KOMİSYON KONUŞMASI

ZEYNEL ÖZEN (İstanbul) - Teşekkürler Başkan.

Yani burada yapılması gereken arkadaşlar, açık ve net, cemevinin ibadethane olarak tanınmasıdır. Şimdi, İmar Kanunu'nda "ibadethane" diyeceksiniz, bu hangi ibadethane; nedir, ne değildir? Bir açıklık yok. Onun için bu "ibadethane" kelimesinin yerine sayacak: Kilise, havra, sinagog, cami, cemevi... Eğer saymazsa "ibadethane" diyoruz; bu; cami midir, kilise midir, cemevi midir?

Şunu da biliyorum: Yani ben dedim ya, yasa yaparken teknik olarak bu mümkün mü, değil mi diye bir araştırma da yapılmıyor. Şimdi, Türkiye'nin... Bakın, teknik olarak bunun, bu maddenin uygulanma şansı yok. Samimi bile olunsa hangi köyün -özellikle de Aleviler kırsal kesimde yaşıyor- imar planı var, hangi köyün? Şimdi, ben köyümde cemevi yapıyorum, tapumuz da var, köyde zaten hiçbir evin imarı yok; bu da biraz dışında olduğu için belediye diyor ki "Ben oralara imar vermem, elektrik de vermem." Zaten bizim mevcut 3.500'e yakın cemevimiz var, bu cemevlerimizin yüzde 99'unun imarı yok arkadaşlar. Camiler de aynı durumda, birçok caminin de imarı yok. Şimdi, kuşku ve kaygı buradan doğuyor. Siz cemevlerini ibadethane olarak saymadığınız sürece şunu biliyoruz yani daha önce olup biteni biliyoruz: "Cemevleri cümbüşevi." yok Karacaahmet'e dozerin dayanması, ondan sonra... Bugün cemevleri, mevcut durumda cemevleri yasal mıdır? Değildir. Ya, Cumhurbaşkanının gidip ziyaret etmesi... Ya, o inancı tanıyacaksın ya da o ziyareti yapmayacaksın; yapıyorsan samimiyetin sorgulanır. Onun için, şimdi, ben birinci konuşmamda da söyledim: Bu ülkeyi demokratikleştirmek istiyorsanız çözüm bunlar değil arkadaşlar. Ben otuz bir yıl Avrupa'da yaşayan birisiyim; demokratik ülkeler bunu nasıl çözmüş çok iyi bilen biriyim. Demokratik ülkelerin çözümünü araştırıp kendi toplumumuzun gelenek göreneklerine, inançlarına göre düzenlersek olur. Hiçbir demokratik ülkede devlet dine para ayırmaz arkadaşlar; hiçbir mezhebe, hiçbir dine para aktarmaz. Demokratik olmasının şeyi... Ama şöyle bir şey: Destekler sunar. Nasıl destekler sunar? Mesela, kiliseler gençliğe kamplar yapıyor, yaşlılar yurdu açıyor, entegrasyona yani uyuma katkıda bulunuyor ama hiçbir demokratik ülke ister kilise olsun, ister cemevleri olsun kuruş para aktarmaz ancak bunların da yaşaması gerekiyor. Eğer demokratik bir ülke olacaksak yasayı değiştirirsiniz, temelden değiştirirsiniz.

Avrupa'da bazı ülkelerde vatandaşlara yüzde 1, bazı ülkelerde yüz 1,5 din vergisi var. Vatandaşına soruyor, diyor ki: "Sen din vergisi vermek istiyor musun?" Birisi inançsızdır, diyor ki: "Vermek istemiyorum." Git diyor o zaman. Birisi diyor ki: "Ben İslam cemaatine vermek istiyorum." Eyvallah. Birisi diyor ki: "Ben Katoliklere vereceğim." Birisi diyor ki: "Protestanlara vereceğim." Birisi de diyor ki, mesela İsveç'te: "Ben Alevi inancına vereceğim." Devlet burada kamusal bir görev yapıyor, o vergiyi kesiyor, kuruşuna dokunmadan o inanca devrediyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süreniz doldu, toparlarsanız...

ZEYNEL ÖZEN (İstanbul) - Ama şunu da iyi yapıyor: O kuruşun, verilen paranın nereye harcandığını sonuna kadar şey yapıyor.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.

ZEYNEL ÖZEN (İstanbul) - Yok, bir cümle söyleyeyim.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Peki, tamamlayın lütfen, buyurun.

ZEYNEL ÖZEN (İstanbul) - Şimdi, hep -dedim işte- hamaset konuşmaları Mecliste de dinliyoruz, burada da dinliyoruz. "Alevi-Sünni kardeş." "Kürt-Türk..." Devasa bir bütçe. Biz vatandaşlık görevlerimizi yapıyoruz, Diyanete veriyoruz, devasa bir bütçe. Diyanet hemen bir fetva veriyor, diyor ki: "Cemevi caminin alternatifi." Biz öyle bir iddiada bulunmuyoruz ki. Her yeni düzenleme...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Epey süreyi aştınız, başka maddeler var, orada da konuşabilirsiniz.

Teşekkür ediyorum.

ZEYNEL ÖZEN (İstanbul) - Onun için bu maddenin çekilmesi gerekiyor.