KOMİSYON KONUŞMASI

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Meclis Başkanımız, Sayın Sayıştay Başkanımız, Kamu Denetçiliği Kurumu Başkanımız, sayın Komisyon üyelerimiz, milletvekillerimiz, kamunun değerli bürokratları, saygıdeğer basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Konuşmama geçmeden önce, başlamadan önce, Pençe-Kilit Harekâtı bölgesinde şehit düşen Mehmetçik'imiz Faim Bozkurt'a Allah'tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum; başımız sağ olsun.

Sayın Başkanım, bugün, biz milletvekillerinin görev yaptığı Türkiye Büyük Millet Meclisi bütçemizi, Sayıştay ve Kamu Denetçiliği Kurumu bütçelerini görüşüyoruz, Beşinci Yasama Yılında 27'nci Dönemin son bütçesini görüşüyoruz.

Yasama, temsil ve denetim; bu görevleri milletimiz adına icra ettiğimiz Türkiye Büyük Millet Meclisi, yaklaşık sekiz yüz yıllık bir parlamento geçmişine sahip. Ancak Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemine geçilmesiyle birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisinin yasama ve denetim görevlerini tam olarak yerine getirebildiğini söyleyemiyoruz. Bugün Türkiye'de yaşadığımız siyasi krizlerin ve yönetim biçiminden kaynaklı yaşadığımız sıkıntıların, tıkanıklıkların temelinde de demokrasinin temeli olan kuvvetler ayrılığında yaşanan deformasyonun etkisi çok büyük Sayın Başkanım. Şimdi, yeni sistemde artık her şeye karar veren saray olduğu için her şey saraydan geliyor; tabii, siz bunu çok kabul etmek istemeyeceksiniz ama bu, uygulamada maalesef böyle Sayın Başkanım. Mecliste hangi yasanın yapılacağına karar veren de faizin ineceğine mi çıkacağına mı karar veren de Gezi tutsaklarının ne kadar tutuklu kalacağına karar veren de hep tek bir kişi.

Yasama kalitesi diye bir şey de Mecliste kalmadı değerli arkadaşlar, Sayın Başkanım. Dört yıldır Komisyonumuza gelen torba kanunların kalitesizliğini konuşuyoruz. İçerik kalitesizliğine geçen yılki bütçelerde de değinmiştim, birçok konuşmacımız da bu konuya zaten değiniyorlar. Getirilen düzenlemeler iyi hazırlanmadığı için ki biz muhalefet olarak torba kanunların komisyonlarda görüşülmesi sırasında bunu hep dile getirip uyarılarımızı yapmamıza rağmen dikkate alınmadığı için aynı düzenlemeler tekrar güncellenerek, tekrar güncellenerek önümüze getirildi. Bu yıl da bu şekilde uygulanmaya devam etti, önümüzdeki süreçte de böyle olacağı kesin.

Diğer bir konu, yine bu kanun yapma kalitesiyle ilgili. Sayın Başkanım, torba kanunların da kendi içinde tabii bir mantığı var, bunu da değerlendirmek istiyorum. Ben bu yönteme bir isim koydum, buna ben "sandviç modeli" diyorum. Şimdi "Nedir bu sandviç modeli?" diyeceksiniz. Halkın yararına olan, bizim itiraz etmeyeceğimiz olumlu düzenlemelerin içine bizim kesinlikle kabul etmeyeceğimiz ve direneceğimiz birtakım düzenlemeleri koyuyorsunuz, sıkıştırarak sandviç yapıyorsunuz ve millete de "Afiyet olsun." diyorsunuz. Şimdi, örnek verecek olursak, mesela bugüne kadar kıyı alanlarının imara açılmasıyla ilgili, imar kanunlarıyla ilgili birçok düzenleme bu şekilde getirildi. Mesela geçen gelen kanun teklifinde kur korumalı mevduata tanınan vergi muafiyetinin süresinin uzatılması yine buna bir örnek. Bu düzenlemelere pek çok örnek verebiliriz.

Şimdi, yürütme bu sistemde kendini Türkiye Büyük Millet Meclisine de hesap verme zorunluluğunda hissetmiyor. Bunun en önemli kanıtını da zaten bütçe görüşmelerinde dört bütçedir yaşıyoruz, görüyoruz. Bakanların üsluplarında hep bunu gördük, önümüzdeki bütçede de bu devam edecektir diye düşünüyoruz.

Meclisin çalışma kalitesiyle ilgili diğer konuşmacı arkadaşlarımız çok değindiler. Biz bugüne kadar ülkemizin, halkımızın, vatandaşlarımızın yaşadığı sorunları Meclise taşımak, gündeme getirmek için Mecliste kullandığımız araçlarla -araştırma önergeleri, soru önergeleri, kanun teklifleri- bu sorunları Meclise taşıdık ama ne kadar etkili olduğumuzu da sorguluyoruz. Bu konuya diğer konuşmacı arkadaşlar da değindiği için çok uzun uzun uzun bahsetmeyeceğim. Ben biraz da biz milletvekillerinin çalışma kalitesinden bahsetmek istiyorum Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında.

Şimdi, Sayın Başkanım, sunumumuzun son bölümünde "Yasama kuvvetini milletimiz adına kullanan siz sayın milletvekillerimize hizmeti ve faaliyetlerinizi kolaylaştırmayı her zaman en öncelikli konu addettik." dediniz. "Bu çerçevede 2023 yılı bütçesi içinde temel hedefimiz yasama ve denetim faaliyetlerini gerçekleştiren milletvekillerimizin çalışma şartlarını iyileştirip işlerini kolaylaştırmak, milletimize daha iyi hizmet vermelerine katkı sağlamak olacaktır." dediniz ancak Mecliste bizlere hizmet eden, bizlerin çalışmalarını kolaylaştıran Meclis çalışanları ve danışmanlarımızla ilgili pek bir şey söylemediniz.

Şimdi, öncelikle bize hizmet eden personellerimizin kadrolarının... Birçok hizmet eden personelimiz var. Bakın, burada da bugün bizim için çalışan, çay servisi yapan, güvenliğimizi sağlayan birçok personelimiz var, bu arkadaşlarımızın kadrolarının 4 ayrı şekilde olmasının, aynı işi yapıp farklı özlük haklarına sahip olmalarının, birbirlerinden farklı maaş almalarının yanlış olduğunu dört yasama yılıdır söylüyoruz ama hiçbir gelişme olmadı, bu konuda hiçbir adım atmadınız. Nedir mesela? İşte, kadrolu personel, 4/A, 4/B, bir sürü model var.

Şimdi, aynı şekilde, bir arada çalıştığımız ve gece gündüz mesai yaptığımız, yine bizlerin yasama faaliyetlerini kolaylaştırmak için çalışan danışmanlarımız var; onların da birçok sorunları var. Bu sorunların ve hak kayıplarının çözümü noktasında da hiçbir ilerleme ya da çözümde bir yol kaydedilmiyor ne yazık ki. Bu sorunların bir kısmı onların özlük haklarıyla ilgili, bir kısmı da yine sizin bahsettiğiniz gibi, bizlerin de çalışmalarına olumsuz yansıyan konular. Bu sorunlara sadece biz sahip değiliz -iktidar, muhalefet- sizlerin danışmanları için de konuşuyoruz burada, siz hiç sesinizi çıkarmıyorsunuz. Her iki gruptan birkaç arkadaşımız değindi gerçi, teşekkür ediyorum ben onlara da. Mecliste BÜRO-İŞ Sendikası danışmanlarla ilgili bir çalışma yapmış Sayın Başkanım, bir anket çalışması yapmışlar, dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum. Bu çalışmayı bana ilettiler, ben de sizlerle paylaşacağım. Danışmanlara sorulmuş "Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında en çok hangi sorunu yaşıyorsunuz?" diye. Ortaya çıkan öncelikli sorunları oranlarıyla birlikte paylaşacağım, birçok başlık var ama zamanım burada birkaçını paylaşmaya yetiyor. Bu çalışmaya katılan danışman arkadaşlarımızın yüzde 43,24'ü iş sonu tazminatının olmamasını en öncelikli sorun olarak görüyor. Çalışanın en temel haklarından biri olan, kıdem tazminatı hakkından mahrum olan çalışan danışmanlarımız en çok bu sorunun çözülmesini talep ediyorlar. Türkiye Büyük Millet Meclisi sözleşmeli olarak grup veya milletvekili danışmanı veya personeli olarak çalışanlara kadro verilmemesi yüzde 21,62'yle 2'nci sırada. Güvencesiz olarak çalışan danışmanlar, gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını istiyorlar ve kadro bekliyorlar. Yüzde 9,45'le de Türkiye Büyük Millet Meclisi kampüsü içerisinde araç parkı konusunda yaşanan sorunlar 3'üncü sırada geliyor. Danışmanlarımızın araçları için yeterli otopark alanı yok Mecliste Sayın Başkan. Bu konuda çok ciddi sıkıntı yaşıyorlar, bize de yansıyor, biz de görüyoruz yaşanan bu sıkıntıları. Arabalarını bıraktıkları yer ile Halkla İlişkiler Binası arasında çok fazla mesafe olduğu gibi, servis olanağı da yok, ring sistemi de yok. Böyle uzun mesai saatlerinin olduğu ve yoğun bir çalışma temposu içinde bulunduğumuz Meclis çatısı altında bu sorunun da bir an önce çözülmesi gerekiyor. Bu sendika anketinden çıkan sonuçları dikkate almanız gerektiğini düşünüyorum. Daha geniş sonucu size mutlaka sendika iletecektir. Danışmanların araçlarını bir de her kapıdan almıyorsunuz. Hani, dediniz ya "Milletvekillerinin çalışma kapasitesini artırmak için çalışıyoruz." diye...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son yarım dakikanız.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Kendi yaşadığım bazı olaylar var. Meclisin ilk haftası İstanbul'dan danışmanım bir araçla benim dosyalarımı, dokümanlarımı ve eşyalarımı Meclise getirmek istediğinde, maalesef, kapıdan içeriye alınmadı aracı Meclise kayıtlı değil diye. Ben Meclis İdare Amirinize yazı yazarak bu durumu bildirdim ve izin istememe rağmen olmadı. Meclis İdare Amirinizi telefonla aramama rağmen bana de hiçbir dönüş yapılmadı. Sizin kaliteyi artırmaktan kastınız bu mudur, ben bilemiyorum yani böyle bir şey nasıl olabilir, bilemiyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süreniz dolmuştur.

Teşekkür ederim, sağ olun Emine Hanım.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - O zaman, son cümlemi söylememe müsaade edin Sayın Başkanım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Lütfen...

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Eğer Türkiye Büyük Millet Meclisinde gerçekten yasama kalitesinin artırılması gerekiyorsa, milletvekillerinin çalışma kalitesinin de artırılması gerekiyorsa bu söylediklerimizin, bu uyarıların dikkate alınması gerekiyor Sayın Başkan.

Bütçenin hayırlı olmasını diliyorum.

Sayıştayla ilgili konuya da girecektim ama zamanım kalmadı.

Teşekkür ediyorum.