KOMİSYON KONUŞMASI

HÜSEYİN ÖRS (Trabzon) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi değerli milletvekili arkadaşlarım, hepinizi en derin saygılarımla selamlıyorum. Sayın Bakanım, Sayın Bakan Yardımcılarım, değerli bürokratlar; sizlere de hoş geldiniz diyorum. Görüşmekte olduğumuz bütçemizin vatanımıza, memleketimize, milletimize hayırlar getirmesi dileğiyle sözlerime başlıyorum.

Sayın Bakan, çok değerli arkadaşlar; Türkiye İstatistik Kurumunun verilerine göre, Türkiye'de toplam nüfusun yüzde 15,3'ünü genç nüfus oluşturmaktadır. Rakamlarla ifade edecek olursak 84 milyon 860 bin olan nüfusumuzda 12 milyon 971 bin genç insanımız vardır. Bu genç nüfusumuzun yüzde 51,3'ü erkek, yüzde 48,7'si de kadın nüfustan oluşmaktadır. Yine, TÜİK'in nüfus projeksiyonlarında şunları görüyoruz: Genç nüfus oranının 2025 yılında yüzde 14,3'e, 2030 yılında yüzde 14'e, 2040 yılında yüzde 13,4'e -son bir rakam daha vereyim- 2060 yılında yüzde 11,8'e düşeceği öngörülmektedir, TÜİK'in projeksiyonları bunu söylüyor. Yine, TÜİK'in yaptığı 2021 yılı İstatistiklerle Gençlik araştırması sonuçlarına göre, genç nüfus oranının en yüksek ve en düşük olduğu illere bakacak olursak da şunu görüyoruz: Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi sonuçlarına göre, 2021 yılında Türkiye'de genç nüfus oranının en yüksek olduğu il yüzde 22,8'le Hakkâri olurken Hakkâri'yi yüzde 22,1'le Şırnak ve yüzde 21,8'le Siirt izliyor. Genç nüfus oranının en düşük olduğu iller ise sırasıyla; yüzde 12,3'le Muğla, yüzde 12,7'yle Tunceli ve Balıkesir illerimizdir.

Sayın Bakanım, değerli arkadaşlar; bu girişten sonra şunları söylemek istiyorum: Değerli arkadaşlar, özellikle Covid-19 süreciyle başlayan ve giderek etkisini artıran ekonomik zorluklardan diğer tüm vatandaşlarımız etkilendiği gibi en çok da gençlerimiz etkilenmektedir. Gençler dünyanın imkânlarından tıpkı farklı ülkelerdeki akranları gibi faydalanmak istediklerinde, bu isteklerini çeşitli platformlarda dile getirmeye çalıştıklarında, seslerini duyurmaya kalktıklarında baskılanmakta, susturulmakta, olmadık hakaret ve yakıştırmalara maruz kalmaktadır arkadaşlar. Değerli arkadaşlar, gençlerin yaşadığı sorunlara ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında birçok kez konuştuk, söz aldık, sorunları gündeme getirdik, iktidarın tüm vurdum duymazlığına rağmen bunu yapmaya devam ettik ve devam edeceğiz. Ayrıca, parti olarak soru ve araştırma önergeleriyle sorunların kaynağının tespiti ve çözümüne yönelik tedbirlerin alınması hususunda neler yapılması gerektiğini yine Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündemine taşıdık ve taşımaya devam edeceğiz.

Burada yeri gelmişken İYİ Parti olarak gençlerle ilgili konularda vermiş olduğumuz bazı araştırma önergelerini de sizlerle paylaşmak istiyorum: Nisan 2022'de kız çocuklarının eğitimde desteklenmesi ve kadınların istihdam alanında karşılaştığı sorunların çözülmesine ve yapılması gerekenlere dair bir araştırma önergemiz var, Kasım 2021'de genç nüfus oranının azalmasının etkilerinin araştırılması ve bu azalmanın olası olumsuz etkilerinin önlenmesine yönelik bir araştırma önergemiz var, yine Aralık 2020'de engelli sporcu bireylerin ve engelli spor kulüplerinin yerel yönetimler kanununda belirtilen ayni ve nakdî yardım desteğinden faydalanması için yapılması gerekenlerle ilgili vermiş olduğumuz bir önergemiz var, yine Aralık 2020'de, başta KPSS olmak üzere, ÖSYM tarafından yapılan sınavlara girerek mağduriyet yaşayan kişilerin tespit edilerek bu mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla bir önergemiz var. Aralık 2020'de sürdürülebilir tarım politikaları oluşturmak için genç nesilleri tarımsal üretime yönlendirmek için yapılması gerekenlerle ilgili bir önergemiz var, Kasım 2018'de öğrenim kredisi kullanmış öğrencilerin geri ödemede yaşadıkları sorunların incelenerek bu sorunların çözümüne, araştırılmasına ilişkin Meclise araştırma talebinde bulunduk. Değerli arkadaşlar, burada vermiş olduğumuz önergeler içinden birkaçını saydım.

Ayrıca, Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener'in "Gençler için gençlerle beraber" diyerek başlattığı "tersine mentorluk" oturumlarımız var. Bu oturumlarda tamamen partisiz, tarafsız gençlerle Sayın Genel Başkanımız bir araya geliyor, gençlerin sesini şeffaf bir ortamda dinliyor, onların dertlerine kulak veriyor. Öznenin gençler olduğu, gençlerin derdinin konuşulduğu ve gençlerin derdinin duyurulduğu bu oturumlarda Genel Başkanımız gençlerin merak ettiği siyasi soruları tabii ki cevaplandırıyor fakat siyasi bir propaganda yapmıyor.

80'li yıllardan itibaren apolitize edilmiş ve yalnızca "Geleceğimizin teminatısınız." denilmiş ama fikirlerine itibar edilmemiş, hatta fikirleri sorulmamış, dolayısıyla kendini öteki olarak hissetmiş gençlerin samimiyetle dinlenmesi oldukça önemlidir arkadaşlar.

Sayın Genel Başkanımız, bugüne kadar gençlerimizle 11 oturum gerçekleştirdi ve bu oturumları sosyal medya hesaplarından biz paylaştık. Bu oturumlarda gençlerimizin söylediklerinden bazı alıntıları, hazır Sayın Bakanımız ve değerli bürokratlar buradayken burada onlarla paylaşmak istiyorum. Sayın Bakanım, değerli arkadaşlar; gençlerimiz -onların orijinal cümleleriyle söylüyorum- diyorlar ki: "En iyi eğitimleri aldım ama karşılığını alamıyorum." Bir diğeri diyor ki: "Her şeyin bana karşı olduğu bir düzende bir şeyler yapmaya çalışıyormuş gibi hissediyorum." Biri diyor ki: "Biz, bir şeylerden koptuk ama ülke de bizi koparmak için elinden geleni yaptı." Yine, biri diyor ki: "95 alan atanamazken 70 alan biri atanıyor." ve devam ediyor "Torpil övünme meselesi hâline geldi." Bir gencimiz diyor ki: "Ülkede her gün, her saat, her dakika daha geriye götürüyor bizi." Yine şöyle diyor gencimiz: "Türk olmaktan gurur duyan ama Türkiye'de yaşamaktan yorulmuş bir gençlik hâline geldik." ve -bunu çok önemsedim ben- bir gencimizin ifadesi aynen şöyle: "Önüme bakmam için önce karnımdan kafamı kaldırmam gerekiyor." "20 yaşımızda kırklandık." diyor bu gençler, "Hayallerim hayal oldu." diyor, "Günüm genelde iş aramakla geçiyor." diyor gençler ve "Gelecek için bir umudum kalmadı." diyor. Gençlerimizin konuşmalarından birçok cümleyi daha burada sizlerle paylaşabilirim ama sanırım son cümle her şeyin özeti oldu. Yani şöyle demişti gencimiz: "Gençlerin gelecek için umudu kalmadı."

Değerli arkadaşlar, Türkiye'nin ekonomiden adalete, eğitimden liyakate, güvenlikten barınmaya kadar temel sorunlarından en çok etkilenen kitle gençlerken bu konuları asıl muhataplarıyla yani gençlerle yeterince konuşulmuyor. Maalesef bu konular gençlerle konuşulmadığı gibi aynı zamanda gençler dinlemiyor da. Gençler hakkında bugün, her kafadan ayrı bir ses yükseliyor; yaşam tarzları, ilgi alanları, ne yapmaktan hoşlandıkları, hangi partiye oy verdikleri ya da hangi partiye oy verecekleri herkesin dilinde ama "Gençler ne diyor? Hayata hangi anlamları yüklüyorlar? Gençler ne hissediyorlar?" bu soruların cevaplarına iktidar sahipleri önem vermiyorlar yani sizler bunlara önem vermiyorsunuz arkadaşlar.

Bugün, gençler kendilerini özgür hissetmiyor, yurt dışında geleceğini arıyor, mesleğini yapabilmeyi ya da mesleğini daha iyi koşullarda yapmayı istiyor. Bugün, neredeyse gençlerin her biri gelecek kaygısı yaşıyor ya da daha iyi koşullarda bir hayat sürmek istiyor. Bu istekleri, talepleri dile getirdiklerinde de iktidar gücünü elinde bulunduranlar tarafından eleştiriliyorlar hatta -üzülerek söylüyorum bunu ama- hakarete maruz kalıyorlar ama neden gitmek istediklerini, kendi ülkelerinde hangi sorunlarla artık baş edemediklerini soran yok ve gençleri dinleyen yok. Üniversite serüvenine yeni başlayan ve KYK yurtlarında mücadele veren genç de umutsuz, üniversiteden mezun olan ve KYK kredisi borçlarıyla boğuşan genç de umutsuz. Öğretmenlik hayaliyle eğitimini sürdüren genç de mutsuz, mezun olduktan sonra uzun yıllardır atanamayan öğretmen adayı gencimiz de mutsuz arkadaşlar. Gençler kimi zaman "Yurt dışına gitmekten başka çaremiz mi var?" diyerek isyan ediyor, kimi zaman da "Bu vatanı biz olmasak kim koruyacak?" sözleriyle ülkesine olan bağlılıklarını açıklıkla dile getiriyor arkadaşlar, buna özellikle dikkat edelim. Gençlerin işsizliği, özellikle genç işsizlik ülkemizin kanayan yarasıdır. Üniversiteden mezun olan gençlerimiz yeni bir mücadeleyle karşı karşıya kalıyorlar arkadaşlar, iş bulma mücadelesi bu mücadele. 1 milyon 100 bin üniversiteli işsiz var ülkemizde. Üniversite mezunlarında ortalama işsizlik oranı yüzde 12,4 -resmî rakamları veriyorum burada- bunca zorluk içinde okuyan gençler eğitimini aldıkları alanlarda çalışamıyor, istemedikleri işlerde -onu da bulabilirlerse- çalışmak zorunda kalıyor arkadaşlar.

Yine, TÜİK verilerine göre 2022 yılı birinci çeyreğinde 15-24 yaş arası gençlerde işsizlik oranı erkeklerde yüzde 18,5 kadınlarda ise yüzde 26. Ağustos 2022'de, daha birkaç ay evvel 15-34 yaş arasında yapılan araştırmalarda 661 bin kişi iş bulma umudunu yitirdiği için, 624 bin kişi iş aramayı bıraktığı için, 72 bin kişi ise aradığı işi bulamadığı için iş gücüne katılmamıştır. Yine, Ağustos 2022'de 734 bin üniversiteli genç işsiz, 1 milyon 215 bin üniversiteli ise iş gücü dışında kalmıştır. 518 bin kişi bir seneden uzun bir süredir iş aramaktadır; bu rakamları özellikle söylemek istedim arkadaşlar. Üniversite mezunlarının sayısındaki artış ve yaşanan göç kriziyle gençlerimiz kendi ülkelerinde çalışmak, üretmek ve kazanmakta zorlanmaktadırlar arkadaşlar.

Değerli arkadaşlar, bir başka hususu da arz etmek isterim. Bulunduğumuz dönem itibarıyla hepimizin eli ayağı hâline gelmiş teknolojik aletler istikrarsız ekonomi sebebiyle erişimi zor, özellikle gençlerin erişimi zor ve edinimi neredeyse imkânsız hâle gelmiştir. Yetersiz altyapı imkânlarına ödenen ücretler öğrencilerin dünyadaki akranlarıyla yarışabilme ihtimalini zayıflatmakta, hatta sıfırlamaktadır. OECD ülkeleri arasında en yavaş interneti ülkemiz kullanmaktadır. İnternet fiyatları, internet kalitesi e-altyapı, e-güvenlik ve e-devlet hizmetleri karşılaştırılmış, tüm kategorileri kapsayan 2022 Dijital Hayat Kalitesi Endeksi'nde ülkemiz, Türkiye 117 ülke arasında 52'nci olmuştur arkadaşlar. İnternet fiyatında 45'inci sırada bulunan Türkiye, kullanıcılarına en ucuz interneti sunan İsrail'in 14 katı pahalı bir şekilde vatandaşlarımıza bu hizmeti vermektedir. Araştırmaya göre, Türkiye, hız, istikrar ve büyüme ölçütlerini dikkate alan internet kalitesinde de dünya ortalamasının yüzde 9 altında, 117 ülke arasında ise 69'uncu sıradadır.

Değerli arkadaşlar, bu alanda dünya 1'incisi olan Şili'yi yakalayabilmesi için Türkiye'nin internet kalitesini yüzde 80 oranında iyileştirmesi gerekiyor.

Değerli arkadaşlar, gençlerin yaşadığı sorunların çözümüne ilişkin İYİ Parti iktidarında uygulamaya koyacağımız bazı projelerden de bahsetmek istiyorum. Bunlardan ilki, İyi Yaşam Gelir Modeli'dir. Bu modelde hedef kitle, ilk aşamada 18-26 yaş aralığındaki tüm gençler ve medyan gelirin yarısının altında kalan hanelerde yaşayan kadınlardır. Modelin amaç ve uygulamasını ve esaslarını da şöyle özetleyebilirim: İyi Yaşam Gelir Modeli, 18-26 yaş aralığındaki tüm gençler ve medyan gelirin yarısının altında kalan hanelerde yaşayan kadınlara düzenli olarak, herhangi bir şart aranmaksızın devlet tarafından nakit ödeme yapılmasıyla uygulanacak bir sosyal koruma sistemidir aslında. Modelin hedefleri ve potansiyel etkilerini de şöyle sıralayabilirim: İşte, bu yoksulluğu azaltacak, kişi başına geliri artıracak, teknolojik işsizliği ve etkilerini azaltacak, ekonomik özgürlüğe ihtiyacı olan kişilere örneğin, aile içi şiddet mağdurlarına ekonomik özgürlük sağlayacak, kişilerin düşük ücretli işlere muhtaç olmamalarını sağlayacak, kişilerin iş kurmak için risk almalarına imkân sağlayacak, kişilerin herhangi bir sanata, bilime ve kültüre yönelmesini sağlayacak, en önemlisi de köyden kente göçü büyük oranda azaltacaktır. Modeli nasıl finanse edeceğimizle ilgili de bir şey söyleyeyim: Bu model vergilerden, karbon vergilerinden ve kamudaki israfın azatılmasıyla elde edilen tasarruftan finanse edilecektir.

Bir başka projemiz, Rüzgârgülü Projesi. Bu projede de hedef kitlemiz, devlet okullarında ilköğretim ve ortaöğretimde okuyan 15,1 milyon çocuğumuzdur. Rüzgârgülü, devlet okullarında ilköğretim ve ortaöğretimde okuyan 15,1 milyon çocuğa ücretsiz sabah kahvaltısı ve öğle yemeği verilmesini amaçlayan bir projedir; yarı merkezî, yarı iç kaynak kullanımlı model kapsamında Millî Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı; ana yürütücüler olarak il, ilçe belediye teşkilatlarıyla, belediyeler uygulayıcı kuruluşlar olarak yer alacaktır. Bu projeyle, bu proje sonunda öğrencilerimizin kazanmış oldukları bilgi ve becerileri değerlendiren PISA sıralamasında ülkemizin daha iyi yerlerde yer alması, yaklaşık 300 bin yeni istihdam sağlanması, yaratılması, bölgeler arası yoksulluk ve eşitsizliğin azaltılması, Türkiye genelinde yoksulluk oranının yüzde 1,6 azaltılarak 1,6 milyon insanın yoksulluktan kurtulması amaçlarımızdan sadece birkaç tanesidir.

Bir başka projemiz, güvenceli esnek istihdam modelidir. Burada da hedef kitlemiz başta kadınlar ve gençler olmak üzere tüm kısmi zamanlı çalışanlardır. Ülkemizde kısmi ya da yarı zamanlı çalışma modeli kayıt dışı çalışmayla âdeta eş anlamlı görülmektedir. DİSK ve TÜİK verilerine göre yarı zamanlı çalışan her 10 kişiden 8'i kayıt dışı istihdam edilmektedir arkadaşlar. Kısmi zamanlı çalışan kişiler hem güvencesiz hem de ekonomik ve sosyal haklara erişimleri olmadan çalışmaktadır. Bu sorunu çözmek için iş paylaşımı, telafi çalışması, kademeli emeklilik, kariyer izni gibi uygulamalar hayata geçirilecektir.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son yarım dakikanız.

HÜSEYİN ÖRS (Trabzon) - Teşekkür ediyorum.

Bu modelle, kısmi zamanlı çalışanlar iş mevzuatında bulunan haklara erişebileceklerdir, kadın ve genç istihdamı artacaktır, çalışma süreleri esnek olacağından kişiler hem ailelerine hem de sosyal hayatlarına daha çok zaman ayırabileceklerdir, iş yerlerinde rekabet ve verimlilik artacaktır.

Bir dakika rica edebilir miyim, bir dakika.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son bir cümlenizi alalım.

Buyurun.

HÜSEYİN ÖRS (Trabzon) - Bir de KYK borcu olan gençlerimizi yakından ilgilendiren bir projeden bahsetmek istiyorum. KYK borçlarının toplum hizmet çalışmalarıyla ödenmesi projesi. Burada da hedef kitle KYK borcu olan gençlerimizdir. Hepimizin bildiği gibi KYK kredileri öğrencilerin ihtiyaçları için yeterli gelmemektedir. Öğrenciler yüksek faizlerden, ekonomik krizden ve yeterli iş imkânlarının olmamasından ötürü geri ödemede zorluklar yaşamaktadır. Bu sorunu çözmek için KYK borcu olan öğrencilerin borçlarının büyük kısmını topluma hizmet projelerine katılarak ödeme imkânı sağlanacaktır.

İlave süre verdiğiniz için teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Rica ediyorum.

HÜSEYİN ÖRS (Trabzon) - Heyetimizi saygılarımla selamlıyorum.

Teşekkür ederim.