KOMİSYON KONUŞMASI

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Değerli Başkanım, burada Ceza Muhakeme Usulü Kanunu'nun ilgili 130'uncu maddesi uyarınca kayyum atanan şirketlerin tabii, 2018 yılına kadarki süreç içerisinde yapılan iş ve işlemlere yönelik olarak kanunumuzun o iptal edildiği hâliyle beraber bu tür yürürlüğe girdiği tarihe kadar şirket ortakları tarafından yapılmış olan devir ve temlik işlemleri muvazaalı kabul edilerek geçersiz sayılır ve ticaret sicilinden resen terkin edilir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Buyurun.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Doğrudan herhangi bir tespit, herhangi bir yargısal süreç ihtiva etmeksizin doğrudan bu şekliyle çıkmış idi. Tabii, bu hâli Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi. İptal edilirken de mevcut durumun yani biliyorsunuz, 2020 yılında aynı zamanda belki de muhalefet milletvekillerimiz de değişik zamanlarda ifade ettiği şekliyle gerek suçtan elde edilen mal varlığı veya suça konu edilmiş mal varlığı hakkında özellikle "kara para" dediğimiz, "terörün finansmanı" dediğimiz ve uyuşturucu madde ticaretinden elde edilen paranın aklanmasına yönelik olarak Uluslararası Mali Eylem Gücünün (FATF)'ın da ülkemizle ilgili olarak da bu tür yaptırımlarla ilgili birçok beklentisi vardı. Şimdi, terör örgütlerinin bu mahiyetteki eylem biçimleri açısından bu düzenleme yapılmıştı ancak Anayasa Mahkemesi hak arama hürriyeti açısından ve varsa ortada bir iddianın Fon Kurulu tarafından yerine getirilmesi özellikle ki Anayasa Mahkemesi kararı "Bu kuralın millî güvenliğe ve kamu düzenine aykırı faaliyetlerin odağı hâline gelebilecek şirketler açısından yapıldığı anlaşılmaktadır dolayısıyla bu amacın gerçekleşmesine yönelik olarak da dikkate alınması gereken..." gibi bazı hususları dercetmiş. Bu mahiyette biz Fon Kurulunun şirket ortakları tarafından yapılmış bu tür devir ve temlik işlemleri tarafından muvazaa iddiasıyla beraber kabul edilmesi hâlinde deliller ve mevcut tespitler ışığında bu konudaki durumun geçersiz sayılarak bu işlemin ilgili muhatap şirketlerine yönelik de dava hakkı tanınması ve açılacak davaya ilişkin sürenin belirlenmesine yönelik de bir düzenleme ihtiva ediyor Değerli Başkanım. Dolayısıyla, Anayasa Mahkemesinin bir şekilde iptal gerekçesinin de karşılanmış olduğunu düşünüyoruz.

Arz ederiz.