KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın vekilime şunu soracağım: Şimdi, değerli arkadaşlar, benim çocukluğumdan beri, gümrükten, bu arabaların seri numaralarına uyulmadan, düşük faturalarla geçme meselesi var ve bunu bir türlü çözemedik biz. 1980'li yıllarda bunun çok büyük kaçakçılığı vardı, işte düşük faturalarla, başka model gösterilerek filan bu arabalar geçirilirdi, daha sonra azaldı, belli müdahaleler edildi. Benim anlamadığım şey şu: Bunların hiçbir tanesi gökten düşmüyor, hepsi gümrükten geçiyor. Ya, gümrükte niye bunları durduramıyoruz, niye engelleyemiyoruz? Niye bu konuda yeterli denetim yapılmıyor, inceleme yapılmıyor? Bu arabaların hepsi gümrükten geçiyor değil mi Sayın Elitaş? Hepsi. Yani ya deniz yoluyla geliyor ya kara yoluyla, tırlarla geliyor ve gümrükten geçiyor. Yani gümrükte bu işin yakalanması esastır değerli arkadaşlar, niye bunu gümrükte yakalayamıyoruz Abdullah Vekilim? Bu birinci sorum.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Hemen cevap vereyim hızlıca çünkü kaybolmasın. O dediğimiz kapsam içerisinde yani Garo Bey'in düşüncelerinin olduğu geçmiş yıllarda ki o şu anda sıfır düzeyine inmiş durumda ancak buradaki durum şu: Birçok farklı modelin ülkemiz açısından da bilinebilirliği noktasında ki o ülkeye dair bilgiler çok daha sonra elde edilebiliyor, onu bilemezsiniz. Çünkü geliştirilen, özellikle elektrikli, destekli ve teşvikli olan bu birçok aracın daha sonraki dönemlerde... Aslında o ülkede -maalesef- farklı şirketler kurmak vasıtasıyla ödemeleri de o şirket üzerlerinden yapıyorlar. Yani örnek verelim, Almanya'da üretilen bir araç, yeni model bir araç, piyasa şartları içerisinde aslında 90 bin euro ancak farklı, bu araçları pazarlayan şirket yapıları değiştirilmek suretiyle Türkiye'ye çok daha düşük bedelle gelebiliyor. Sizin ilk öncelikle gümrüğün yaptığı araştırmada bu doğru, herhangi bir şey yok, farklılık yok veya olumsuzluk yok ancak daha sonraki ihbarlar, daha sonraki incelemeler ve araştırmalarla beraber Hazine ve Maliye Bakanlığımızın veya Ticaret Bakanlığımızın araştırmalarında aslında o araçların fiyatlarının farklı olduğu daha sonraki tespitlerde mümkün olabiliyor. Ancak o, geleneksel manada çok eski dönem. O kötü örnekler maalesef yaşandı ama şu anda sıfır derecede olduğunu ifade edebiliriz hatta teknik maliyetleri inceliyorlar, bizim de getirdiğimiz teminat yükümlülüğü o kapsamındadır.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ederiz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Şimdi şunu söyleyeceğim: Yine de ben bu meselelerin gümrükte çözülebileceğini düşünüyorum. Yani eğer ki gümrükte bu anlamda...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Gümrükten bir arkadaşımız var mı burada?

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Genel Müdür Yardımcımız burada.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ondan da bir görüş alalım.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya, niye bu iş gümrükte çözülemiyor?

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Mehmet Bey izah etsin.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Mehmet Bey, buyurun.

GELİR İDARESİ BAŞKAN YARDIMCISI MEHMET ARABACI - Şimdi, burada mevzubahis olan konu aslında direkt, doğrudan gümrükle de ilgili değil çünkü gümrük bu işi... Yani ithalat yapıldığında bu aracın KDV'si alınıyor o aşamada çünkü araç bir defa nihai tüketicinin kullanacağı bağlamda olmadığı için henüz daha ÖTV doğmadı, ÖTV'nin doğabilmesi için ilk iktisap gerekiyor. İlk iktisaptan önce yurt dışından getiren kişi, bu kişi aracı getirirken -biraz önce Sayın Vekilimizin de arz ettiği gibi- aracın bedeli 90 bin euro ama bunu 70 bin euroya getirmiş, oradaki anlaşmalı bir bayiden getiriyor. Distribütörü olan bir firma değil, zaten distribütörü olsaydı Türkiye'deki distribütörden de fiyat alırsınız, emsali var yani. Ama Türkiye'de distribütörü olmayan -biraz önce Sayın Vekilimizin arz ettiği gibi- distribütör dışı -kendi aralarındaki tabirle "paralel ithalatçı" da denilen- bu kapsamda gelen araçlar. Bu araç gelirken gümrüğün burada bu aracın fiyatına "70 değil 90'dı." deme ihtimali yok ilk etapta, bu araç zaten istisnai bir araç.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Genelde lüks araçlarda mı oluyor?

GELİR İDARESİ BAŞKAN YARDIMCISI MEHMET ARABACI - Genelde üst segment araçlarda oluyor ve bu araçlar Türkiye'ye gelince KDV'si ödeniyor, gümrükte, ödemede bir sıkıntı yok zaten ödemezse ikinci arabayı getiremez. Birinci arabayı getiriyor KDV'sini ödüyor hatta bu aracı 70 bin euro üzerinden kendi şirketinden birine satarak, normal kullanacakmış gibi satarak ÖTV'sini de ödüyor. Ancak bize ÖTV'sini ödemediği kısım o aradaki 20 bin euro, artı onun bir de ÖTV oranında yüzde 80'se yüzde 80 daha artırılmış hâli, bir de onun KDV'si derken ortalama bir araçta 600-700 bin, 1 milyon, bazen 2,5 milyona kadar gidebiliyor çünkü ÖTV oranında 220 olanlar var ve bu alandaki aracı getirip ÖTV'sini ödüyor ama aradaki farkın ÖTV'sini kastediyorum, farkın ÖTV'sini ödemeden, farkın KDV'sini de alamadan...

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Burada zamana ihtiyaç var...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Evet, belli düzeyde bir detayla yetinirsek, daha epeyce soru sormak isteyenler var.

GELİR İDARESİ BAŞKAN YARDIMCISI MEHMET ARABACI - Şunu da söylemek istiyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Buyurun.

GELİR İDARESİ BAŞKAN YARDIMCISI MEHMET ARABACI - Ticaret Bakanlığımız da Gümrük Genel Müdürlüğü vasıtasıyla yurt dışıyla yazışıyor aslında bu araçların gerçek bedellerini öğrenmek için ama bu yazışma süreci Dışişleri Bakanlığı, onların Dışişleri Bakanlığı, kendi ülkesindeki bakanlıktan geri gelene kadar en az bir yılı bulabiliyor ve bu süre içerisinde zaten bu şirketler burayı kapatıyorlar. O nedenledir ki son dönemlerde Bakanlık olarak "En az üç yıl bu işte faaliyette bulunanlar bu işe girsinler yoksa girmesinler." diye bir şart koymaya çalışmamızın sebebi buydu yani idari amaçlı, idari işlem anlamında.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ederim, sağ olun.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ben bu tespitlerinizi açıkça söyleyeyim kabul etmek istemiyorum, sebebi şu: Şimdi, yok "Dışişleri Bakanlığıyla yazışıyoruz, bürokrasi bir yıl sürüyor." Ya, internete bakın arkadaşlar ya, arabaların liste fiyatları belli, şirketler, satanlar belli. Sonuç olarak 150 tane lüks araba şirketi yok ki, Mercedes var, BMW var, şu var, 5-6 tane...

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Başkanım, o zaman ama kanunilik, belirlilik... Siz öyle tahmin üzerinden cezai müeyyide uygulayamazsınız, lütfen yani.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Değil, onu demiyorum. Şunu uygulayabilirsiniz: Mesela, Çin ayakkabısı cenneti oldu Türkiye tamam mı, 1 dolardan fatura ödüyorlardı; sonra Ticaret Bakanlığına gerçekten çok iyi bir bürokrat...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Referans fiyat uygulamasını mı diyorsunuz?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ben şikâyet ettim; ya, arkadaş... Ben ayakkabı işi yapıyordum. 1 dolardan fatura ettiler, piyasa Çin ayakkabısı doldu; dedi ki: "Kardeşim, emsal fiyat uyguluyorum, bundan sonra 5 dolardan aşağı sokamazsın." Yani "1 dolara da aldıysan 5 dolardan vergisini alacağım." dedi.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Referans fiyat olabilir mi burada?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - O anlamda ya, bir referans fiyat uygularsınız ve o fiyatları uygularsınız, gerçekten ispat ederse ki düşük fiyata aldığını o zaman farkı kendisi alsın yani biz yukarıdan alalım vergisini. Atıyorum, siz referans fiyat 90 bin euro dersiniz -örnek için söylüyorum- 90 bin eurodan KDV'sini ödesin, ÖTV'sini ödesin, kendisi ispat ederse -ispat şartını şirkete verelim- ki 75 bin euroya getirdiğini, o zaman alabilsin.