KOMİSYON KONUŞMASI

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, Sayın Bakan, sayın bürokratlar...

Sayın Bakan, ben sizi her dinlediğimde sanki bir STK, bir dernek yöneticisi Genel Kurulda konuşuyor gibi hissediyorum. Elbette derneklerin faaliyetleri çok kıymetli fakat dernekler 85 milyona hitap etmiyorlar, Türkiye genelinde bütünlüklü politikalar yapmak zorunda değiller. Siz verdiğiniz rakamlarla, yaptığınızı söylediğiniz hizmetlerle, yoksullukla ilgili verdiğiniz rakamlarla sanki bütün o sorunların, toplumdaki bütün yoksulluğun çözüldüğünü iddia eder gibisiniz, engellilere verdiğiniz desteklerle aynı şekilde; bunu çoğaltabiliriz.

Öncelikle, tabii ki isterdik ki bir kadın bakanlığı olsun ve biz bir kadın bakanıyla konuşalım çünkü kadınların sorunları gerçekten çok yüksek. Bu ağır ekonomik buhranın yarattığı sorunlar bir taraftan, bir taraftan toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin yarattığı sorunlar, nefret dilinin, nefret söyleminin özellikle LGBT+ kesimlere yönelik yarattığı sorunlar; bütün bunları alt alta çokça sıralayabiliriz.

Şimdi, yoksulluk var, siz de yoksullara destek programları açıklıyorsunuz. Yoksulluğu yönetiyorsunuz, yoksulluğu ortadan kaldırmıyorsunuz. Yoksulların çocuklarına yoksulluk miras bırakılıyor. Yirmi yıldır iktidardasınız, dikkat ediyorum, hep 2002 ile bu seneyi, 2022'yi kıyaslıyorsunuz. Gerçekten, artık bu bilimsel olmayan yöntemden de vazgeçin çünkü kadın istihdamı yıllardır aynı noktada. Siz gidip 2002'yle kıyasladığınızda sanki iyi bir noktayı 2021-2022'de getirmiş gibi bir durum ortaya çıkıyor. Öyle bir şey yok. OECD ülkeleri içerisinde kadın yoksulluğu, kadın işsizliği bakımından 1 numara Türkiye.

Şimdi, tabii ki üretilen değerlerin paylaşımıyla ilgili ciddi sorunlar var. Kadınların emeği görülmüyor, emeğinin bir değeri yok oysa kadınlar, yeryüzünde üretilen her şeyin çok önemli bir kısmını üretenler. Kapitalist sistem içerisinde sadece ücretli emek tartışılıyor ama kadınların ücretsiz bir emeği var ve Bakanlığınız bu ücretsiz emeği yağmalamakla meşgul. Bakın, bakım ekonomisi, bakım açığı, bakım politikaları bugün Avrupa ülkelerinde pandemiden sonra en çok tartışılan konular fakat siz bunu gündeme bile almadınız. İşte, burada 500 bine yakın insanın -ki bunların çoğu kadın- kadının evde engelli ve bakıma muhtaç kişilere verdiği desteği siz ayda verdiğiniz 3 bin küsur bir rakamla desteklediğinizi söylüyorsunuz. Bunun anlamı ne biliyor musunuz? Bunun anlamı şu: Aslında sosyal bir devletin yükümlü olduğu bakım yükünün kadınlara yüklendiği ve hiçbir özlük hakkı olmadan kadınların boynunda olduğu ve asgari ücretin çok altında bir ücretle de kadınların bu konuda ezildiği. Kadınların evde bakım yapmasının yanı sıra bir de ücretli bakım yapan kadın işçiler var, bunlar ev işçileri. Ben size her sene bu soruyu da soruyorum. Bir sene şöyle dediniz: "Ya, benim alanım bu değil, bu benim konum değil." Sizin konunuz bence ama sizin konunuz olmasa bile bakanlıklar arasında bir entegrasyon, bir iş birliği içerisinde bu sorunları çözmeniz lazım. Sizin politikalarınız kadınların hayatında hiçbir şeyi değiştirmiyor. Kadınların güvencesizliğini, kadınların yoksulluğunu hep sürdürüyorsunuz ve derinleştiriyorsunuz. Bakın, ev işçisi kadınların yaşamında hep övündüğünüz... "5510 sayılı Kanun'da ev işçileriyle ilgili bir değişiklik yaptık, kadınların daha güvenceli çalışması için şunu yaptık." diyorsunuz ama gidin, istatistikleri yapın, araştırın; ev işçisi kadınların güvenceli çalışmasında hiçbir artış yok, ev işçileri güvencesiz çalışıyorlar, meslek hastalıklarına yakalanıyorlar ve son derece kötü konumdalar.

Beş dakikaya sığdırmak mümkün değil.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süreniz bitti bu arada, son cümlenizi alayım.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Çok teşekkürler Başkan.

"Ek ders" adı altında ders saati karşılığı, tam zamanlı, hiçbir özlük hakkı olmadan çalışan emekçiler var; bu emekçilerle ilgili bir şey yapmayı düşünüyor musunuz?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Ev işçilerinin güvenceye kavuşması için nasıl bir politikanız var?

Bakımevi ekonomisi konusunda bir programınız olacak mı?