| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | (1/286) ve (1/285) esas numaralı Kanun Teklifi'nin Komisyonda görüşülme usulü ile Komisyonun çalışma usulü hakkında görüşmeler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 21 .10.2022 |
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, değerli bürokratlar, basının değerli emekçileri ve bu salonda bize hizmet eden emekçi kardeşlerim; hepinizi Halkların Demokratik Partisi adına saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, bütçe hakkı milletin hakkıdır ve bütçe hakkını millet adına milletin vekilleri kullanır. Bütçe hakkı, meclislerin varoluş sebeplerinin en önemlilerinden biridir Sayın Başkan, biliyorsunuz. Neden? Çünkü geçmişte krallar, padişahlar keyiflerince vergi salarlarmış, yoksullara ağır vergiler salarlarmış; daha sonra bu salınan ağır vergileri de keyiflerince harcarlarmış, saraylar yaparlarmış, yandaşlarına harcarlarmış, savaşlar çıkarırlarmış. Bu durum değişsin yani bu adaletsizlik değişsin diye bütçe hakkı millet adına milletin vekillerine verilmiş. Neden? Çünkü milletin vekilleri saraylarda oturanlar kadar milletten kopuk değiller yani onlar daha milletin içinde, çiftçinin, işçinin, yoksulun derdinden daha iyi anlarlar diye bu bütçe hakkı milletin vekillerine verilmiş Sayın Başkan.
Şimdi, biz bu bütçe hakkımızı en etkin şekilde kullanmak istiyoruz. Ama şunu söyleyeyim: Bakın, geçtiğimiz yıl da Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı orada oturuyordu. Geldi buraya, şöyle bütçe yapacağız, şöyle edeceğiz, uçuracağız Türkiye'yi, her şey dört dörtlük olacak dedi; 2022 yılı için doları 9 lira 20 kuruş olarak varsaydı ama biz daha bütçeyi görüşürken dolar kuru patladı, bütçe çöktü yani geçtiğimiz yıl "Maşallah." dediğiniz bütçe kırk gün yaşamadı Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı.
Şimdi, biz, bu yıl diyoruz ki... Bakın, geçtiğimiz yıl dedik ki: "Bu bütçeyi bu milletin Meclisinin maalesef değiştirme yetkisi yok, etkisi yok." Niye? Çünkü biz en etkili konuşmaları bile yapsak oradaki çoğunluk el kaldırıp el indirip bir virgülünü bile değiştirmedi geçtiğimiz yıl. Hata yaptık ve öyle geçti. Bu yıl aynı hatayı yapmayalım diyoruz. Ben, yine, aynı gücün olmadığını düşünüyorum Mecliste bu bütçeyi değiştirmek için, bu tercihleri adaletsiz olan bütçenin tercihlerini değiştirmek için. Bu açıdan bu bütçeyi milletin hakemliğine sunalım diyorum Sayın Başkan yani bütün demokratik ülke parlamentolarında olduğu gibi, Amerikan Parlamentosunda, Avrupa parlamentolarının tamamında neredeyse komisyon aşamasında bütçe canlı yayında milletin hakemliğine sunulur yani kim saraylardan yana, kim emekçiden yana, kim kadınlardan yana, kim erkeklerden yana bunu millet görsün diye milletin hakemliğine sunulur. Bundan da korkacak bir şey yok Sayın Başkan, 2022 yılı dünyasındayız ve Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı burada teknoloji, inovasyon, yeni çağa Türkiye'yi uçuracağız diyor. Teknoloji ve inovasyonsa yani... Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, bu çağda bizim böyle "tripod" kurup buradan millete ulaşmaya çalışmamız gerçekten çok ilkel bir görüntüyü oluşturuyor.
Bu açıdan "Gelin, bu bütçeyi milletin hakemliğine sunalım; kim neyi destekliyor milletimiz görsün." diyoruz değerli arkadaşlar. Açıkça söyleyeyim, size şu açıdan çağrı yapıyorum Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, AK PARTİ'li ve MHP'li arkadaşlar: Yedi ay sonra bu tarafta oturacaksınız, gelin bu teamülü bugün oluşturun ki yarın öbür gün o koltuklara oturacak arkadaşlara da bak, biz böyle yaptık, siz de canlı yayın yapın diyebilin. Aksi takdirde, böyle gelmiş böyle gider deniyor ve yarın bu koltukta oturduğunuzda, altı ay sonra siz bunları talep edeceksiniz, gelin giderayak buna "Evet." deyin diyorum Sayın Başkan.
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Siz de olmayacak mısınız?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, biz destekleyeceğiz ama biz oluruz, olmayız Allah bilir. Gelin bu teamülü bugün oluşturalım diyoruz Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, sayın milletvekili arkadaşlarım, Sayın Başkan; hepinize çağrımdır bu anlamda.
Diğer bir mesele Sayın Başkan, biliyorsunuz, geçen yıl bütün bakanlarımız geldi -Cumhurbaşkanı Yardımcımız dâhil- burada, hepsine biz yüzlerce soru sorduk. Bakanlar bu soruların -toplamda binlercedir sorular tabii ki- yalnızca netameli olmayan birkaç yüz tanesine cevap vermiştir yani onda 1'ine, yirmide1'ine cevap vermiştir; o da netameli olmayanlar ama netameli gördüğü sorulara cevap vermiyor. Siz ne yapıyorsunuz oradan? "Sayın Bakanlar, yazılı cevap da verebilirsiniz." diyorsunuz. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, size de soruyorum; Sayın Başkan, size de soruyorum: Geçtiğimiz yıl bizim sorduğumuz binlerce sorudan kaçına yazılı cevap verildi, kaçına burada sözlü cevap verildi, kaçına cevap verilmedi? Benim sorularımın onda 1'ine bile cevap verilmedi. "Yazılı cevap vereceğiz." dediniz, bir yıl geçti üzerinden hâlâ yazılı cevap gelmedi. Bu, Meclise büyük bir saygısızlıktır. Bu açıdan size önerim Sayın Başkan, bir ekip kurun, bütün tutanaklardaki sorularımızı çıkarsın, bakanlara tevdi etsin. Nasılsa sorularımıza büyük oranda cevap vermeyeceklerini... Umarım beni yanıltırlar. Bu cevapları almadan Genel Kurul aşamasına geçmemeyi öneriyorum Sayın Başkan çünkü keyiflerince cevap veriyorlar, keyifleri gelmediği zaman cevap vermiyorlar, aynı, şu anda soru önergelerimize olduğu gibi; bu sizden talebimdir.
Diğer bir talebim Sayın Başkan: Kameralar buraya gelmiş, bunu talep ettik sizden ama şimdi biliyoruz ki bu kameralar Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısını çekecek, daha sonra, bütçe görüşmelerinde sunumlar bitince onlara "Haydi, dışarı çıkın." diyeceksiniz. Ben bunun da yanlış olduğunu düşünüyorum Sayın Başkan. Burada en azından ajansların kalmasını sağlayacak bir sistem uygulayabilirsiniz. Yani ajanslar kalsın, görüntüleri alsınlar çünkü Genel Kurul aşamasında bu anlamda bir imkân var, Komisyon anlamında da -tabii bu kadar kameranın olması mümkün değil ama- en azından ajanslar boyutuyla bu çekimleri yapmaya devam edebilirler.
Sayın Başkan, söyleyeceklerimin en önemlisini şimdi söylüyorum bence. Geçtiğimiz gün burada torba yasayı görüştük, torba yasa sırasında neyi görüştük? Kur garantili mevduat sisteminin bir yıl daha uzatılmasını görüştük. Bir yıl daha uzatacağız dedik ama... Komisyon da maalesef "Evet." dedi, biz protesto için terk ettik Komisyonu. Orada, hazine boyutuyla, sağ olsun, Hazine Bakanlığı dedi ki "Kardeşim, bunun maliyeti bugüne kadar 85 milyar liradır." Teşekkür ediyorum kendilerine, öyle de olması lazım. Teşekkür etmeye de gerek yok ki, olması gerekeni yaptılar, şeffaflık her zaman kazandırır ama Merkez Bankası ayağı var bu işin -ki orada daha büyük bir maliyet olduğunu düşünüyoruz- 120 milyar, 150 milyar liralık bir maliyet olduğunu düşünüyoruz. Merkez Bankası Başkanı burada yoktu, Yardımcısı da yoktu ama İstanbul'dan bir uçak kaldırıldı, uçakla üçüncü düzey bir memur arkadaşımız geldi "Efendim, ben bunu açıklayamam." dedi yani kur garantili mevduatın maliyetini açıklayamam. Niye? "Biz anonim şirketiz." dedi, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı. Allah Allah... Bu anonim şirketin sahibi kim? Millet, hazine; sahibi hazine. Düşünebiliyor musunuz? Bir anonim şirket, diyor ki: "Ben bunun maliyetini açıklayamam." Buna karşı siz ne yaptınız Sayın Başkan? Siz maalesef dediniz ki: "Açıklamazlarsa açıklamazlar." Bakın, şunu söyleyeceğim arkadaşlar: Bu bütçenin bir varsayımı var, bu bütçenin varsayımı ne biliyor musunuz? Faize 565 milyar TL gideceğini varsayıyor bu bütçe, faiz giderinin 565 milyar lira olacağını varsayıyor. Ama bu bütçenin altında bir saatli bomba var, o saatli bomba nedir? Kur garantili mevduat. Kur garantili mevduatın maliyetini biz bilmiyoruz Sayın Başkan.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Başkanım, bu konuştuklarının usulle ilgisi yok, böyle bir şey yok!
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Usule ilişkin boyutunu ifade ederseniz sevinirim.
Buyurun.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Biz bunun maliyetini bilmiyoruz, bu maliyeti bilmeden de bu bütçeyi tartışamayız çünkü kur 25 lira olursa ilave 500 milyar lira maliyet gelecek, 30 lira olursa 1 trilyon lira ilave maliyet gelecek ve bu bütçe de geçtiğimiz yıl olduğu gibi çökecek. O açıdan, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısından veya sizden, açıkça söyleyeyim... Tabii "Merkez Bankası bağımsız." diyeceksiniz, ayrı ama ne kadar bağımsız? Sayın Cumhurbaşkanı faizi indirtebiliyor, bunu da açıklatsın. Bağımsız olmadığını biliyoruz; çağırın, bu sunum yapılırken bu rakamı da biz öğrenmeliyiz ki bu bütçe varsayımını anlayalım Sayın Başkan, bu konuda sizden özel istirhamım var.
Son olarak talebim de şu: Biliyorsunuz, biz 2023 yılı bütçesini ve 2021 yılı kesin hesabını görüşüyoruz Sayın Başkan. Biliyorsunuz ki her yıl gelecek yılın bütçesini daha çok görüşüyoruz ama kesin hesabı neredeyse hiç görüşmüyoruz yani bizim görevimiz 2021'in ibrasını da sağlamak ama bu konuda gerekli süremiz olmadığı için bu konudaki müzakereleri yapamıyoruz. Talebim, 2021 yılı kesin hesabını görüşmek üzere bir alt komisyon kurmanız Sayın Başkan. Gelin, bir alt komisyon kuralım, orada bunları görüşelim.
Bir önerim de şu: Son günde Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı geliyor ya, orada kesin hesabı da görüşüyoruz bütçenin son günü, o gündeki kesin hesap görüşmelerini de bir gün daha ertelemeniz, alt komisyon kurmanız ve kesin hesap yani maddeler bölümünü bir gün daha ileriye almanız çünkü o mesele de -biliyorsunuz- son gün olduğu için yorgunlukla pek etkin bir şekilde görüşülemiyor.
Bu taleplerimi karşılamanızı rica ediyorum ve gelin, bu adaletsiz bütçeyi milletin hakemliğine sunalım ki daha adaletli hâle getirelim.