KEMAL ÇELİK (Antalya) - Sayın Bakanım, çok teşekkür ediyorum.

Şimdi, arkadaşlar, şöyle yapalım: Kaza analizi diyor zaten, sizden beklediğimiz kaza analizi yani savunma şeyine girmeye gerek yok.; biz de öyle bir şeyi savunmak durumunda değiliz, siz de girmeyin lütfen, hiç gerek yok, buna ihtiyacımız da yok. Yani burada ideal olanı yazmışsınız ama o kazaya ilişkin bir rapor şeklinde değil bu karşıdaki, ideal olan. Siz o kazayı yani münferiden Amasra'daki kaza nasıl olmuş... Örneğin Karadon Müdürümüz orada -o başka bir müessesenin müdürüdür- o desin ki "Ben olsam şöyle, şöyle yapardım, o yapılmamış." -Yani -Karadon Müessese Müdürümüz dinlemiyor şimdi bizi, dinlesin- Karadon Müessese Müdürümüz desin ki -onu uzman olarak çağırdınız siz- "Benim müessesemde şöyle, şöyle yapılıyor ama orada şu eksiklik var." diyecek. Bunda kaçacak bir şeyimiz yok yani. Ha, siz suçlu da değilsiniz, biz de soruşturma komisyonu değiliz ama bir şeyi tespit edelim. Bize onu anlatın, ha biz de diyelim ki -örneğin Emniyette de olur- nasıl olmuş, nereden çarpmış, kimdeymiş, ortaya çıkarılır -suç veya kusur kendisinde de olabilir- kaza analizi bu demek; bu, kaza analizi değil; bu, bir ocağın ideal çalışma, havalandırma sistemi. Bence hiç şeye gerek yok. Karadon Müessese Müdürü bizi aydınlatsın, desin ki: "Benim ocağımda şöyle şöyle var, burada şu yok, bundan olmuş. Arkadaşlar şurada hata yapmış, arkadaşlar şurada uyumuş..." Böyle de olabilir, her şey olabilir. Lütfen... Hiç gerek yok... Doğrusunu bulalım, sizden istediğimiz bu. Yoksa biraz önce brifing verdiniz, hiç gerek yoktu, biz KİT'te çalıştığımız için bu brifingi dinledik biz daha önce de. Ona gerek yok, biz direkt buna yönlenelim.