EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Sayın Başkanım, değerli katılımcılar; herkese günaydın.

Komisyonda torba kanunun 2'nci gün görüşmelerindeyiz ama ben maddeyle ilgili görüşlerimi bildirmeden önce bir konuya değinmek istiyorum çünkü bugün buraya biz çok üzgün, içimiz acıyarak geldik gerçekten. Bugün bir grup milletvekilimiz Bartın'da taziyelerde bulunmak üzere ama biz görevimiz gereği bugün Komisyondayız.

Bartın Amasra'da meydana gelen maden ocağındaki patlamada 41 madencimizi maalesef kaybettik, yaralılarımız var; acımız büyük, çocukların içi yanıyor, annelerin, eşlerin yüreğine ateş düştü. Gerçekten bu üzüntünün tarifi yok ancak burada şunu da belirtmek istiyorum: Bir iş kazasında ölüm eğer gerekli denetimler yapılmadığı için ve gerekli önlemler alınmadığı için oluyorsa biz buna "iş kazası" değil "iş cinayeti" diyoruz. Ben otuz iki yıllık mühendisim, aynı zamanda A sınıfı iş güvenliği uzmanıyım, sahada da çok deneyimlerim oldu, çalıştım, bu işin nasıl yürütüldüğünü de biliyorum. Önlemek için önlem ve denetim şarttır. Bugün gelişmiş ülkelerde madenlerde ileri teknolojiler kullanıldığı için artık bu kazalar yaşanmıyor ve insanlar, madenciler ölmüyorlar. Peki neden Türkiye'de ölüyorlar? Şimdi hiçbir önlem almayıp, teknolojiyi kullanmayıp, Sayıştay raporlarındaki uyarıları görmezden gelip madencilerin ölümlerini kader planına bağlamak, bunu "Bu işin fıtratında var." demek, kesinlikle aymazlıktır ve sorumluluktan kaçmaktır. Bu tür söylemleri de burada ben içim yanarak kınamak istiyorum.

Tüm madencilerimize Allah'tan rahmet diliyor, acılı ailelerine de buradan başsağlığı dileklerimi iletmek istiyorum.

Teşekkür ederim.