliyorum.

Sayın Genel Başkanımıza sanıyorum buradaki herkesin bir teşekkür borcu var. Diyeceksiniz ki: "Bunu nereden söylüyorsun?" Önümüze getirmiş olduğunuz yasa teklifinin hemen hemen tamamıyla ilgili Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanının ve kadrolarının çeşitli tarihlerde, azımsanamayacak bir uzun süre içerisinde "Zamanında yapılsın." diye getirmiş olduğu kanun teklifleri var, öneriler var, grup konuşmaları var. Burada bir iyi niyet olarak iktidar partisi milletvekillerinin en azından bir tanesinin ağzından Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili olarak bunu duymak isterim ben. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve kadroları, Sayın Genel Başkanımız ve bizler, bugün burada dile getirdiğiniz konuları çok daha önce, travma hâli almadan önce hallolması gerektiği inancıyla dile getirdik. Burada şunu yapmak istemiyorum, sizi eleştirip işte "Bir siyasal yatırım için getirdiniz, niye getirdiniz?" falan filan buralara girmek istemiyorum. Milletimiz bizi takip ediyor zaten; kimin neyi, ne zaman, ne için getirdiğini ve sebeplerin neler olduğunu aziz halkımız hepimizden çok daha iyi biliyor, o kısımda sizi halkımızla baş başa bırakacağım.

Burada, kamunun yararına, gecikmiş de olsa halkımızın yararına getirilmiş olan hükümlerle alakalı da bizim de zaten daha önce söylediğimiz noktalar olduğundan dolayı eksikleri ve gedikleriyle beraber tartışarak gerekirse Genel Kuruldan geçirme yoluna gideceğiz. Ama mesela borçlarla alakalı 2.000 -2.500 lira getiriyorsunuz. Bizim başka önerilerimiz var bunlarla ilgili, 5 bin lira olması gerektiği yönünde. Bu torba teklifi getirdiğinizde Türkiye'nin en can alıcı noktası, uzun yıllardır, neredeyse yirmi yıldır bu topraklarda tartışılan EYT'yi hâlâ getirmemişiz olmanızı hayretle izliyoruz, şimdi gelmeliydi. Sanıyorum buna ilişkin arkadaşlarımızın önergesi de söz konusu olmuştur ya da olacaktır, asla takibini bırakmayacağımız bir nokta olduğunun da bilinmesini arzu ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız, ta Başbakanlığı döneminde EYT'yle alakalı "Siyasi hayatımı sona erdireceğini, bana seçim kaybettireceğini bilsem bile buna el atmam, bunu kural hâline getirmem. İşte şu yaştakini, bu yaştakini emekli edecek bir düzenleme benim tarafımdan hayata geçirilmez." demişti. Onu da buradan tutarak eleştirmeyeceğim. Bir an önce getirin çünkü sizin parmak sayınız olmadan bu Mecliste yaprak kımıldamıyor. Bu bizim ayıbımız değil, bu parmak sayısı demokrasisinin ayıbıdır. Bu ayıbı hep birlikte bir yerlerde telafi edelim.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Demokrasinin ayıbı değil de özelliği diyelim.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Kesinlikle, demokrasinin ayıbı olmaz, demokrasi ayıplanacak bir şey değildir Sayın Başkanım.

Burada getirdiğiniz birçok konu çok önemli, evet, yapılması lazım; kredi borçlarının silinmesi, efendime söyleyeyim, elektrik, su vesaire borçlarının silinmesi, şu , bu birtakım başlıklar altında çok önemli konular var, bir an önce geçmesi lazım. Az önce söylediğim gibi, keşke travmaya çevirmeden bunu yapsaydınız. Ama bir şey söylemek istiyorum, hani diyorsunuz ya "Faizi düşüyoruz, faizi düşürüyoruz." diye -az önce Sayın Cinisli çok da güzel anlattı- aslında siz politika faizini düşürerek bankaları zenginleştiriyorsunuz, bir yıl içerisinde kârlarını beş katına çıkardınız ve bir servet transferi yapıyorsunuz. Anayasa'nın 10'uncu maddesindeki eşitlik ilkesine ihanet ediyorsunuz, 5'inci maddesindeki huzur ve refah içerisinde yaşama ilkesine ihanet ediyorsunuz. Bir şey soracağım ama: "Ya, üniversite öğrencilerinin kredi borcunu bir şekilde affettik faiziyle beraber." diyorsunuz ya da diğer kalemlerde, sonra onların anaparalarıyla ilgili ödeme tarihleri belirliyorsunuz, sonra kuyruğuna kamu borçlarına uygulanan gecikme zammını takıyorsunuz; aylık yüzde 2,5 biliyorsunuz değil mi? Allah için biriniz çıksın, politika faizi yüzde 12'ye indirilirken gariban çocukların o borcu da ödeyemedikleri zaman yıllık yüzde 30 faizle baş başa bırakılacağını burada açıklasın. Bunlar geçici şeylerdir, yapalım ama bu işin tek çözümü vardır arkadaşlar: Bir, krizden çıkmak; iki, krizden çıktıktan sonra bu ülkeyi bir daha krizlerle karşı karşıya bırakmamak için yapısal çözümler önermektir. Günlük servet transferlerine neden olacak, oligarkları zenginleştirecek, düzeni aynen devam ettirecek olan bu şeylere kuşkusuz karşı olmayacağız.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümlelerinizi alalım lütfen.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Ama yapısal çözümlerde yoksanız millet sizi çizecek silecek.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.