| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Ankara Milletvekili Durmuş Yılmaz'ın, Amasra'da maden ocağındaki patlamaya ilişkin açıklaması |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 17 .10.2022 |
DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Ben de kendim ve partim adına Bartın'ın Amasra ilçesinde meydana gelen elim kazada hayatını kaybeden yurttaşlarımıza Allah'tan gani gani rahmet diliyorum.
Böyle olaylar ortaya çıktığında birkaç gün gündem yoğun olarak bu olaylar tarafından işgal ediliyor, hepimiz oraya odaklanıyoruz, vicdanlarımız bu işin, bu tür kazaların olmaması konusunda gerekenin yapılmasını bize söylüyor, duyarlılığımız artıyor fakat bu çok fazla uzun sürmüyor, bir müddet sonra bu işlerin üstü külleniyor, ondan sonra hukuki süreçler ortaya çıkıyor. Bu ortaya çıkan hukuki süreçlerde o meydana gelen kazalarla ilgili delillerin toplanması, karartılması, karartılmaması ve buradaki insanların haklarının adil bir şekilde verilmesi gündeme geliyor fakat ondan sonra buralarda şu ana kadar ortaya çıkan kazalardan duyduğumuz, gördüğümüz, öğrendiğimiz kadarıyla işler maalesef adil bir şekilde de yürütülmüyor. İnsanlar Soma'da, Karaman Ermenek'teki kazada hâlâ haklarını alamadılar. Ve dolayısıyla yapılması gereken şey gerçekten hukuku işletmek, hukuku işletmenin de ötesinde bu insanlara bence biraz daha fazla pozitif ayrımcılık yapmak ve dolayısıyla da devletimizin gerçekten bu insanlara biraz cömert davranması gerekiyor ama maalesef geldiğimiz noktada cömert davranmak bir yana, var olan, almaları gereken kanuni, yasal haklarını bile henüz alabilmiş değiller.
Olay meydana geldikten sonra Ankara'dan olay mahalline gitmek isteyen bir avukat Ankara çıkışında maalesef engellendi. Daha önce bu Soma'daki faciayla ilgili savunma yapan 2 avukat da şu anda nasıl olduysa Gezi olaylarıyla ilişkilendirildiler ve içerideler. Bunlara bence hiç yer verilmemesi gerekir, bunların hiç bu şekilde gündeme gelmemesi gerekir. Yani benim aklım almıyorum, Ankara'dan kalkıp, olay yerine gidip, oradaki durumu görüp buna göre emeğinden feragat edip bu insanları savunmak isteyen bir avukat Ankara'dan çıkarken niye durdurulur, niye oraya gitmesi engellenir? Hiç aklın alacağı, vicdanın kabul edeceği şeyler değil bunlar.
Arkadaşlarım da belirttiler yani "Bu kazalar işin doğasında, fıtratında var." demekle biz buralardan bir yere gidemeyiz. Eğer sorumluluğu üzerimize alır, modern teknolojinin geldiği noktada verilen imkânları kullanır ve dolayısıyla da fayda-maliyet analizini, kâr-maliyet analizini bu şekilde yaparsak ve kârdan biraz feragat edersek eminim bu tür olaylar mümkün olduğu kadar minimize edilebilir ve dolayısıyla da bu kadar can yanmaz. Dolayısıyla, burada bir zihniyet sıkıntısı var, zihniyet sorunu var; bu zihniyet de kârı öncelemek ve dolayısıyla da insan sağlığını, insan yaşamını ikinci plana atmaktan kaynaklanıyor. Bundan kesinlikle vazgeçilmelidir diye düşünüyorum.
Tekrar ölenlere rahmet diliyorum.
Saygılar sunuyorum.