KOMİSYON KONUŞMASI

İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakanım, Komisyonumuzun saygıdeğer üyeleri, değerli Bakan Yardımcıları, bürokratlar, basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, kapsamlı sunumunuz için teşekkür ediyorum. Bakanlığınız bütçesinde bugün gençliği dolayısıyla geleceğimizi ve sporu müzakere ediyoruz. Bu vesileyle, cumhuriyetimizin 99'uncu yılını kutladığımız bugünlerde Atatürk'ün Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etme görevini Türk gençliğine verdiğinin altını çizmek istiyorum. Atatürk'ün yetişecek çocuklarımıza "Türkiye'nin istiklaline, kendi benliğine ve millî ananelerimize düşman olan bütün unsurlarla mücadele etmek lüzumu öğretilmelidir." şeklindeki öğüdü de gençlik politikalarımızın bu anlayış bütünlüğü içerisinde ele alınması gerektiğini ortaya koymaktadır. Gençlik, geleceğimizin ümidi, yarınlarımızın gerçeğidir. Biz kuşakları X, Y, Z kategorileriyle ele almıyor, gençliği harflerle tanımlamıyoruz. Milleti bir görüyoruz, adına "Türk milleti" diyoruz; gençliği bir değerlendiriyoruz, "Türk gençliği" diyoruz; millî hedeflerimizin daha yükseklere çıkarılmasının ve millî hedeflerimize ulaşılmasının gençler sayesinde mümkün olacağına inanıyoruz. Bu nedenle, gençlikten taviz vermemiz, gençliğin sorunlarına duyarsız kalmamız, onlara kulak tıkamamız ve hayatın kaotik şartlarında sahipsiz bırakmamız söz konusu olmayacaktır. Düşüncesi, siyasi ve ideolojik aidiyeti ne olursa olsun Türk gençliği bizim parlak yüzümüzdür. Bu kapsamda, gençlik sorunlarına yaklaşımımız ekonomik, toplumsal, kültürel ve psikolojik yönlerden bütünlük arz etmektedir. Hedefimiz, istihdam edilebilirliği yüksek, eğitimli, sağlıklı, vasıflı, yüksek ahlak ve seciye sahibi, Türk kültür ve değerlerini özümsemiş, evrensel düzeyde iddia ve sorumluluk sahibi, tarihine, kültürüne, medeniyetine, öz değerlerine bağlı, şahsiyetli olmayı insan olmanın ön şartı gören, peşin hükümlerinin tuzağından, ön yargıların prangalarından kurtulmuş, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür bir gençliktir. Aynı zamanda çağdaş gelişmeleri takip eden, Türkiye'yi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarma ülküsü doğrultusunda kendisini geliştiren bir gençlik yetiştirmektir.

Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri; 2022 yılında 27,8 milyar lira olan Bakanlığınız bütçesi yüzde 139 oranında arttırılarak 66,5 milyar liraya çıkarılmıştır. Bütçe gerekçesinde gençlik ve sporun geliştirilmesi ve desteklenmesi programlarının amacı; gençlerin güçlü yaşam becerilerine, insani ve millî değerlere sahip olarak yetişmelerinin, iktisadi ve sosyal hayata ve karar alma mekanizmalarına aktif katılımının sağlanması, sporun geliştirilmesi, sporda katılımın ve başarının arttırılması olarak belirtilmiştir. Cumhurbaşkanlığı yıllık programında da vurgulandığı üzere "Toplumun, araştıran, sorgulayan, yeniliğe ve gelişmeye açık, farklı bakış açılarıyla çözüm önerilerini geliştirebilme yönünü temsil eden gençlerin, ülkenin gelecek tasarımı ve kalkınma vizyonuna katkı sunan, aile hayatı başta olmak üzere içinde bulunduğu toplumun değerlerine, meselelerine ve çevreye duyarlı, nitelikli ve sağlıklı bir biçimde yetişmesi önem arz etmektedir." denilmektedir. Bu açıdan, bütçeden ayrılacak payla gençliğe yapılacak yatırımın Türkiye'nin geleceği için yapılmış en önemli ve değerli yatırım olduğunu ifade etmek istiyorum.

Genel nüfus içerisinde en dinamik kesimi oluşturması nedeniyle stratejik bir öneme sahip olan gençlik, hayatın birçok alanında belirleyici bir role de sahiptir. Gençler, yakın geleceğin mimarı olarak siyasi, sosyal, ekonomik ve diğer alanlarda yarınlarımızı inşa edecek kitleyi oluşturmaktadır. Bu açıdan bakıldığında, Türk gençliğinin beklenti ve sorun alanlarının belirlenerek çözüm üretilebilmesinin hayati bir önem taşıdığı da açıktır. Ülkemiz genç nüfusu 2021 yıl sonu rakamlarına göre toplam nüfusun yaklaşık yüzde 15,3'ünü oluşturmakta, ortalaması yüzde 10,6 olan AB ülkeleri içerisinde en yüksek orana sahip bulunmaktadır. Sahip olduğumuz bu gücün ülkemizin kalkınması açısından bir fırsata dönüşebilmesi, başta eğitim olmak üzere gençliğe dönük sosyoekonomik politikaların sağlıklı bir zeminde oluşturulmasına bağlıdır. Nitekim Türkiye, sunumunuzda da ifade ettiğiniz gibi, problemlerini çözmeye, onları geleceğe hazırlamaya dönük önemli program ve projeler hayata geçirmiş, politikalar uygulamaya koymuştur. Kuşkusuz, gençlik politikaları Bakanlığınız görev alanıyla sınırlı değildir, farklı disiplinleri ve kurumları ilgilendiren bir bütünlüğe sahiptir. O sebeple, okuyan, çalışan, işsiz, engelli ve diğer gençlere yönelik politikaların bir bütünlük ve eş güdüm içinde uygulanması önem arz etmektedir. Eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması, genç istihdam oranının arttırılması, ülkemizin her yerinde nitelikli tüm kamu hizmetlerine gençlerimizin erişebilmesi, teknolojinin doğru kullanımı, gençliğin millî birlik şuuruna sahip olması, toplumsal aidiyet ve dayanışma duygusunun güçlendirilmesi, bağımlılıkla mücadele gibi alanlarda politika ve hizmetlerin geliştirilmesine yönelik çalışmalar bu kapsamda değerlendirilebilecektir.

Gençlerimizin küresel değişim ve gelişmelerden bağımsız ele alınması mümkün değildir. Gençliğin eğilimleri, sorunları ve beklentileri, değişimin yarattığı yeni şartlar çerçevesinde geniş bir perspektifle okunmalı, geliştirilen çözümler ve geleceğe dair stratejik planlar bu bakış açısı göz ardı edilmeden ele alınmalıdır. Gençliğe yaklaşımın ekonomik, toplumsal kültürel ve psikolojik yönlerden bütünlük arz etmesi, gençliğin daha yakından tanınmasını ve yüksek potansiyel gücünün faydalı alanlara yönlendirilmesini mümkün hâle getirecektir. Bilindiği gibi salgın döneminden en çok etkilenen kesimlerden biri de gençler olmuştur. Dünyada genç işsizliği önemli ölçüde artmış, eğitim ve iş temelli öğrenme büyük ölçüde kesintiye uğramış ve birçok genç finansal, mekânsal ve ruhsal sorunlarla karşı karşıya kalmıştır. İstihdam verilerine göre, ülkemizde 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı 2021 yılında yüzde 22,6 olmuş, 2022 Ağustos ayı itibarıyla ise yüzde 18'e gerilemiştir. Genç nüfustaki istihdam oranı da 2021 yılında yüzde 32,2 iken Ağustos ayında 39,3'e yükselmiştir. TÜİK verilerine göre, 15-24 yaş aralığında ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin oranı 2020 yılında yüzde 28,4 iken 2021 yılında bu oran yüzde 24,7'ye gerilemiştir.

Sağlıklı bir eğitim-istihdam ilişkisi kurulması, gençlerimizin hem ilgi, yetenek ve becerileri doğrultusunda eğitim almalarını hem de mezun olduğunda istihdamını kolaylaştıracaktır. 2022 yılı başında İŞKUR tarafından başlatılan Ne Eğitimde Ne İstihdamda Olan Gençler İçin İşgücü Piyasası Destek Programı projesi kapsamında iş gücü piyasası destekleriyle ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin istihdam edilebilirliklerinin ve iş gücüne katılımlarının artırılması yönünde çalışmalar yürütülmektedir.

Salgının olumsuz etkileri azaldıkça eğitim alanında olumlu gelişmeler istatistiklere de yansımaktadır. Gençlerin boş zamanlarını değerlendirebilecekleri, kişisel yeteneklerini keşfedebilecekleri, çeşitli sosyal ve kültürel imkânlardan ve bilimsel bir anlayışla yürütülen rehberlik hizmetlerinden yararlanabilecekleri millî, ahlaki ve insani değerleri benimseyen ve geliştiren bir gençliğin yetiştirilmesi hedefiyle ücretsiz bir şekilde hizmet veren, her türlü konfor, teknolojik altyapı ve imkânları haiz gençlik merkezlerinin sayısının artması memnuniyet vericidir. Gençliğin aile, eğitim sistemi ve diğer yollarla vatanına, milletine bağlı, millî değerlerle donanımlı olarak yetişmeleri sağlanmalı, gençliği suça iten sebepler ortadan kaldırılarak suç işlemiş ve hüküm giymiş gençler topluma kazandırılmalıdır. Gençler, ilköğretim ve ortaöğretim kademesindeki yönlendirme çerçevesinde ve yetenekleri ölçüsünde istedikleri bölümde yükseköğrenime devam etme imkânına kavuşturulmalı, aldıkları eğitimle çağın şartlarına, ekonomik ve sosyal hayata hazırlanabilmelidir. Ortaöğretim ve yükseköğretimde okuyan gençlerin burs ve kredi imkânları geliştirilerek çağdaş standartlarda barınma imkânları oluşturulmalı, hiçbir öğrenci açıkta bırakılmamalıdır. Bu alanda, öncülüğünüzde ciddi bir başarı sağlanmış ve yurt yatak kapasitesinde 850 bin sayısına ulaşılmıştır. 2022 itibarıyla KYK yurtlarına 430.176 öğrenci başvuru yapmış ve bu başvuru yapan öğrencilerin yüzde 97'si yerleştirilmiştir. KYK yurtları, standartların ve sunulan hizmet kalitesinin yüksek olmasının yanı sıra, güvenli olması ve sunulan diğer imkânlar nedeniyle öğrenciler ve aileleri tarafından öncelikli olarak tercih edilmektedir.

Komisyonumuzdan geçerek Meclis Genel Kurulunda görüşülmeye devam edilen kanun teklifi kapsamında gençlerimizin yükseköğrenim kredi borçlarına yönelik önemli bir düzenleme yapılmaktadır. Buna göre, öğrenim kredisi alan öğrencilerin borçlarını aldıkları anapara kadar ve faizsiz ödemelerine imkân sağlanmakta, öğrenim bitimini takip eden ikinci yıl sonunda başlamak üzere borçlarını kredi aldığı kadar sürede ödeme imkânı getirilmekte, borçlunun çalışmaması koşuluyla en fazla 3 defa olmak üzere erteleme talep edebilmesi sağlanmaktadır. Hâlen kredi almakta olan veya kredi borcunun ödeme zamanı henüz başlamamış öğrencilerimize öğrenim ve katkı kredisi olarak verilen tutarlara endeks hesaplanmaması, kredi geri ödemesi devam eden veya borçları vergi dairesine takip için bildirilmiş olan kişilere öğrenim ve katkı kredisi olarak verilen tutarlara ilave edilmiş olan endeks tutarlarının ise terkin edilmesi sağlanmıştır. Yapılan bu düzenlemenin, gençlerimizin üniversite sonrası yeni hayatlarına başlarken borç endişesi taşımamaları bakımından oldukça önemli olduğunu düşünüyor ve gençlerimiz için hayırlı olmasını diliyorum.

Bakanlık bütçesinin programlar itibarıyla önemli kalemlerinden biri de bağımlılıkla mücadeledir. Madde bağımlılığı, çocuklarımız ve gençlerimiz için ciddi bir sorundur. Şüphesiz, bu konuda önemli çalışmalar da yapılmaktadır. Bütçede Bağımlılıkla Mücadele Programı için ayrılan ödenek 3,9 milyon liradan 7,9 milyon liraya çıkarılmıştır. Bu alanda önleyici ve koruyucu faaliyetler kısmında ilgili kurumlar arasındaki eş güdüm çerçevesinde güvenlik birimleriyle koordinasyonla etkili ve sonuç alıcı kapsamlı programlar da devreye konulmalıdır. Sağlam bir kafaya ve imanlı bir kalbe sahip çalışkan bir gençliğin üstesinden gelemeyeceği hiçbir zorluğun olmayacağı inancındayız. Ufuk ötesini gören gençlerimiz inşallah düşünülmeyenleri düşünecekler, yapılmayanları yapmayı başaracaklar, ülkemizin güçlü yarınlarını hazırlayacaklardır.

Değerli milletvekilleri, Atatürk, Türkiye'yi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarma hedefi doğrultusunda spor faaliyetlerine de önem vermiş, hatta bu alanda yapılacak çalışmaları asli ve vatani bir görev addetmiştir. Türkiye, savaştan yeni çıkmış, parasal yönden ciddi bir sıkıntı içinde olduğu hâlde emperyalizme karşı zafer kazanmış olan genç Türkiye Cumhuriyeti'nin dünyanın en görkemli spor organizasyonuna katılmasının yalnız sportif açıdan değil politik bakımdan da büyük yararı olacağı düşüncesiyle, bizzat kendi onayıyla Türkiye'nin 1924 Paris Olimpiyatları'nda temsil edilmesini sağlamıştır. Kuşkusuz, sporda başarı kadar sevgi, ahlak, disiplin, azim ve gayret gibi erdemlerle toplumsal kaynaşmaya katkının ön plana çıkarılması gerekmektedir.

Her alanda sporcu yetiştirmek için gerekli fiziki, teknolojik ve insan gücü altyapısının oluşturulması ve çocuklarımızın mümkün olduğu kadar erken yaşlarda spora yönlendirilmesi millî spor politikamızın bir unsurunu oluşturmaktadır. Türkiye'yi temsil edecek sporcularımızın yetiştirilmesi ve sporcularımızın desteklenmesi Bakanlığınızın en önemli görevlerindendir. Türkiye'de son yıllarda tesis, araç gereç ve teknoloji anlamında önemli bir altyapı gelişimi sağlanmıştır, uluslararası düzeyde birçok branşta önemli sportif başarılar da elde edilmiştir. Bu vesileyle, katıldıkları uluslararası müsabakalarda muhtelif branşlarda ülkemizi temsil eden, göğsümüzü kabartan, ay yıldızlı bayrağımızı dalgalandıran, bizleri gururlandıran tüm millî sporcularımızı yürekten kutluyorum; yetişmelerinde emeği geçenleri ve Bakanlığınızı tebrik ediyorum.

Bununla birlikte, Türk sporunu daha ileriye taşıyacak adımları atmamız da gerekmektedir. Bu kapsamda, sporun bir hayat tarzı hâline gelmesi, isteyen bütün vatandaşlarımızın spor faaliyetlerine erişebilmesi, uluslararası şampiyonalarda sürdürülebilir bir başarı düzeyinin yakalanması, sporun her dalında dünya çapında rekabet edebilen bir seviyeye ulaşılması bunlardan bazılarıdır. Temel amacı çocuklarımızı ve gençlerimizi her türlü zararlı alışkanlıklardan uzak tutmak, bedenen ve ruhen sağlıklı bir nesil olarak yetişmelerine katkı sağlamak, spora yönlendirmek suretiyle çocuklarımızı çeşitli sapkın akımlardan, bağımlılıktan kurtarmak, sosyal ilişkileri geliştirmek ve sporcu kaynağı oluşturmak olan Türk sporunu geliştirme projesiyle sporda sürdürülebilir atılım gerçekleştirilebilecektir. Bu kapsamda Bakanlığımızın "Sportif Yetenek Taraması ve Spora Yönlendirme Programı'nı MHP olarak -bizim de öngördüğümüz bir proje olarak- oldukça kıymetli bulduğumuzu belirtmek istiyorum.

Mahallî idarelerin spor alanındaki etkinliklerinin artırılması, spor kulüpleri ve federasyonlarının kapasitelerinin güçlendirilmesi ve spor turizmi başta olmak üzere dünya spor ekonomisindeki pazar payının artırılması da önem arz etmektedir.

Her branşta uluslararası spor organizasyonlarının ve olimpiyat oyunlarının ülkemizde düzenlenebilmesi için önemli yatırımlar yapılmış, birçok şampiyona da ülkemizde yapılmıştır. Türkiye'nin bu çerçevede yaptığı önemli ve başarılı organizasyonlar ülkemiz ve milletimiz adına gurur verici olmuştur. Bu yolla ülkemiz, sportif başarılar kadar sahip olduğu altyapı, tesis, insan gücü, organizasyon kapasitesi gibi alanlardaki başarılarını da tüm dünyaya gösterebilmektedir. Bu faaliyetlerin desteklenmesi çerçevesinde, Türk dünyası dostluk ve kardeşlik oyunları ile İslam ülkeleri oyunlarının spor yoluyla Türk ve İslam dünyasının dostluk ve kardeşliğini pekiştireceğini değerlendiriyoruz.

Spor eğitiminin iyileştirilmesi, sporda etik kurallara uyumun artırılması, sporcu sağlığına yönelik hizmetlerin geliştirilmesinde kritik önem arz eden spor hekimi yetiştirilmesi, sportif mal ve hizmet üretiminde marka ve kalite konumlarında AR-GE çalışmalarına ağırlık verilmesi, sporun bir yaşam tarzı olarak benimsetilerek geniş kitlelere yaygınlaştırılması ve bütünüyle kurumsal hâle gelmiş bir sistem olma konusunun gelişim ihtiyacı devam etmektedir. Bu kapsamda, 26 Nisan 2022 tarihide 7405 sayılı Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu'yla önemli bir adım atılarak Türk sporu kurumsal bir yapıya kavuşturulmuş, istismar unsurları ortadan kaldırılmış, spor ahlakını öne çıkaran, başarıyı ödüllendiren bir anlayışla kulüplerin yapılanması sağlanmıştır. İnanıyoruz ki yapılan önemli spor tesisleri ve diğer altyapılar sayesinde etkili bir yönlendirme ve yetiştirmeyle Türk sporcuları başarıdan başarıya koşmaya devam edeceklerdir.

Bu düşüncelerle, gayretli çalışmalarınız için tekrar sizi tebrik ediyor, bütçenizin hayırlı olmasını diliyorum.