HAMDİ UÇAR (Zonguldak) - Değerli Başkanım, teşekkür ederim.

Uzun zamandır tartışıyoruz, bu Komisyon sanki ihtisas komisyonlarının çalışması gibi oldu, iktidar-muhalefet karşılıklı atışması gibi oluştu. Oysa, bu Komisyon araştırma komisyonu adı üstünde. Bütün milletvekillerimizin, Komisyon üyelerimizin tamamı kazanın nedenlerinin, sebeplerinin araştırılması konusunda fikirlerini, düşüncelerini ortaya koyma adına buradalar ama ne yazık ki ifade ettiğim gibi, ihtisas komisyonlarındaki tartışmalardan farklı bir ortam olmuyor. Oysa, grubumuzdaki arkadaşlarımızın da hepsinin, arkadaşlarımıza sormuş olduğu, bürokratlara sormuş olduğu soruların içerisinde de bu kazanın nedenlerinin sebepleriyle ilgili neler yapılabilir, nelerdir, bu konuda açık ve net bir şekilde sorular soruldu. Zaman sınırlamasıyla ilgili arkadaşlarımız ifade ettiler, toplantının disiplinli ve ahenkli bir şekilde yürütülebilmesi için aslında her toplantıda zaman sınırlamasının olması lazım ama bunu ifade ettiğimizde hemen tepki gösterildi. Biz hiç kimsenin konuşmasına zaman sınırlaması getirerek engel olmaya çalışmıyoruz ama toplantıya başladığımız zaman diliminden bu saate kadar konuşmacı arkadaşlarımızın bazıları aynı soruları sürekli dile getirdiler, hatta bir konuşmacı arkadaşımız 3-4 defa aynı soruyu sordu, tekrarladı, siz de ikaz ettiniz. Şimdi, zaman zaman arkadaşlarımızın yapmış olduğu...

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Cevap vermeyince ne yapacaksın? Cevap vermiyor.

HAMDİ UÇAR (Zonguldak) - Pardon.

Bizim açıklamalarımıza konuyu saptırarak tartışmalara getirmeye çalışıldı, bu da doğru değil. Burada bütün amacın, bütün niyetin, yaşanan bu acının, dramın sebeplerini, nedenlerini ortaya koyarak somut ve net bir şekilde cevap alınması konusunda idi. Deniz Bey ve Ünal Bey Türkiye Taşkömürü Kurumunda işçi sayısının azlığına bağladı bu kazanın nedenlerini.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sadece ona değil.

HAMDİ UÇAR (Zonguldak) - Nedenlerden bir tanesi.

83 yılında, Kandilli'de meydana gelen grizu faciasında çalışan işçi sayımızın 30 ya da 35 binin üzerinde olduğunu biliyorum yani kesin, net değil ama 30 bin, 35 binin üzerinde işçi sayımız vardı. 92 yılında da Kozlu'da meydana gelen kazada da 25 binin üzerinde işçimizin olduğunu biliyorum yani bunu işçi sayısının fazlalığına bağlamanın da çok doğru olmadığına inanıyorum, başka sebepleri vardır, nedenleri vardır.

Bir de bu süreçle ilgili hem teknik, idari yargı sürecinin devam ettiği bir dönemdeyiz, zaman dilimindeyiz, tabii, bununla ilgili yapılan konuşmalarda da açıklamalarda da buna dikkat edilmesi gerektiği düşüncesi içerisindeyim.

Aynı zamanda Ünal Bey konuşmanın açılışında "TTK Genel Müdür Yardımcısı Satılmış Gebeş" diye birkaç defa dile getirdi, düzeltilmesi adına bunu söylüyorum, oysa Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdür Yardımcısı Ercan Gebeş'tir.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Heyete sordu, siz niye rahatsız oluyorsunuz ki arkadaşların sorularından, ben anlamadım.

HAMDİ UÇAR (Zonguldak) - Bunu da düzeltilmesi adına söyledim. Bundan rahatsız olmayın, işte, her tarz, üslup bu yani o yüzden böyle saatlerce burada havanda su dövüp duruyoruz, onun için bu ikazı yapmak zorunda kaldım diyorum.

Tekrar teşekkür ediyorum.