KOMİSYON KONUŞMASI

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Bakanım, Değerli Bakan Yardımcıları, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, genellikle bütçeyle ilgili konuşmalar yapılıyor. Siz de sunumunuzda 2023 bütçesiyle ilgili, faaliyetlerinizle ilgili bilgi verdiniz, kesin hesaba hiç girmediniz. Kesin hesap önemli bir konu. Biliyorsunuz, 2021 yılının kesin hesabını da denetliyoruz aynı zamanda, çok önemli. 2021 yılında 28 milyar liralık ödenek öngörülmüş, 25 milyar lira harcamışsınız; sadece Bakanlık olarak 25 milyar harcamanız var ve bununla ilgili olarak, Sayıştay raporuna dayalı olarak bazı konuları tutanaklara aldırmak, bilginize de sunmak istiyorum. Son bölümde bunlarla ilgili cevap verebilirseniz çok memnun olacağım.

Şimdi, sizin ağırlıklı olarak kesin hesapla ilgili açıklamalarınız yok. Ancak hemen her yıl Sayıştay raporunda ihaleyle ilgili Bakanlık olarak çok fazla -biraz sonra belirteceğim- usulsüzlükleriniz var, çok fazla. Onun haricinde ödemelerle ilgili ya da tahsilatlarla ilgili usulsüzlükleriniz var. Onun haricinde geniş yetkileriniz var, kulüplere tahsisat yapmakla, gelir ayırmakla ilgili, bunlarla ilgili de önemli hatalarınız var Sayın Bakanım, bunların düzelmesi gerekir. Mesela bunları düzeltmek için öncelikle iç kontrol sisteminde bir düzenleme yapmak lazım. Ya, 2018'den beri her sene bu konu tenkit ediliyor. İç kontrol sistemini 2019'da kurmuşsunuz, şu anda 60 kadro var, 16'sı dolu galiba. Geçen sene, yazdığına göre, 40 kadro varmış; bakın, 40 kadronun 18'i yani daha fazla iç kontrol denetmeni varmış; bu sene kadro artmış, iç kontrol denetmeni tam tersine 16'ya düşmüş. Neden böyle, neden bu konuya, iç kontrol sistemine yeterince ağırlık verilmiyor, neden iç kontrol sistemi bu kadar çok fazla sorun varken, sıkıntı varken düzenlenmiyor? Beden Terbiyesinin geçmişte -bürokratlara sorabilirsiniz, tabii, hepsi hatırlamaz ama- böyle çok namlı, güzel, iyi çalışan bir teftiş kurulu vardı ve Bakanlıktaki usulsüzlükler de bu kadar fazla değildi. İç kontrolün önemli olduğunu, bu konuyla ilgili çalışma yapmanız gerektiğini tekrar hatırlatıyorum Sayın Bakanım.

Onun haricinde muhasebe sistemiyle ilgili bu senenin Sayıştay raporunda önemli bulgular var. Bakın, diyor ki... Muhasebe sistemi merkez ve taşra olarak ayrılır mı Sayın Bakanım? Muhasebe sistemini merkez ve taşra olarak ayırmışsınız. Hiçbir şirkette, hiçbir yerde, böyle bir ayrım söz konusu olmaz ama siz il ve ilçe müdürlüklerinin mali iş ve işlemlerinin Bakanlığın muhasebe sistemi dışında yürütülmesini; bütçe, kesin hesap ve mali tablolara dâhil edilmemesini getirmişsiniz Sayıştay raporu böyle diyor. Şimdi, bununla ilgili de tabii ki her sene soruluyor ancak benzeri cevaplar alınıyor. Arkadaşlar, bürokrasi verdiği cevapta -mali iş ve işlemler- "İl ve ilçe müdürlüklerinin mali iş ve işlemleri 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu'na tabi değildir." demiş. E, neye tabidir o zaman? "Ama biz yine de ona paralel iş yaptık." denmiş. E, 5018'e tabi, nasıl olur başka. Yani yapılan iş ve işlemlerin devlette, kamuda muhakkak bir kanuna, hukuka dayalı olması lazım. Arkadaşlar diyor ki Sayıştay'a verdikleri cevapta: "5018'e tabi değil." Neye tabi o zaman? Arkadaşların bu konuda cevap verebilmesi lazım.

Yine, özel gelirler ve özel ödemeleriniz var. Kamu Elektronik Ödeme Sistemi (KEÖS) dışında açılan hesaplar kullanılmaya devam ediyor. Bakın, "Bulgu 2" bu. Dolayısıyla da özel gelirlerin eksik yer alması söz konusu oluyor. Merkez muhasebe biriminin KEÖS uygulaması dışında açılan hesapları kapatması gerekirken Hazine ve Maliye Bakanlığından KAF'tan yazılı olarak soruluyor "Kapatın." deniyor ama ona uygun işlem yapmıyor. Yani hem soruyor hem cevap alınıyor hem de ona uygun işlem yapılmıyor ve bu şekilde 2,5 milyar Türk lirası farklılık bulunuyor hesaplar arasında. Bu Strateji Geliştirme Başkanlığı adına açılmış banka hesabına yatırılan tutarlar ile merkez muhasebe birimi arasındaki gelir kaydı farklılığı 2,5 milyarı bulmuş Sayın Bakanım. Şimdi, diyeceksiniz ki: "Bunlarla ilgili bir kurum zararı yoktur, kamu zararı yoktur." Ancak bir özel şirketimiz olsa, onda bu farklılıklar olsa bunu söyleyebilir miyiz? Bunlar önemli konular tabii ki yani belki kamu zararı yoktur ama bunların incelenmesi de lazım. Aslında inceletmeniz lazım; kamu zararı var mıdır yok mudur, bu usulsüzlüğün sebebi nedir, neden yıllardan beri bu şekilde devam ediyor; bunların bilinmesi lazım, bunların bir sorumlusu olmazı lazım, bunların bir şekilde düzeltilebilmesi lazım Sayın Bakanım.

Özel gelirlerin tek hazine kurumlar hesabı dışında bırakılması... Bu tek hazine hesabı önemliydi; tüm meblağların bir araya getirilmesi, toplanması konusu. Buradan kanun çıktı bu konuyla ilgili, bizim itirazlarımız da vardı ama sonuç olarak çıktı ama buna siz uymuyorsunuz en başta.

Tahsilat amacıyla kullanılması gereken banka hesabındaki gelir kaydı yapılmayan tutarlar üzerinden birtakım ödemelerde bulunuluyor yani tahsilat amacıyla kullanılması gereken banka hesabından bir de ödeme yapılıyor, tam tersi. Bu tür eleştirileri var Sayıştayın.

Onun haricinde, tahsis edilen bina ticari olarak kullanılıyor ve başkasına kiralanıyor hem de Ankara'da bu söz konusu... Diğer bulgular arasında 1'inci bulgu bu Sayın Bakanım.

Bulgu 4 ve 5 de önemli. Sürem azalıyor, onun için böyle sadece bulguları geçiyorum.

Ve Bakanlık olarak yıllardır ihale mevzuatına aykırı işler yapıyorsunuz. 7, 12, 13, 14'üncü bulgular da çok önemli, hatta şöyle bir ifade vardı: "Parçalara bölünerek doğrudan temin yöntemiyle alımlar yapılıyor." Bunlar tek tek Sayıştay raporunda belirtilmiş. Bunların, bu usulsüzlüklerin yapılmaması lazım Sayın Bakan çünkü bunlar başka türlü sorunlara, sıkıntılara da sebep olabilir.

Onun haricinde, kulüpler arasında ayrımcılık yapılıyor. Bulgu 9'da bu var. Kulüpler arasında, spor kulüpleri arasında ayrımcılık yapılıyor.

Bulgu 16'da yurtlarla ilgili istismarlardan bahsediliyor. O da önemli, yurtların ticari olarak işletilmesiyle ilgili şeyler var.

Şimdi, yalnız, bunu söylerken şu artan yatak kapasitesiyle ilgili bir durumu dikkatinize sunmak istiyorum. Geçen yıl dediniz ki: "742.780 yatak kapasitesi, 779 yurt binamız var." Bu sene 850 bin yatak kapasitesi, 800 öğrenci yurdu var yani 107.220 ilave yatak söz konusu, 21 bina artışı söz konusu buna göre. Şimdi, 107 bin ilave yatak kapasitesi söz konusuysa 21 yurtta, her yurdun 5.105 kişilik yatak kapasitesinin olması lazım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son yarım dakikanız.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - 2021'de yurt başına yatak sayısı 953'müş, 2022'de, bu yıl 1.062'ye çıkmış yani orada bir sıkıştırma söz konusu. Bununla yurtlardaki yatak kapasitesi artırılmak istenirken ferahlıkla ilgili de bir sorun oluştu mu bilmiyorum ancak duyumumuza göre mesela Ankara'da birçok yurt okullardan çok uzak yerlerde hizmet veriyor.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Kuşoğlu, süreniz tamamlandı, toparlarsanız birkaç cümleyle...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Okullar ile yurtlar arasında epey bir mesafe var ve burada da yurtlarda yatak kapasitesinin sıkıştırılması söz konusu.

Bir de sürem tamamlanmadan...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süreniz tamamlandı, geçti. Toparlarsanız...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Başkanım özür dilerim, bitiriyorum.

Ankara'daki 2022 ve 2023 yatırımlarınızı öğrenmek isterim. Bu konuda bir hazırlık yaptırırsanız memnun olurum.

Bütçelerinizin hayırlı olmasını diliyorum.

Teşekkür ederim.