GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkanım, teşekkür ederim.

Öncelikle, Uğur Bey de sabah tutanakları istemişti, umarım o da incelemiştir veya Cemal Bey de incelemiştir veya siz de Sayın Başkan, beraber baktık tutanaklara.

Şu anlamda söyleyeceğim; bir, sizi eleştireceğim: Burada sabit ki ben selamlamadan sonra, yalnızca "Biz eşit yurttaşlık mücadelesi yürütüyoruz Sayın Başkan. Cumhuriyetin kuruluşundan beri eşit yurttaşlıkla ilgili sorunlarımız var." deyince, siz daha ilk cümlemde "Yalnız, usul hakkında söz verdim." deyip beni kesmişsiniz yani çok erken bir müdahale. Yani ondan sonra diyecektim ki: "Ayrı bir araştırma komisyonu kurulmalı, bu mesele derinlemesine tartışılmalı; burada görüşülmemeli." diye önerecektim ama daha ilk cümlemde beni kesmişsiniz; burada sabit tutanaklarda. Bu konudaki sizin müdahalenizle bu duruma gelindiğini düşünüyorum, bu anlamda, bir hakkaniyeti teslim etmenizi talep ediyorum.

İki: Sayın Uğur Aydemir ne söylediğimi herhâlde duymamış yani ben yalnızca şunu söylüyorum: "Çok kimlikliyiz, çok inançlıyız, çok kültürlüyüz ama eşit yurttaş değiliz; birileri daha eşit Sayın Başkan." demişim. Uğur Bey oradan kalkmış "Sayın Başkan, Paylan bölücülük yapıyor, ayrımcılık yapıyor." diye bağırmış ve siz, hemen ardından "Uğur Bey haklı, Uğur Bey haklı." diye...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Devamında ne diyorum ama?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Şöyle demişsiniz: "Uğur Bey haklı, Uğur Bey haklı."

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - "Usule dönün, içerik tartışmayın." diyorum.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Evet, "İçerik konuşuyorsunuz." diyorsunuz ama Uğur Bey'in oradan yaptığı bir ayrımcı ifadeye karşı benim söylediğim tamamen eşit yurttaşlıkla ilgili bir öneriydi, eksiklik olduğunu tespit ediyorum.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ne söylemişsiniz? Bir daha okur musunuz oradan?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Tamamlasın, size de söz vereceğim Uğur Bey.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - "Bölücülük, ayrımcılık." diye yaftalamaya çalışıyor. Gerçekten esef verici yani bu anlamda. Sekiz yıldır burada yüz yüze bakıyoruz, eşimizden çok birbirimizi görüyoruz; ben nerede bir ayrımcı cümle kullanmışım? Hayatım eşit yurttaşlık mücadelesiyle geçmiş. Demokrasiyle ilgili sorunlarımızı burada konuşuyoruz, ne kimseyi tahkir etmişim bu zamana kadar ne ağzımdan bed bir söz çıkmış.

Daha sonra, gerçekten en şaşırdığım nokta da burada yıllardır pek çok arkadaşımızla polemiğimiz oldu ama hani, biz Cemal Bey'le sekiz yıldır tam yüz yüze bakıyoruz herhâlde. Hani, en beklemediğim yerden baş yarılır ya, o anlamda, birazcık gerçekten sarsıldım diyebilirim. Yani başka arkadaşlardan, daha tecrübesiz arkadaşlardan böyle şeyler olabiliyordu ama Cemal Bey'den gelmesi gerçekten beni üzdü. Şu anlamda söylüyorum, bakın, kurduğum cümle de belli: "İşte, Aleviler hak mücadelesi veriyorlar on yıllardır, onlarla görülsün, tartışılsın. Bunun hakkaniyeti nasıl sağlanır? Eşit yurttaşlık nasıl sağlanır?" diyorum. Ya, Cemal Öztürk ne anlamışsa, bilmiyorum yani ağzımdan... Çünkü bir insan ne söyleyebileceğini bilir. "Ya, Alevilerden sana ne? Aleviler Müslüman, sen Hristiyan'sın." diyebildi, dedi, diyebildi ve lapsusunu ortaya koydu. Ben kendisini her zaman bir ağabey, bir büyük olarak gördüm yani nispeten daha demokrat davranan tavırları bugüne kadar gördüm ama içinden başka bir şey çıktı şu anda, açıkça söyleyeyim, bir ayrımcı ifadede bulundu.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Kimin bölücü olduğu çıktı ortaya.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, bakın, bu Mecliste ayrımcılık yapmak İç Tüzük'ümüze göre de yanlıştır ve düzeltilmesi gereken bir konudur ve işlem yapmak dahi gerekir. Burada açık bir ayrımcılık yapılmıştır. Bu konuda ya tarafların bu anlamda düzeltmesini talep ediyorum ya da işlem yapmanızı talep ediyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.