İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri, Saygıdeğer Bakanım ve Bakanlığımızın kıymetli bürokratları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

27'nci Dönemde yapılacak olan son Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesinin, tarım ve kırsal kalkınmada son yirmi yıldır yaşanan tahribata bir nebze de olsa merhem olmasını temenni ediyorum.

Tarımda maalesef parlak bir tablomuz yoktur. TÜİK'e göre bile, Türk ekonomisi büyürken tarımda küçülme mevcuttur. Bu verilerle 2021'de Türkiye ekonomisi yüzde 11 oranında büyürken tarımda yüzde 2,2'lik küçülme kaydedilmiştir. Bu küçülmeyi geometrik bir şekilde artıracak sorunların başında ise sulama maliyetlerindeki artış ve yer altındaki su kayıpları yer almaktadır.

Saygıdeğer hazırun, İç Anadolu Bölgesi'nde ciddi bir su sıkıntısı baş göstermekte, yer altı suları hızla azalmakta, bu azalma da suların akış yönlerini değiştirmektedir. Geçtiğimiz yıl Konya Ovası'nda 16 obruk oluşmuş, benzer toprak çökmeleri Polatlı'da da yaşanmıştır. Bakanlık, yer altı su tespitlerini daha yoğun bir şekilde yapmalı, İç Anadolu Bölgesi'nde gerek teşviklerle gerek uygun fiyatlamalarla daha az su çeken bitkilerin ekilmesini sağlamalıdır. Yer altı su kullanımını aza indirmek için ekolojik dengeyi de gözeterek baraj yapımları tercih edilmelidir. İç Anadolu'da, özellikle Ankara ve Konya'da tarlalardaki çiftçilerimiz korku içindedir. Yer altı suları konusunda kapsamlı bir çalışma var mıdır? Varsa bunun Ankara ve İç Anadolu'daki kısmında neler yapılmıştır, neler yapılacaktır? Sayın Bakanımdan cevabını bekliyoruz.

Kıymetli milletvekilleri, Ankara, bu su sıkıntısını yaşayan ve tarımsal sorunları olan bir şehrimizdir. Tarım Kanunu'nun emrettiği "Gayrisafi millî hasılanın yüzde 1'inin tarımsal kalkınmaya harcanması" hükmü iktidarca yerine getirilmediği için, çiftçi, sürekli mağdur olmaktadır; bu mağduriyeti ise seçildiği günden bu yana Ankara'nın kırsal kalkınmasına ciddi önem veren Mansur Yavaş Başkan verdiği tohum, gübre ve sosyal desteklerle gidermeye çalışmaktadır. Ancak Cumhur İttifakı, Ankara Büyükşehir Belediyesinin bu desteklerini siyasi olarak kendisine düşman gören bir anlayışla "Ne yaparız da bu hayır işlerini engelleriz?" düşüncesine kapılmıştır. Belediye Meclisindeki çoğunluğuna dayanarak ve güvenerek ekonomik gerçeklerle bağdaşmayan su indirimi kararı, bu hayırlı işlere sekte vurmuştur. TÜİK bile, yüzde 80'in üstünde enflasyon açıklarken su bedellerinde yüzde 50 indirim yapılmasının nasıl bir mantığı vardır, anlayamıyorum. Başkentin kırsal kalkınmasına bu kadar katkı sağlayan bir Belediye Başkanını ablukaya almak için verilen kararlar siyasi değil de nedir Allah aşkına? Bu indirim kararı ve Belediyemize yapılan engellemeler Belediyeyi değil Ankaralı çiftçiyi cezalandırmaktır. Bakanlıktan alınan tohumları siyasi parti eliyle dağıtarak bu işteki hedefinizin çiftçiyi kalkındırmak değil oy devşirmek olduğu açıkça görülmüştür.

Sayın Bakana sormak istiyorum: Ankara'da AK PARTİ İl Başkanlığına ücretsiz bir şekilde dağıtılması için tohum verdiniz mi, vermediniz mi; verdiyseniz neden AK PARTİ'ye verdiniz? Türkiye parti devleti oldu da bizim haberimiz mi yok? "Çiftçiyi mağdur etmeyeceğiz." demekle bu işler çözülmez. Dereye su gelene kadar kurbağanın boğazı çatlar; atalarımız böyle buyurmuşlardır ama çiftçinin de boğazı çatlamak üzeredir. Ankara'yı tarımda başkent yapmak zor değildir yeter ki Ankara'ya kıymet verilsin, Ankara'ya hizmet edilsin.

Değerli milletvekilleri, Sayın Bakan; Ankara'daki bir diğer sulama sorunu da Balâ, Haymana ve Polatlı'nın tarım havzalarında yaşanmaktadır. Bu bağlamda daha önce gündeme getirdiğim Akkoşan sulama kanalının durumu nedir? Bu kanalın sulama alanı genişletilmiş midir? Kanal İstanbul gibi facia bir projeye milyonlarca lirayı gömmeyi planlayan iktidar, Akkoşan gibi nice sulama projesini görmezden gelmektedir.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son yarım dakikanız...

İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Anlaşılan odur ki iktidar, Türk çiftçisinin değil Kanal İstanbul'u pazarladığı Katarlı milyarderlerin ve Çinli şirketlerin tarafındadır. Bu husustaki sorularımın ve değerlendirmelerimin cevaplanmasını temenni ediyor, Komisyonu saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.

İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Ben de teşekkür ederim, sağ olun.