KOMİSYON KONUŞMASI

RIDVAN TURAN (Mersin) - Teşekkürler Sayın Başkan.

5'inci, 6'ncı ve 7'nci maddenin 2 tane temel sorununun olduğu kanısındayım. Bunlardan bir tanesi, eğitim ve öğretim için ve yurt için gençlerin para ödemesi gerekir mi? Birincisi bu. İkincisi de ödeyebilir mi? İkincisinden başlayalım yani siz bu teklifle var olan borcu 1 kuruşa dahi düşürüyor olsanız neticede karşının yani gençlerin ödeyebilirliğiyle ilişkilidir bunun başarısı. O açıdan bakıldığında yüzde 20'lerde bir genç işsizliği var. Kuşkusuz içerisinde üniversitelileri, üniversiteli olmayanları, bitirmişleri de barındırıyor ama herhâlde şuna kimse itiraz etmeyecektir: Yani Türkiye'de üniversite sonrasında olağanüstü bir işsizlik var. Özellikle son yirmi yıldan bu yana böyle apartmanlarda açılan üniversitelerle birlikte hani üniversite sayısı gerçekten arttı yani ben okurken yanlış değilsem 20 civarında falan tıp fakültesi vardı, şimdi herhâlde 90 civarında falan tıp fakültesi var. Nitelik söz konusu olduğunda üniversitelerde ne yazık ki uluslararası klasmanda bir hayli geri bir noktadayız. Niye böyle? Yani çok ontolojik bir tartışma, hani "Bilime değer veriliyor mu, verilmiyor mu? AKP ne yaptı, ne etti?" Bunlara girecek falan değilim fakat çok yoğun bir genç işsizliği var ve bu üniversiteden mezun olmuş çocukların şimdi, sizin bu birtakım dolayımlara bağladığınız ve aslında şöyle genel bir bakışla da lehte görünen düzenlemeler sonucunda, onlardan talep ettiğiniz miktarı ödeyebilmeleri için, çok basit okul bittiğinde bir işe başlıyor olmaları gerekir. Muhtemelen sizlere de talepler geliyordur çeşitli bakanlık görüşmelerinde, işte Tarım Bakanlığından tutun diğer bakanlıklara kadar yüzlerce gençten "Tarım danışmanlarına kadro açılsın." "Millî Eğitim Bakanlığının bütçesinde öğretmenlere kadro açılsın." Böyle pek çok kategori var. O açıdan, bu görece iyileştirmeye rağmen bu paraların ödenebileceği kanısında değilim. Nihayetinde tekrar başa döneceğiz ve dolayısıyla bunlar vergi dairelerinin meselesi hâline dönüşecek.

İkinci soru: Ödemesi gerekir mi? Vallahi ödemesi gerekmez yani gençler eğitimlerini, öğretimlerini almalıdırlar ve bunlar, bu ülkenin vatandaşı olmaktan kaynaklı bilabedel devlet tarafından karşılanmalı. Yani "Kaynak mı var?" tartışması çok böyle şey bir tartışma. Ya, kaynak bol, kaynaktan bol bir şey yok, tercihlerle alakalı olduğunu hepimiz biliyoruz. 27 milyar yanlış hatırlamıyorsam bu işin portresi yani kur korumalı mevduat için -az önce Bekaroğlu bahsetti- yıl sonuna kadar ödeyeceğimiz 300 milyara yakın para düşünüldüğünde 27 milyarın devede kulak bile olmadığını görmek gerekir. Yani gençler hem bunu ödeyemezler, iyileştirmeye rağmen -bu hakkı teslim ederek söylüyorum- çocuklar bu parayı ödeyemezler, ayrıyeten de ödememelidirler. Devlet, sosyal devlet olmaktan kaynaklı olarak gençlerin eğitimini, öğretimini teminat altına almalıdır, kamusal bir hak olarak bunları tanımlamalıdır ve nihayetinde de bazı AKP'li sözcülerin ifade ettiği gibi "Üniversiteyi bitiren herkes iş bulacak diye bir kaide yok." biçiminde yaklaşmamalı ve bu çocukların işe yerleştirilmesini sağlamalıdır ya da istihdam imkânı neyse memlekette ona göre bu üniversitelerden mezuniyet planlanmalıdır. Bunların hepsi tabii planlı, programlı bir ekonomi politik istikamette söz konusu olacaktır. O açıdan, içinde olumluluklar olmakla birlikte muradı karşılayabileceği kanısında değilim.