| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | İstanbul Milletvekili Abdullah Güler ve 73 Milletvekilinin Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4680) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 24 .10.2022 |
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Ben de bütün katılımcıları saygıyla selamlıyorum.
Evet, önemli bir kanun görüşüyoruz. Plan ve Bütçe Komisyonuna çok sayıda torba kanunlar geldi; çok farklı alanlarda düzenlemeleri, farklı ihtisas komisyonlarını ilgilendiren birçok kanunu, biz, burada, maalesef, görüştük. Biz, bunu sürekli olarak yasama niteliği açısından eleştirdikçe, burada bir düzelme olmadığı gibi daha da ileri bir noktaya gidildi. İşte, bugün tartıştığımız kanun da böyle bir kanun. 23 maddeden oluşan, 13 farklı kanunu ilgilendiren ama içerisinde çok önemli bir 6 madde var. Belirli kanunlar var doğal olarak bu Komisyonu ilgilendiren, işte, ÖTV'si var, kamulaştırma var, Kamu İhale Kurumu var, TMSF var, Fiyat İstikrarı Komitesiyle ilgili düzenlemeler var, doğal olarak mali açıdan belli kanunlar var ama bunun içerisine çok önemli bir 6 madde iliştirildi ve bugünkü Komisyonun başlangıcında da bu konuda detaylı tartıştık.
Şu var, bir çelişki var: Bir taraftan Plan ve Bütçe Komisyonuna ya da diğer Komisyonlara bir gelenek olarak, Anayasa Mahkemesi tarafından Anayasa'mıza göre aykırı bulunan kanun maddeleri tekrar tekrar geliyor Komisyonlara ve tekrar tekrar görüşüyoruz ama bir taraftan aynı kanunlar içerisinde Anayasa olarak yükümlülüklerimiz, taahhütlerimiz olması gereken konuları da yerine getirmediğimiz düzenlemeler var. Şimdi, bu, böyle bir kanun. Bir taraftan anayasal olarak haklar, inanç özgürlükleri anlamında, uluslararası taahhütlerimiz anlamında bir eksiklik varken bir iliştirmeyle bir düzenleme yapılmaya çalışılıyor diğer taraftan da katılımcılıktan uzak...
Gerçekten süregelen, çözülemeyen Alevi yurttaşlarımızın sorunları, talepleri çok boyutlu, çok farklı, belki alt komisyonlarda... Sadece cemevlerindeki elektrik, su ya da bakım onarım masrafları değil, bunlar belki de oradaki en uç detaylarken işte, eğitimle ilgili, bürokratik temsiliyetle ilgili, kadrolarla ilgili, inanç özgürlükleri anlamında detaylı çok ciddi sorunlar varken, bu sorunları 6 maddelik bir torba kanuna -ki cuma günü ben bu salonda öğrendim- ve pazartesi sabahı iliştirilerek getirilmesi ciddiyeti, samimiyeti, yaklaşımı da bir tartışmaya açıyor doğal olarak.
Baktığımız zaman, gerçekten devletin ya da bu iktidarın sanki geçen ay seçim olmuş da iktidara gelmiş ve bu temel sorunu çözme gibi bir eğilimi varmış gibi, işte, iktidar partisi ya da teklif sahiplerinin böyle bir yaklaşımı da var. Yirmi yıldır bir AK PARTİ iktidarı var ve bu iktidarın da bu konuyu sürekli ötelemesi ve seçime yakın bir zamanda da böyle bir torba kanunu getirmesi de temel bir tartışma olarak karşımıza geliyor.
Evet, demokratik talepler var ama maalesef, çözülemeyen veya çözüm üretilemeyen de bir yaklaşım var, bir yetersizlik var. En temelde, tabii ki 58 ilde -sayın teklif sahibi de, Sayın Güler de söyledi- 1.600'e yakın bir cemevi; Alevi yurttaşlarımızın ibadetlerini gerçekleştirdiği, inançlarına göre ibadetlerini gerçekleştirdikleri, hizmetleri sundukları cemevleri var ve bunlar "dernek ve vakıf" adı altında tüzel kişiliğe sahip oluyor ve doğal olarak da kamunun sunduğu bir yasal statüye sahip olmadıkları için de hiçbir mali istisnayı ve devlet desteğini alamıyor.
Şimdi, bu getirilen maddeler, bugünkü 6 madde bu yaklaşımı, bu sorunu çözüyor mu? Bir defa bunu çözmüyor, sadece işte, belediyelerin zaten defakto, fiilen yaptığı... Birçok sosyal demokrat belediye, sizin söylediğiniz bu 6 maddeyi zaten gerçekleştiriyor, böyle bir sorun yok, bu defakto, fiilen uygulanıyor zaten. Burada sorun devletin kurumsal yaklaşımı, kamusal yaklaşımı, anayasal taahhüt ettiği -işte, Sayın Kaboğlu yanımızda, değerli hocam detaylarıyla anlattı- ilgili alanda bir düzenleme getirmiyor bu. Anayasa Komisyonunda görüşmüyoruz bunu, Eğitim Komisyonunda görüşmüyoruz, İçişleri Komisyonunda görüşmüyoruz. İşte, burada birçok vekil de belki bugün öğrendi bu tartışmalardan; inanın, 600 vekilimizden "Biz tesadüfi öğrendik bunu." Böyle bir yaklaşım olabilir mi? Burada bir sürü kurum temsilcisi var; katılımcı, çoğulcu... Dediğim gibi, her bir Alevi yurttaşın, toplumunun sorunları her bir alt komisyonda üç ay, beş ay, altı ay çalıştaylarla ama bu bir siyasal partinin kapalı kapılar ardında belli bir toplumsal temsiliyetin belirli kişileri ile belirli kurumlarıyla yapılacak bir düzenleme değil.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Özdemir, süreniz doldu.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Bu, bu kapsamda Meclisin, hepimizin katılımcı olduğu bir süreçte yapılmalı.
Şunu da belirteceğim, ben Avrupa Birliği Uyum Komisyonu üyesiyim. Bakın, Avrupa Birliği raporlarında çözemediğimiz bu sorunlar hep karşımıza çıkıyor maalesef. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararı var, karşımızda duruyor. Biz, şimdi, bu sorunu çözdük diye çıkabilecek miyiz bu uluslararası alanda?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süreniz doldu, maddelere geçince isterseniz devam edersiniz.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ediyorum.