KOMİSYON KONUŞMASI

MÜŞERREF PERVİN TUBA DURGUT (İstanbul) - Çok teşekkür ediyorum ben de.

Sayın vekillerimizin kıymetli fikirlerini dinledik. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ederiz fakat bazen eleştirilere de muhatap olduk, bazıları itham boyutuna varan eleştirilere. Bunlara da halk sağlığı penceresinden halk sağlığı boyutuyla cevap vermek isterim.

Ben burada halk sağlığı uzmanı olarak bulunuyorum ve vazifem, kanıta dayalı sağlık politikalarını savunmak. Aldığım eğitim gereği de kanıta dayalı konuşurum. Daha doğrusu kanıta dayalı sağlık politikalarının savunuculuğu, halk sağlığının üç ayağından biridir. Söylediğim, savunduğum her şey literatürde kanıtlanmıştır. Arzu eden vekillerimize mutlaka bu raporları takdim etmek isterim.

Dünya Sağlık Örgütü tütünle mücadelede vergilendirmeyi en etkili araç olarak tanımlıyor. Bunu ben tanımlamıyorum, Dünya Sağlık Örgütü tanımlıyor. Bunun, vergi kaçakçılığının tütünle ve alkolle mücadelede bir araç olmadığı... Aksine kaçakçılığı tetiklediğine dair argümanlar geliştirildi. Oysa benim önümde bulunan slayta bakıyorum. 2014 yılında ülkemizde kaçak sigara oranı yüzde 21 seviyesindeyken bugün yüzde 2'ye kadar gerilemiş. Bu zaman zarfında benim de sürekli savunduğum vergilendirmeyi ve erişimi azaltmayı bu şekilde -onun da belki detayına bir iki cümleyle girerim- hep savunduk ve uyguladık fakat aynı dönemde kaçak sigara oranı ve makaron yakalama oranlarına baktığımız zaman, sigarada azalma varken makaron yakalanmasında çok müthiş bir artış görüyoruz. Nasıl biliyor musunuz? 20 milyondan başlamış, 2 milyar 400 milyon adete kadar artmış. Neden sigara azalırken makaron ve bu kaçak tütün artmış? Sebebi, sigarada çok güzel bir denetim ve ürün izleme sistemi varken burada bir şeyler aksıyor.

ABDURRAHMAN TUTDERE (Adıyaman) - Hayat pahalılığı olmasın, insanların alım gücünün düşmesi...

MÜŞERREF PERVİN TUBA DURGUT (İstanbul) - Şimdi devam edeceğim. Lütfen, müsaade ederseniz ben de kendi argümanlarımla sizin tezlerinize karşı antitezler sunmaya devam edeceğim.

Benim de buradaki motivasyonum kesinlikle halk sağlığını savunmaktır. Biraz motivasyonumuz, işte, para, vergi toplamak, böyle para kazanmak, milyarlarca dolar vergi kazanmak gibi yansıtıldı. Ve ben...

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Öyle ama işte, verilere bak, veriler var elimizde.

MÜŞERREF PERVİN TUBA DURGUT (İstanbul) - Dünya sağlık... Bakın, ben bir halk sağlığı uzmanıyım.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Sayıştayın rakamları var.

BAŞKAN ABDULLAH GÜLER - Sayın Bülbül, bir dakika, bir detaylandırsın.

MÜŞERREF PERVİN TUBA DURGUT (İstanbul) - Kanıta dayalı, bakın, Dünya Sağlık Örgütü kanıta dayalı... "Günah vergisi" diye de bir şey duymadım. Halk sağlığı literatüründe de böyle bir şey yoktur; uluslararası literatüre de hâkimim. Aksine milyonlarca insanın ölümünden sorumlu çok uluslu sigara şirketleriyle mücadelede en kuvvetli aracımız vergilendirmektir.

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Biz yapmadık.

MÜŞERREF PERVİN TUBA DURGUT (İstanbul) - Sayın Vekilim, bilerek ya da bilmeyerek biraz evvel çok uluslu sigara şirketlerinin argümanlarını dile getirdiniz; çok üzülerek söylüyorum.

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Çok uluslu şirketlerin payı yüzde 90'dan yüzde...

MÜŞERREF PERVİN TUBA DURGUT (İstanbul) - Bir dakika ama bir dakika... Ben şu anda bir konuşma...

BAŞKAN ABDULLAH GÜLER - Arkadaşlar, Sayın Durgut'u bir dinleyelim, veriler ortaya çıksın.

MÜŞERREF PERVİN TUBA DURGUT (İstanbul) - Lütfen insicamımı bozmayın.

Yine bakıyoruz, Avustralya vergilendirme konusunda bir numaralı ülke. Bu kadar şikâyet ettiniz, sizce Türkiye kaçıncı? Bu listede Türkiye 100'üncü sırada. En ucuz sigaralar aslında ülkemizde. Avustralya'da sigara kullanım oranı yüzde 10'dan daha az. Biz de böyle bir vizyonla vergilendirmeyi savunuyoruz.

Bakın, 8 milyon insanın ölümüne müsebbip olan bir endüstriden bahsediyoruz. 1 milyonu pasif içicilikten dolayı ölüyor ve 750 bin çocuk hiç sigara içmediği hâlde çocuklarda da öldürücü etkisi olan ve hastalık yapıcı etkisi olan sigara dumanına maruz kalıyor. Ben bunu savunmak için buradayım. Vergi boyutu falan Maliye ve Ticaret Bakanlığımızı ilgilendirir ki bunların kayıt altında olması haklı bir şeydir. Eğer öyle olmasaydım 2021 yılında Dünya Sağlık Örgütünün Avrupa Bölgesi Tütünle Mücadele Ödülü'ne herhâlde layık görülmezdim. Yani böyle bir motivasyonum yok. Açıkçası bu ithamlar beni üzdü. Mevkidaşlarımdan böyle ithamlara uğramak tabii ki çok üzücü.

Yine dediniz ki: "Vergi toplamak, işte, çok uluslu sigara şirketlerini desteklemek AK PARTİ iktidarının motivasyonu ya da uygulamaları." Ben buna kesinlikle katılmıyorum. 2017 yılında çok uluslu sigara şirketleri Türkiye pazarına elektronik sigaralar ve ısıtılmış tütün ürünleriyle girmeye çalıştı. Eğer bizim derdimiz para olsaydı biz onu güzelce kabul ederdik. Sayın Cumhurbaşkanımız her zaman halk sağlığının tarafında durur ve bir tütün kontrolü savunucusu olarak -ve gerçekten bu alan bir kahraman, öyle bir kahraman ki Dünya Sağlık Örgütü de bunu tescil etti, Dünya Sağlık Örgütü Özel Ödülü'ne layık görüldü kendisi- bu korkunç epideminin ülkemizde bir halk sağlığı sorunu olmasının önüne geçecek şekilde buna set oldu ve 2017 yılında biz bunu reddettik.

Bakın, Avrupa ve Amerika'da gençler arasında korkunç bir ısıtılmış tütün ürünleri ve elektronik sigara salgını var. Eğer bizim derdimiz para olsaydı milyarlarca dolar vergi toplayacağımız ve çok büyük bir pazar payına sahip bu ürünleri getirirdik, Cumhurbaşkanımız bunu onaylardı.

Bir vekilimiz de Sayın Esra Albayrak'ın ismini zikrederek çok uluslu sigara şirketlerini küresel bir suç örgütü olarak tanımladığını -o toplantıda ben de vardım, Üsküdar'daki etkinlikte- bunu da söyleyerek bir eleştiri getirdi. Ben buna çok şaşırdım. Bir Cumhurbaşkanının kızının çıkıp milyarlarca dolar kazanan ve dünyanın en güçlü endüstrilerinden biri olan ve hatta şunu söylüyorum, pek çok ülkenin gayrisafi millî hasılasından daha çok paraları olan, çok güçlü bir lobi etkisi olan endüstriye karşı "Küresel suç örgütüdür." demesi çok büyük bir cesaret. Esra Hanım mütevazı kişiliğinden dolayı perde önünde çok gözükmez ama bu endüstrinin Türkiye'de cirit atmasını da perde arkasında çok fazla aldığı inisiyatiflerle ve savunuculukla önlemiştir. Bence Esra Hanım'a, Yeşilay Yönetim Kurulu Üyesi Esra Hanım'a bir teşekkür borçlusunuz. Esra Albayrak'ın burada ismini zikrederek bir eleştiri getirmeniz beni gerçekten çok şaşırttı.

Alkol meselesine gelince, alkol vücudumuzdaki bütün organ ve dokulara toksik olduğu bildirilmiş bir zehirli maddedir. Ne olur böyle millî içki falan romantizm yapmayı bir tarafa bırakalım. Bakın, alkol 200 hastalığa sebep oluyor. Size bir istatistik vereyim: 25-49 yaş arasını kapsayan ölümlerin dünyadaki birinci sebebi alkol. Dünyada önlenebilir ölüm ve hastalıkların birinci sebebi de tütündür. Yani burada konuşurken bu gerçeklerle konuşalım. Benim her gün 350 vatandaşım sigara ve tütün yüzünden hayatını kaybediyor. Makaron içince de benim o vatandaşım akciğer kanseri olacak ya da kalp hastası olacak, endüstriyel sigara içince de yani her formu zararlı. Dolayısıyla bunların düzene alınması, sürekli vergilendirilmesi ve fiyatlarının sürekli artırılması halk sağlığı için bir kazanımdır. Lütfen, halk sağlığının literatürüyle konuşalım, başka literatürler ve tezvirat ve dedikodu, işte günah vergisi, şu, bu falan filan. Böyle muhabbetlere bence hiç girmeyelim.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Dedikodu yok burada, bakın, resmî veriler var, dedikodu yok.

MÜŞERREF PERVİN TUBA DURGUT (İstanbul) - Bir şey daha söyleyeyim: Uyuşturucu meselesine sanırım siz değindiniz.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Evet.

MÜŞERREF PERVİN TUBA DURGUT (İstanbul) - Uyuşturucunun giriş kapısı sigaradır Sayın Vekilim. Şunu demek istiyorum: Her sigara içen uyuşturucu kullanmaz ama her uyuşturucu kullanan sigarayla başlamıştır. Dolayısıyla sigarayla mücadele, tütünle mücadele bir vatandaşlık borcudur, bir vatanseverliğin gereğidir.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Şu anda cezaevlerinde 103 bin tane uyuşturucudan yatan hükümlü var.

BAŞKAN ABDULLAH GÜLER - Sayın Bülbül, dinliyoruz.

MÜŞERREF PERVİN TUBA DURGUT (İstanbul) - Bu konuda 2008 yılında geçirdiğimiz çok kapsamlı bir kanunla çok uluslu sigara şirketlerine Cumhurbaşkanımız "one minute" demiştir. Ben de onunla bir halk sağlıkçısı olarak çalışmaktan çok büyük onur duyuyorum. Bu alanda çalışmayı da...

ABDURRAHMAN TUTDERE (Adıyaman) - Niye yardım kampanyasının parasını aldınız o zaman?

MÜŞERREF PERVİN TUBA DURGUT (İstanbul) - O konuda haklısınız. O, o hengamede gözden kaçmış bir şeydir. Hiçbir şekilde sigara endüstrisinin en sevmediği vekillerden muhtemelen birisiyim, en sevmediği liderlerden birisi de Sayın Cumhurbaşkanımızdır. Ülkemizi, gelecek nesilleri korumak adına daha da birlikte çalışıp siyasetüstü bu meselede el ele vermemizi önemsiyorum ve inşallah bu kanunun da ülkemiz için ve özellikle gençliğimiz için hayırlar getirmesini diliyorum.

Hepinizi saygıyla tekrar selamlıyorum.