KOMİSYON KONUŞMASI

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, biliyorsunuz, toz patlaması beşgeni var; bir toz patlaması olması için yakıtın, oksijenin, toz bulutunun, kapalı alanın sıcaklık ya da kıvılcımın oluşması gerekiyor ve tabii, bunun yaşanmaması için de gerekli önlemlerin alınması gerekiyor. Yani aslında, bir kaderden bahsetmiyoruz, çok teknik, bilimsel verilerden bahsediyoruz. Eğer biz bu toz patlama beşgeninin ortadan kaldırılması için gerekli önlemleri alabilseydik o zaman, herhâlde bu olmazdı.

Şimdi benim sorum... Tabii, Deniz Bey'in söyledikleri çok önemli çünkü aynı zamanda bir iş organizasyonuna da bakmalıyız. Eğer bir yerde "hadi, hadi" düzeni varsa o iş yerinde iş güvenliğini düşünemeyiz yani iş güvenliğini sağlamak mümkün olmaz çünkü öncelenen şey üretim hızıdır, performanstır; oralara da bakmamız gerekiyor. Bir işletmede ciddi ve yakın tehlike olduğu zaman, örneğin, o işletmedeki çalışanların şöyle bir iradesi var mıdır: Ciddi ve yakın bir tehlike gördüklerinde işi durdurabiliyorlar mı? Çalışamam. Önce bu ortamdaki bu toz patlama beşgenini ortadan kaldır, ihtimalini ortadan kaldır, ben ondan sonra çalışayım deme imkânı var mı? Yani bunu nasıl diyebilir? Tabii ki bunu ancak iş güvencesi olan, örgütlü, sendikalı, hakları korunan, güvencede olan bir işçi söyleyebilir. O yüzden, sadece teknik konuları değil, aynı zamanda, işin nasıl örgütlendiğini de tartışmak gerekiyor.

Yine, Deniz Bey de söyledi, ben Aile Bakanlığı sunumu için gitmiştim, o yüzden kaçırmış olabilirim, başka arkadaşlar da söylemiş olabilir; tekrara girmeyeyim. Sayıştayın raporundaki soruların burada mutlaka cevaplandırılmasını biz de istiyoruz. O yüzden, tekrar etmemek için, zaman ekonomisi yüzünden oraları geçiyorum.

Sorularım şunlar: Şimdi, 41 emekçinin yaşanan iş cinayetinde yaşamını yitirdiği Türkiye Kömür İşletmeleri Amasra Müessesesinde teçhizatın, teknik donanımın yeterli olmadığı ya da bozuk olduğu ya da esas kurulması gereken noktalarda kurulmadığına yönelik iddialar var. Bir kere, bu iddiaların cevaplandırılmasını istiyoruz.

Yine, TTK'de, Amasra müessesesinde merkezî izleme sistemine bağlı, sabit ve her ekipte yeterli seyyar gaz ölçüm sensörleri var mıdır? Varsa bakım ve onarım yapılmış mıdır?

Amasra Müessesesindeki sürekli gaz ölçümleri yapılmış mıdır? Ben bunu soru önergelerimde de sordum. Sürekli gaz ölçümlerinin yapılıp yapılmadığı incelenmiş midir? İncelendiyse sonucu nedir?

Yine, havalandırmanın devamlılığının merkezî gaz izlemesi servisi tarafından sürekli izlenip izlenmediği konusu da bir kayıt altına alınmış mıdır diye bir sorum olacak.

Toz kontrolü ve toz bastırma yöntemleri uygulanmakta mıdır? Uygulanmakta ise o zaman buradaki yaşanan patlamadaki sorun nereden kaynaklanmıştır?

Gaz izleme sistemi verilerinin bulunup bulunmadığı, metan sensörünün uyarı verip vermediği noktasında veriler ne durumdadır?

Yine, 7-8 metrelik aralıklarla yirmi beşer metrelik sondaj yapılması gereğinin yerine getirilmediği iddialarına yönelik bir cevabınız var mıdır?

Bir maden işçisi, çalışanı "Burada gaz kaçağı var, bizi patlatacaklar." demişti yani aile söyledi, yaşamını yitirdi bu kişi ama ailesi bu işçinin böyle bir şey söylediğini söylüyor; rahmetle anıyorum kendisini. Bu, işçi tarafından biliniyorsa ve işçiler arasında konuşuluyorsa Müessese tarafından nasıl bilinmez? Bu iddialar soruşturulacak elbette, bu konuya bir açıklık getirilmesi...

Havasında yüzde 2'den çok metan saptanan ocaklarda veya ocak kısımlarında emekçilerin kurtarılması ve grizunun temizlenmesi haricinde çalışma yapmak yasaktır ve sesli, ışıklı uyarı sistemleri olması gerekmektedir. Burada sesli ve ışıklı uyarı sistemi var mıdır? Varsa çalışıp çalışmadığını sorabilir miyiz? Çalışıyor ise üretime devam etme kararı kim tarafından alınmıştır?

Maden ocaklarında ya da kömür madenlerinde yaşanan insan kayıpları risk faktörü olarak görülmemekte midir? Yani bu işletmeler, müesseseler bu konuda daha önce bir araştırma yapmış mıdır?

Çalışan işçi sayısını siz söylemiştiniz, o yüzden tekrar etmeyelim.

Bir ziyaret olmuş, onunla ilgili de bir sorum olacak, şöyle: TTK'nin internet sitesinde 5 Ekim 2022 tarihinde "Sayıştay Başkanlığı Enerji Grup Başkanı Sayın İbrahim Özkarcı Başkanlığında, uzman denetçiler ile kurumumuz Genel Müdürü ve beraberindeki ekip Amasra TİM'de yer altına inerek eksi 300-eksi 350 kotları arasında, hâlihazırda, ayak boyu 150 metre, pano boyu 350 metre olan, Yarı Mekanize Güney Tavan Damar ayakta incelemelerde bulundular." açıklaması yer almasına rağmen, TTK Genel Müdürü neden bunu bir nezaket ziyareti olarak belirtmiş ve reddetmiştir? Onu da soralım.

Bir de bu, Sayıştayla ilgili, 41 işçinin iş cinayetinde yaşamını yitirdiği Müessesede Sayıştay raporlarını yok sayan, denetim görevini yapmayan ve geliyorum diyen işçi katliamını önleyecek tedbirleri almayan tüm sorumluların açığa çıkarılıp yargılanmalarına yönelik süreç neden o kadar... Tabii, ben bunu burada gündeme getirmek için söylüyorum; on iki gün ya da on üç gün sonra gerçekleşti sanırım. Bu esnada bu Müessesedeki yetkililer işlerinin başında mıydılar? Orada bu kişilerin delilleri karartmadığını biz nereden bileceğiz tabii, biz bunu Bakanlığa da sorduk neden böyle bir önlem alınmadı, neden bu kişiler bu işletmeden uzaklaştırılmadı ve işte, gerekli hukuki prosedür neden işletilmedi, siz oradayken orada o on üç gün boyunca ne yaptınız? Onu da soralım.

Teşekkürler.