| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ile 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ve Sayıştay tezkereleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 27 .10.2022 |
TEKİN BİNGÖL (Ankara) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Öncelikle şunu ifade edeyim: 2022 bütçesi hazırlanırken, bu salonda ve Genel Kurulda muhalefet milletvekillerinin tamamı gerekli uyarı ve önerilerde bulundu ama bunların hiçbirisi dikkate alınmadı. Sonuç: Altı ay sonra yürütme "Paramız bitti." dedi ve yüksek vergilerle bir ek bütçe hazırlama durumu söz konusu oldu. Şimdi buradan iddiayla söylüyorum: Hazırlanmakta olan 2023 yılı bütçesi altı aylık süreyi dahi kapsamayacak. Önümüzde bir seçim var. Bu bütçe seçim bütçesi olacak ve birkaç ay içerisinde seçim sürecinde yapılan harcamalarla kısa süre içerisinde tüketilecek. Ondan sonra kurulacak 28'nci Dönemde Türkiye Büyük Millet Meclisi yeni değerlendirmeler ve yeni bütçelerle karşı karşıya kalacak.
Geçen yıl Cumhurbaşkanlığı bir Tasarruf Genelgesi yayınladı. İsraf ve şatafatın yoğun bir şekilde sürdüğü bu ülkede bu Tasarruf Genelgesi bizi son derece mutlu etti ve bunun üzerine ben de çokça dile getirilen şu araç meselesini Cumhurbaşkanlığına sordum. Sorum çok basit üç soruyu kapsıyordu, çok net. Kısaca özetleyeceğim, soru şu: 2021 yılı envanterinde Cumhurbaşkanlığına bağlı kaç araç var ve yine aynı yıl içerisinde kaç araç kiralanacak? Bir başka soru da şu: Tüm kamu kurum ve kuruluşlarında var olan araç sayısı kaç ve kaç araç kiralanacak? Şimdi, bu basit ve sadece birkaç rakamla ifade edilecek sorulara verilen cevap şu: "Cumhurbaşkanlığı hizmetleri mevzuat hükümleri doğrultusunda, tasarruf ilkelerine riayet edilerek hizmetin gerektirdiği sayıda araçla yerine getirilmektedir." Bu, sadece bana değil, bu Parlamentoya ve bu Parlamentonun Meclis Başkanlığına yapılan en büyük saygısızlık ve hakarettir. Bu araçları sayısal olarak nitelendirmek çok mu zor? İşte, maalesef, bu Parlamentoya bakış açısıdır budur, bu, son derece çirkin bir davranıştır. Sayın Meclis Başkanı gitti, keşke burada olsaydı da ona söyleyeceğim başka sözler de vardı.
Bakın, şurada hazırlanan bu bütçe konuşmasında, bu kitapçıkta 17'nci sayfada ne diyor: Sayın Meclis Başkanı, altı aylık dilimler hâlinde Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve bakanlara gerekli uyarıları yapıp "Ya, yapmayın kardeşim, doğru dürüst cevap verin." diye uyarıyormuş. Bu uyarıya rağmen eğer Cumhurbaşkanı Yardımcılığı ve bakanlıklar -o memur bakanlar- koskoca Türkiye Cumhuriyeti Büyük Millet Meclisinin Meclis Başkanının uyarılarına riayet etmeyip, dikkate almayıp "Hadi canım sen de." diyorsa vallahi bunu da Sayın Meclis Başkanı oturup düşünsün.
Bir başka husus: Şimdi, Türkiye Büyük Millet Meclisinin iki denetim var; biri içi denetim, diğeri dış denetim. İç denetim, mevzuat gereği Parlamento tarafından dile getiriliyor ama dış denetim bundan önceki yıllarda tümüyle Sayıştay tarafından yapılan dış denetimdi. Peki, bugün ne yapılıyor dış denetimde? Bakın, sayın milletvekilleri, Parlamentonun bütçesi dış denetim adı altında Sayıştay tarafından sadece şöyle değerlendiriliyor: Yapılan harcamanın belgesinin alınıp dosyaya konulup konulmaması ve harcama doğru bütçe tertibinden yapılmış mı? Bu; yani dış denetimi yapan Sayıştayın dikkat ettiği husus bu. Evraklar dosyaya konulmuş mu? Bu mudur sayın milletvekilleri? Yani koca bir Büyük Millet Meclisinin şeffaf, hesap verebilir olması için dış denetimin çok daha nitelikli, çok daha şeffaf olması gerekiyor. Hayır, kapatıldı. Evraklar dosyaya girmiş mi girmemiş mi? Peki, olabilir, birtakım usulsüzlükler yapılmış olabilir, artık alıştık, bu ülkede birçok yolsuzluk yapılıyor. Bizim Parlamentomuzda bunların zerresi dahi yapılmamalı. Bunu görmek için de dış denetimin çok sağlıklı bir şekilde yapılması gerekiyor.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son yirmi saniyeniz...
TEKİN BİNGÖL (Ankara) - Biz bütün bunları her fırsatta dile getiriyoruz ama görüyoruz ki bunların hiçbir tanesi layıkıyla yerine getirilmiyor.
Yine, kitapçığın 16'ncı sayfasına bakın, 73.779 önerge verilmiş, sadece 9.847'si zamanında, süresi içinde cevaplandırılmış. Ya, arkadaş, biz milletvekiliyiz, bizim sorduğumuz sorular o gün için gündemde olan bir konuyu açıklığa kavuşturmak, onun üzerine yapacağımız çalışmaları daha nitelikli hâle getirmek üzerine veriliyor. 73 binin sadece 9.400 tanesine cevap veriliyor.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süreniz geçmiştir. Toparlarsanız sevinim.
TEKİN BİNGÖL (Ankara) - Peki.
Bu Meclise reva görülen budur ve Sayın Meclis Başkanı maalesef bunların hiçbir tanesine dikkat çekmiyor, gereğini yapmıyor, "E, ben yazdım, ne yapayım?" diyor. Bu, yeterli değil çünkü tarafsız bir Meclis Başkanı bu Mecliste olsaydı bütün bunların uygulaması çok daha farklı olurdu diyor, teşekkür ediyorum.