| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri a)Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 02 .11.2022 |
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Bakanım, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakanım, sosyal politikalar bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı adı üstünde kimlerin sosyal desteğe muhtaç olduğu, bunların bölgesel dağılımı, cinsiyetleri, gelir durumları, yaşları, eğitimleri bunun gibi bilgilere ihtiyacınız var sizin; bizim de ihtiyacımız var sizinle ilgili bu görüşmeleri yapabilmek için. Bunlar konusunda çok ayrıntılı bilgiler, bunları derli toplu verebilirseniz ki bazıları tabii ki sizin elinizde değil özellikle Türkiye'de gelir istatistikleri, maalesef gelir tabloları yeterince düzgün yapılmadığı için onları sizin tespit etmeniz... Ve yardımları da tabii ki o gelire dayandırıyorsunuz. Gelir esas alınarak, baz alınarak yapmanız çok zor ancak Türkiye'de ne kadar yardıma muhtaç kişi var, bunların bölgesel dağılımları, cinsiyetleri, eğitimleri vesaire gibi ayrıntılı bilgilere ihtiyacımız var, sizin de ihtiyacınız var. Bunlar bilinmeden bizim burada, Mecliste sizi, yaptıklarınızı eleştirmemiz eksik kalır ancak bunlarla ilgili bilgileri alacağız, yıllara göre karşılaştırma yapacağız; bir artış var mı, azalış var mı, hangileri azalıyor, hangileri artıyor buna göre başarılı olup olmadığınızı da söyleyeceğiz. Ayşe Hanım'ın dediği gibi sosyal destek programlarının çoğalması olumsuz bir gösterge değil, tam tersine olumlu da olabilir ancak yıllara göre bu tür tabloların olması lazım. Derli toplu bir tablo hâlinde bu bilgileri verebilirseniz çok memnun olurum.
Yardım alanların artması iyi midir, kötü müdür? Şimdi, yıllara göre yardım alanların artmasının iyi olacağını savunmamız mümkün değil, demek ki çok başarılı mücadele etmiyoruz demektir. Muhtaç olanların artması kötü bir gösterge. Mesela, nüfusun yarısının çalışıyor olması, yarısının da muhtaç olması, sosyal yardımlara muhtaç olması iyi bir durum değil muhakkak ki.
Şimdi, 2023 bütçesinden ayrılan pay 258 milyar liraya çıkmış, bu rakam 2 trilyon olsa daha mı anlamlı ya da şöyle bir rakam vereyim: Mesela, kur korumalı mevduat hesabından, gelecek yıl eğer bu yılki trend devam ederse 1 trilyonu bulabilecek kur korumalı mevduat hesabından yararlananlar! Yararlanan hesap sahibi sayısı değil de hesap sayısı 2 milyon 279 bin Sayın Bakanım, Maliye Bakanlığının verdiği bilgiye göre. Takdir edersiniz ki kur korumalı mevduat hesabı servet sahiplerinin, altın, döviz gibi parası olanların; nüfusun yüzde 1'lik, 2'lik kesiminde olanların hesapları; her bir hesap da birkaç kişiye ait olabilir yani dolayısıyla birkaç yüz bin kişi Türkiye'de... Bu büyük bir meblağ alıyor. Bu sene sizin 200 milyarı bulmadı, 100 küsur milyar yardımlarınız; o kur korumalıdan alınacak rakam 400 milyar lirayı bulabilecek mesela; böyle çelişkiler var. Onun haricinde mesela, gelecek sene için vergi harcaması -vergi harcaması demek vergi istisnaları demek- 995 milyar lirayı bulacak, gelecek sene 995 milyar. Bunun 170 milyarı asgari ücretle ilgili ya da sosyal destek alması gereken kişilerin ücretleriyle ilgili, 170'i; geri kalan 800 milyarı sermayeyle geçinenlere ait. Mesela, böyle çelişkiler de var, bunları da net olarak görebilmemiz lazım bu istatistiklerde.
Sayın Bakan, sizin konularınızla ilgili olarak çok fazla eleştiri yapacak olanlar var, ben kesin hesap konusuna girmek istiyorum. Kesin hesapla ilgili şöyle bir eleştirim olacak en başta: Bakın, geçen yıl 13 bulgu söz konusu olmuş, Sayıştay tarafından eleştirilmiş, 13 konunuz izlemeye alınmış. İzlemeye alınan konular arasında çözülen tek bir tane yok, hiçbir konu çözülmemiş. Sayın Başkanım, size de bunu özellikle not almanızı rica ediyorum. Geçen yıl Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesinde Sayıştay tarafından eleştirilen ve sonra izlemeye alınan 13 konunun hiçbirisi halledilmemiş.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Bakanımız mutlaka en sonunda cevap verecektir bunlara, bildiğim kadarıyla bir çalışma yapıldı ama kendisi tabii, bunu Komisyonumuza arz edecektir.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yani hiçbirisi yerine gelmemiş, bunların yerine gelmesi lazım, bu konuda hassas olmak lazım.
Bu yıla gelelim. Bu yılla ilgili olarak da 6 tane mali tabloları etkileyen, 18 de etkilemeyen bulgu tespit etmiş Sayıştay denetçileri ve önemli tespitler. Bir kısmından arkadaşlarımız bahsetti ancak Sayın Bakanım, her şeyden önce, yeni bir Bakanlıksınız, iç kontrol sistemiyle ilgili eksikliğiniz var. İç kontrol sistemini kurmanız lazım, bu kadar harcama yapan bir Bakanlık, tüm Türkiye'ye hitap eden bir Bakanlıksınız, muhakkak iç kontrol sistemini kurmanız lazım. Verdiğiniz cevaplara şöyle demiş Sayıştay denetçisi: "Kontrol ortamı, risk değerlendirmesi, kontrol faaliyetleri, bilgi ve iletişim ile izleme bileşenleri çerçevesinde ulusal mevzuat hükümlerinde öngörülen birtakım gereklilikler yerine getirilmiş ve bunlara ilişkin bilişim sistemleri geliştirilmiş olmakla birlikte..." Yani güzel, kapsamlı bir şey yapıyorsunuz, teknolojiyi de kullanarak, işin içine katarak bir şeyler yapmaya çalışıyorsunuz ama sonuçta ikinci yıla, üçüncü yıla giriliyor, iç kontrol sistemi henüz kurulamamış, yapılandırma çalışmaları devam ediyor. Bunun bir an önce yapılması lazım ki bu hatalar söz konusu olmasın.
Hatalara gelince, mesela, bulgu 1'de hizmet ihalelerinde hak edişlerden, fiyat farkı olan hak edişlerden yüzde 6 kesinti yapılması gerekiyor. Bu, muhasebe sistemine yansıtılmıyor; bu sorun, Sayın Bakan. Mali tablolarınızı etkiliyor, bunların muhasebe sistemine yansıtılması şart.
Amortisman işlemlerinde hatalı iş yapılıyor, işlem yapılıyor; bunu anlıyorum ama yapılmakta olan yatırımlar hesabından maddi duran varlıklar hesabına aktarılmayan tutarların olmasını yadırgıyorum, bunun olmaması lazım. Amortismanda yanlış yapılabilir, özel işletmelerde de kamuda da bunlar normal ama yatırımlar hesabının yanlış yere kaydı doğru değil; bu, mali tabloları etkileyen bir durum, yanlış politikalara, usulsüzlüklere, yolsuzluklara da sebebiyet verebilecek bir durum aynı zamanda.
Bir de Bakanlığınız yeni, bilgisayar teknolojisi kullanıyorsunuz, buna rağmen gayrimenkullerinizle ilgili envanter kayıtlarını doğru yapamıyorsunuz, yanlış kaydediyorsunuz, cins tahsislerini yanlış yapıyorsunuz, diğer tespitleri yanlış yapıyorsunuz, yeşil alanları, otoparkları, spor alanlarını kayda almıyorsunuz. Bu tür eksiklikler tespit etmiş Sayıştay.
Diğer bulgular yani bu mali tabloları etkilemeyen ancak önemli bulgular da 1 ve 2'nci bulgu özellikle gösteriyor ki liyakatli atamalar yapmamışsınız bazı yerlerde Sayın Bakan çünkü liyakatli atama olsaydı en başta, işin alfabesi, bir kamu bankasıyla çalışılması gerektiğini bir müdürün, muhasebe müdürünün, oradaki yöneticilerin bilmesi gerekirdi. Özel bankalarla çalışmışlar -demin Aylin Hanım eleştirdi onu ayrıntılı olarak- bunu gerçekten de mevzuatı bilmediklerinin, liyakatli olmadıklarının bir göstergesi diye düşünüyorum.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son yarım dakikanız kaldı, hatırlatma anlamında söylüyorum.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bakıma Muhtaç Engellilerin Tespiti ve Bakım Hizmeti Esaslarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik'in düzenlenmemiş olması konusunu da Sayıştayın epey eleştirilerinin sebebidir diye düşünüyorum.
Diğer bulgular, 6, 7, 11 de önemli ancak bir konuyu daha belirteyim Sayın Bakanım, mesela, Polatlı'da 2015'de yapımına başlanan bir huzurevi var Ankara'daki yatırımlarınız arasında, 2018'de bitecekti -100 yataklı bir huzurevi- hâlâ bitmedi. "2017'de yüzde 60'ı tamamlandı." diye bir tespit var; 2022, öyle duruyor. Bu, tabii, o yapılan harcamaların da boşa gitmesi, israf olması anlamına geliyor. Onun bir an önce bitmesi lazım. Polatlı'da bir de bir derneğe ait özel huzurevi vardı, 52 sakini vardı, kapandı, maliyetleri karşılayamadı; çok ihtiyaç var, onun da halledilmesi gerekir.
Not alırsanız memnun olurum.
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.