İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Evet, Değerli Başkanım, çok teşekkür ediyorum.

Bir defa başlarken Abdullah Güler kardeşime çok teşekkür ediyorum. Hakikaten vukufiyetiyle, o hukukçu kimliğiyle meseleleri o kadar tafsilatlı, kısa cümlelerle izah ediyor ki...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Aynı zamanda Adalet Komisyonu Başkanımız tabii, teklif sahibi, evet.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Adalet Komisyonu Başkanımız, tabii ki... Tabii, Cengiz Bey burada, Bakan Yardımcımız, onu yoruyoruz, sürekli burada, Allah razı olsun; ona, ekibine, bütün kardeşlerimize minnettarız.

Ben geneli üzerinde bütün maddelerle ilgili bir şey söylemeyeceğim ama burada genel yapılan bazı tenkitler vardı, özellikle şu son tenkitle ilgili bir iki not düşmek istiyorum.

Efendim, "Seçime dönük bir çalışma." "Oy devşirmeye dönük bir çalışma." Oy devşirmeye dönük çalışma şudur arkadaşlar: Daha önce bir kanunu Anayasa Mahkemesine götürüyorsunuz, üstelik de bu, insan haklarıyla ilgili, çok tabii bir hakkı gasbetmekle ilgili bir kanunu Anayasa Mahkemesine götürüp iptal ettiriyorsunuz, sonra dönüp şimdi şu seçim zemininde "Efendim, başörtüsü yasağını ben kaldırdım." diyorsunuz. Efendim, suni bir biçimde sözüm ona kanun teklifi veriyorsunuz, "Anayasa'da bir madde değişelim." dediğimizde de tornistan ediyorsunuz. Oy devşirmeye dönük yaklaşım budur arkadaşlar.

Bakın, Alevilerle ilgili... Aleviler bizim kardeşimiz. Şu ekipten, Milliyetçi Hareket Partisi de dâhil, Cumhur İttifakı'nın tamamı için söylüyorum, bizden Alevilere dönük "öteki" kavramı hiç sâdır olmamıştır, elhamdülillah. "Aleviler tıpkı Sünniler gibi kardeştirler, kardeşimizdir, onlar için ne lazım geliyorsa yapılması gerekir." diye Sayın Cumhurbaşkanımız her vesile altını çizmiş, koymuştur. Kaldı ki bugüne kadar hangi Cumhurbaşkanı cemevi açmıştır? Hangi Cumhurbaşkanı Alevilere dönük böylesine açılımcı bir yaklaşım koymuştur? Bir tane örnek gösteremezsiniz arkadaşlar.

Biraz önce bir arkadaşımız bir şey söyledi: "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yönlendirme söz konusu oldu 2011'de." Yok öyle bir şey, öyle bir şey yok.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Var.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Kesinlikle yok. 2010 yılında zaten Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gidilmiş.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - 2015...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - 2010'da gidilmiş, oraya bir bakın, 2010'da, sonra karar ne zaman çıkmış, onlara bakın, öyle konuşun.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - 2016...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bekir Bozdağ dediğiniz Adalet Bakanımız ve adaleti tesis etmek için hayatı boyunca hayatını hasretmiş bir arkadaşımız, böyle bir şey olabilir mi?

Cem Vakfı Başkanı İzzettin Bey, çok değer verdiğimiz, hakikaten de yüksek bir isim. Biz onunla hiçbir zaman böyle dil azarlığına varacak bir karşıtlık içerisinde bile olmamışız.

Şimdi, burada, kardeşlerimiz... Mesela biraz önce Başkanımız ne güzel söyledi hak teslimi bağlamında... Mehmet Metiner, Adıyamanlı bir kardeşimiz ve hakkı teslim eden özel bir isim, televizyonlara da çıkıyor, bir programda dil sürçmesi olmuş, hepimizin olmuyor mu arkadaşlar? Şurada bile yapıyoruz ya! Bunu öne çıkarıp bütün bütün bir ekibi suçlamak hakla, hakşinaslıkla ifade edilebilir mi? Oysa benim bildiğim, Alevilik hakkı üstün tutmayı emreder. Kaldı ki arkadaşlar, bir şey daha söyleyeceğim ben: "Ali'siz Alevilik" diye bir tartışma... Bunlara girmeyeceğim, sadece bir tespit bağlamında söyleyeceğim. Bir Genel Başkan, Alevi kimliğiyle öne çıkmış bir Genel Başkan televizyon programında, yakın zamanda, Hazreti Ali'yle ilgili bir sual tevcih ediliyor kendisine, söylediği şey şu: "Hazreti Ali bir bilgindir, bir düşünürdür, kitapları var, alın, okuyun." filan diyor. Ya, şimdi, Sayın Cumhurbaşkanımızın hem Alevilik inancını hem Hazreti Ali, Hazreti Hüseyin, Hasan Efendilerimizi yüreğine raptetmesini bir tarafa koyacaksınız ve getirdiğimiz kanuni düzenlemeleri, maddeleri -bakın, 6 madde var, şu an görüşüyoruz- bunları görmezden geleceksiniz ya da tenkit cihetine gideceksiniz, öbürlerine hiç sükût edeceksiniz.

Şimdi, bir şey söyleyeceğim: Şurada bir kardeşimiz var, Bakan Yardımcımız, kendisiyle iftihar ediyorum, bizim Erzurum'u da temsil etti, Erzurum Milletvekilliği de yaptı -hakikaten tanıyan herkes de, ben biliyorum buradaki insanların hepsi hemfikirdir- Alevilerle ilgili özel raporu vardı kardeşimizin hem de seneler önce. Ne olarak vermişti? Bir milletvekili olarak. Kimlik olarak neyi ifade ediyordu? AK PARTİ kimliğini, AK PARTİ milletvekili olarak yapıyordu. Biz hep bu hâl üzerine yürüdük arkadaşlar. Dolayısıyla şuraya dercettiklerimizin tamamı içselleştirdiklerimiz, yüreğimize koyduklarımız. Asla, böyle "Desinler, duysunlar, seçimlerde bize oy versinler..." Biz şuna inanıyoruz: Kalbî olursanız, hasbi olursanız Cenab-ı Hakk'ın inayeti zaten size yansır.

CAVİT ARI (Antalya) - Ya, yirmi sene sonra akıllarına gelmiş!

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ve öyle olduğu içindir ki yirmi yıldır iktidarız. Allah'ın izniyle göreceksiniz, 2023'te de bugün hülya görenler, rüya görenler ne hâle gelecekler?

CAVİT ARI (Antalya) - Gidicisiniz, gidici! Gidicisiniz!

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ölmezsek, burada olmasak bile eğer yaşıyorsak bir yerlerde oturur, konuşuruz bunları.

Ben Abdullah kardeşime tekraren teşekkür ediyorum, emeği olan herkese teşekkür ediyorum.

Maddelerde ayrı ayrı konuşuruz.

Hepinize saygı sunuyorum.