KOMİSYON KONUŞMASI

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Ben iki dakika... Aslında tekrara düşmek istemiyorum ama.

Şimdi (1)'inci fıkrada "Fiyat istikrarının kalıcı olarak tesis edilmesi ve sürdürülmesine katkı sağlamak." Özellikle Bakan Yardımcımız "katkı sağlamak" konusunda bir kavramı kullandıklarını söyledi ama zaten mevcutta böyle bir fiyat istikrarı gibi... Artık bundan çok uzaklaştı ülkemiz Sayın Bakanım yani böyle bir durum yok, siz nasıl buraya katkı sağlayacaksınız? Yeni sistemle birlikte -birçok hatip de buna vurgu yaptı- gerçekten biz kurumsal anlamda ciddi kayıplar içerisindeyiz. Bunlardan en önemlisi de ve bugün belki ekonomik sorunların yaşanmasında temel odak noktası bağımsız ve özerk kurumlarımızın tahrip edilmesi. Bizim 2001 krizinden sonra belki de en başarılı olduğumuz alan, uluslararası raporlarda da atıf yapılan bağımsız ve özerk kurumları reforme etmemizdi, özellikle para ve maliye politikasındaki kurumsal yapılardı ama biz bu sistemle birlikte en çok kaybı... İşte, sizin için de bu kurumun, İstikrar Komitesi içerisindeki bütün o kurumların, bakanlıkların tek belirleyicisi Cumhurbaşkanı. Şimdi, bu zaten istikrar anlamında ciddi bir kayba sebep oluyor, sadece fiyat istikrarı değil, ekonomik istikrar anlamında da; güven ortamı, belirsizlik, öngörülemeyen o ekonomideki beklentiler kavramının tamamen tahrip olduğu bir sistem. Yapısal bir sorun ortada varken siz bu Komitenin nasıl başarılı olmasını sağlayacaksınız? Komitenin bütün alt unsurlarını belirleyen bir tek kişi. Bakanlar Kurulumuz yok, Kabine yani o Bakanlar Kurulundaki -eski sistemdeki- o istişare mekanizması yok. Şimdi burada tek kişilik -Sayın Kaboğlu Hocamız da vurguladı- bir Hükûmet var. Şimdi, böyle bir yapısal sorun varken, bağımsız ve özerk kurumlar tahrip edilmişken siz bu yapı içerisindeki bu kurumların, bütün o bakanların, işte hepsinin, Merkez Bankası Başkanının belirleyicisinin talimatla bunu da kamuoyuna açık bir şekilde belirlediği bir ortamda bu Komitenin çalışması nasıl olacak ya da etkin olacak mı, sonuç doğuracak mı?

Bir de (7)'nci fıkra dikkatimi çekti, diyor ki: "Görev alanına giren konularda her türlü bilgi, belgeyi kamu kuruluşlarından isteyecek." Ne yapacak bu Komite? Bir yaptırım mı olacak, bir ceza mı olacak, ne yapacak bu Komite?

Bir de (3)'üncü fıkrada diyor ki: "Gerekli gördüğü hâllerde sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, özel sektör temsilcilerini toplantıya çağıracak." Ya, zaten siz bu kurumları tahrip ettiniz ki; üniversiteler bağımsız, özerk değil, bilim üretemiyor, gelip ne yapacaklar, kimleri hangi üniversiteye çağıracaksınız? Özel sektör ve sivil toplum üzerinde muazzam bir baskı var. Siz bunların işlevselliğini sağlarsanız zaten uluslararası alanda muazzam bir şekilde güvenli bir yatırım ortamı olan birçok sorunumuz çözülecek ama yapısal sorunlarımız var bizim. Bu Komite ne kadar işlevsel olacak? Bütün dünyada temel kabul görmüş bir şey var: Bağımsız, özerk ekonomik kurumlar. Bakın, bütün raporlarda, Avrupa Birliğinin ilerleme raporlarında ekonomideki 2007 sonrası seyre bakar mısınız? Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle de bu tahribatı biz nasıl sağlayacağız? Bu Komiteyi ben işlevsel görmüyorum ve bir yaptırım unsuru da var burada.

Teşekkür ederim.