POLAT TÜRKMEN (Zonguldak) - Değerli Bakanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; ben de hepinize saygılar sunuyorum.

Araştırma Komisyonu bir faciadan sonra tabii Amasra'da olan bir faciadan sonra kuruldu. Her dönem kaza neticesinde... 2010'da bizim Gelik bölgesinde olan yine böyle bir kazadan sonra kuruldu, Soma'dan sonra kuruldu. Bunların çalışmaları tabii bir doküman hâlinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde hatta Genel Kurulda da... Bizim çalıştığımız dönemde ben başkan yardımcılığını 2010 yılında yapmıştım. Yine, böyle çalışmalarımız devam ediyor ve bu biliniyor.

Ben öncelikle Komisyon Başkanımız olan Değerli Bakanıma teşekkür ediyorum. Niye? Hamdi Bey'in de söylediği gibi biz, Zonguldak bölgesinde, kömürde, bazılarını hep birlikte yaşadık, izahı mümkün olmayan ailelerin dramlarını hep yaşayarak geldik, o ninnilerle büyüdük. Bir de ben o dönemin ilk mezunlarından olan maden mühendisiyim. Rahmetli Ahmet Işıkara Hocam da bizim o dönemlerin hocalarından, önemli hocalardan; yetiştik, geldik. Evet, bu kazalar bizim madenlerde oluyor. ILO sözleşmeleri uygulanıyor mu? Onu hep birlikte göreceğiz. Ama ben şunu biliyorum: Değerli Bakanımın döneminde Zonguldak'ta birlikte olduk merkezde; acıların paylaşmasında, ondan sonraki madenlere verilen iş güvenliği konusundaki direktiflerde ve bütün Türkiye'deki olan enerji sektöründe ne kadar faydalı, ülkesine, milletine ne kadar faydalı hizmetler verdiğini biz biliyoruz. İnşallah, bu Komisyonun neticesinde de hayata geçireceğimiz ve burada tespit ettiğimiz sorunları -varsa- onları hayata geçirmek için -değerli vekilimin de söylediği gibi- bütün gruplar burada, Meclisi temsil eden arkadaşlarımız kendi partileri adına burada; hepimizin o neticelerin birlik hâlinde hayata geçirilmesi için çaba sarf etmemiz gerekiyor ve bu çabayı da sarf edeceğiz. Ama bizler de bir alışkanlık hâline de gelen bir sıkıntı var. Bir olay oluyor "Ya, kaza oldu." "Canım, bu kaza değildir, bu cinayettir." "Ya, kaza oldu." "Efendim, bunun muhakkak bir suçlusu vardır." Ya muhakkak bir şeyler vardır zaten, neticesi de bu Araştırma Komisyonudur. Fakat şunu bilmenizi isterim: Hataları muhakkak vardır, "Hemen görevden birileri alınsın, hemen görevlerinden terk edilsin, bunlar işte hiç cezalandırılmıyor." Biz cezalandırma komisyonu değiliz, bir. İkincisi: İşte oradaki soruşturmaları, hem müfettişlerin soruşturmalarının -her dönemde olduğu gibi- hem de adli soruşturmaların neticesinde suçu olan kim varsa -hiç kimse orada kimsenin yakını değil, hiçbir şeysi değil- o cezayı geçmişte olduğu gibi bugün de çekmelidir ve çeker. Bundan hiç endişeniz olmasın, hiç kuşkunuz da olmasın.

Ben şunu söyleyeyim: Şehitlerimizin tümüne, 41 şehidimize Allah'tan rahmet diliyorum, hastanelerde olan kardeşlerimize de acil şifalar diliyorum. Onların 3'ü de şu anda makineden ayrıldı Sayın Bakanım, 2'si makinede ama tabii fazlaca yanıkları var.

BAŞKAN TANER YILDIZ - Pazartesi ziyaret ettik.

POLAT TÜRKMEN (Zonguldak) - Evet yani. Cenab-ı Hak inşallah onları ailelerine kavuşturur diye dua ediyorum. Bundan sonra da böyle kazaların olmamasını diliyorum.

Hamdi Bey'in de söylediği gibi Zonguldak kömürleri tabii çok derinde çıkan kömürler; dolayısıyla hizmet getirilmesi de çok zor, üretilmesi de çok zor, jeolojik yapısı da çok müsait değil. Yani bizim damarlarımız Avrupa'yla... Şimdi bazen bakıyorsun "Avrupa'da işte şöyle oluyor." Orada ben gittim, Kanada'ya da gittim, hepsine gittim; madenlere indik, hepsini gördük, inceledik. Orada makineyle beraber çalışıyorlar; sizin damarlarınız makineyle çalışmaya müsait damarlar değildir jeolojik olarak. E bunu da çıkaracağız, onu da dikkatli çıkaracağız. İnsana dönük ne önlemler varsa onları alacağız.

İki: TTK dediğimiz kuruma bakarsanız arkadaşlar, biz KİT Komisyonunda denetliyoruz işte, kardeşlerimiz var. Devlet orada şunu etmiyor... Bazen söylüyoruz "Efendim, işte üretimi artırabilmek için, işte fazla kömür çıkarabilmek için insanlar zorlanıyor, şunu ediliyor, bu ediliyor." Arkadaşlar 1,5 katrilyon civarında zarar ediyor her sene Türkiye Taş Kömürü. Hiç kimsin de "Siz nasıl zarar edersiniz, niye zarar ediyorsunuz?" diye de hükûmetlerin ne geçmiş dönemde ne de bu dönemde herhangi bir tepkisi veya herhangi bir şeyi de yoktur ortada yani kaçınılmıyor. İnsan hayatına verilen önem... Böyle üretime katkısı olsun diye herhangi zorlamayla olan bir şey değildir. Eksikleri var mıdır? İşte bunları araştıracağız, diğer teftiş kurulları araştıracak, adli yönden araştırılacak; ne varsa, nasılsa, neticesi nerdeyse bunları bulacağız ve suçlular varsa onlar da cezalarını çekecek.

En önemlisi, en azından bu Komisyon ki... Ben Bakanıma çok inandığım için, içinde yaşadığı için, birlikte o acıları paylaştığımız için, ailesiyle beraber yirmi gün, yirmi iki gün orada bu hadiseyi paylaştığımız için kendisine özellikle hakkını helal etmesini istiyorum.

BAŞKAN TANER YILDIZ - Estağfurullah.

POLAT TÜRKMEN (Zonguldak) - Burada da büyük katkıları olacağına inanıyorum. Biz o yörenin insanlarıyız, oradaki olabilecek ne katkı varsa, ne olması lazımsa hiçbir şeyden kaçınmadan onların yerine getirilmesi adına da bu çalışmayı yapacağız, tespitlerimizi yapacağız. Bundan sonra, inşallah, eksiklikler varsa -ki muhakkak vardır- o eksikliklerin giderilmesi adına, hiçbir şeyden kaçınmadan o tespitleri hayata geçirme adına bundan sonra bu kazaların olmaması dileğiyle, hepimizin Türkiye Büyük Millet Meclisinde bunları hayata geçsin diye çabalarımız olacak, gayretlerimiz olacak.

Ben, Komisyonun tekrar hayırlı hizmetler vermesini diliyorum, hepinize de çalışmalarınızda başarılar diliyorum, hepinizin büyük katkıları olacağına da inanıyorum. Burada, hem sendikacılarımız hem o işin içinde yaşayan insanlarımız hem dünya literatürünü çok iyi bilen kardeşlerimiz ve bütün sivil toplum örgütleri ve üniversitelerle beraber, en kısa dönemde geçmiş araştırma komisyonlarından yararlanacağımız olaylarla da daha iyi neticeler alacağımıza inanıyorum. İnşallah Cenab-ı Hak böyle kazaları bir daha vermez. Türkiye'mizin de -sevgili sendika başkanımın dediği gibi-ILO'da da böyle herhangi bir sıkıntılı hâlde anılmaması adına da Türkiye, inşallah, gereğini yapacaktır diye düşünüyorum; Türkiye Büyük Millet Meclisi de bu katkıyı verecektir.

Ben tekrar hayırlı olsun, hayırlı çalışmalara, hayırlı neticelere ulaşalım diye dua ediyorum; hepinize saygılar sunuyorum.