| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri a) Millî Eğitim Bakanlığı b) Yükseköğretim Kurulu c) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı ç) Yükseköğretim Kalite Kurulu d) Üniversiteler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 03 .11.2022 |
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, değerli milletvekili arkadaşlarım, değerli bürokratlarımız, basınımızın değerli emekçileri; öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Millî Eğitim Bakanlığı bütçesini görüşüyoruz. Bu yıl Millî Eğitim Bakanlığına 4,4 trilyonluk bütçeden 435 milyar 351 milyon TL ayrılmış Sayın Bakan. Bütçenizin yüksek olduğunu düşünüyorsunuz ama hiç de öyle değil. Enflasyonun, halkın enflasyonunun yüzde 185 olduğu, TÜİK enflasyonunun da yüzde 84 olduğu bir ortamda 2016 yılında merkezî yönetim bütçesinde eğitime yüzde 19,24 oranında pay ayrılmışken bu yıl, 2023' bu pay yüzde 14,53'e gerilemiş. 4,4 trilyonluk bütçede Millî Eğitimin yeri yok Sayın Bakan çünkü bu bütçe faiz, borç, kur korumalı mevduata ve yandaş müteahhitlere ayrılmış bir bütçe. Öncelikle burada anlaşalım. Zaten bu bütçeyle de ağırlaşan yaşam koşulları altında ezilen çocuklarımıza sahip çıkamazsınız, çıkmıyorsunuz, bugüne kadar çıkmadınız, bundan sonra da çıkamayacaksınız.
Öncelikle çocuklarımızdan bahsetmek istiyorum ben, bu bütçedeki yerleri ne acaba? Çocuklar yoksullukla boğuşuyor Sayın Bakan aileleriyle birlikte. 7 milyon 662 bin çocuk maddi yoksulluk içerisinde ve dengeli beslenemiyorlar. Ankara'dan örnek vereceğim: Devlet okullarında veliler yıllık 9 bin lira yemek parası -devlet okullarında- 14 bin lira servis ücreti verdiklerini ifade ediyorlar. Bu ücretleri veremeyen yoksul ailelerin çocukları ise aç kalıyor Sayın Bakan. Yatılı öğrencilere -Sayın Lale Karabıyık da bu konuya değinmişti- günlük verdiğiniz yemek parası 3 öğün artı 1 ara öğün için 29 lira. Şimdi, 2023 bütçesinde bunu, sağ olun ki 40 liraya çıkarmışsınız. Yani öğün başı 6-7 lirayla bu okullar bu çocukları nasıl besleyecek Sayın Bakan? Bu çocuklar nasıl beslenecek, beyinleri nasıl işleyecek?
Şu anda, bu pansiyonlarda kalan çocukları açlığa mahkûm ediyorsunuz. Okullarda okuyan çocukları açlığa mahkûm ediyorsunuz. Diğer taraftan çocuk işçiliğini de önleyemiyorsunuz Sayın Bakan. 15-17 yaş arası grubunda 520 bin çocuk bugün çalışıyor. "Çocuk işçiliğinin artmasının nedeni nedir?" diye baktığımızda, her sene ifade ettiğimiz gibi, yoksullaşma ve sizin 4+4+4 eğitim sisteminiz bu çocukları işçileştirdi. Bu sistemi bir de yaptığınız protokollerle besliyorsunuz. En son A101'le bir protokol imzaladınız. Hele haftanın dört günü öğrencileri sermayeye ucuz iş gücü olarak vermeyi planladınız. Sizin mesleki eğitim ve ara eleman yetiştirme, çıraklık kalfalık anlayışınız bu mudur Sayın Bakan diye sormak istiyorum, tüm kurumunuza... Anlaşmanın iptal olduğunu öğrendik, kutluyoruz, tebrik ediyoruz. Ama bu protokol yapıldı mı? Yapıldı. Niyet edildi mi? Edildi. "Nokta" diyorum başka bir şey demiyorum sizin zihniyetinizi ortaya koyması açısından.
Bu sistem yüzünden, yine, bu, 4+4+4 sistemi yüzünden okula gitmeyen kız çocuğu sayısı yani eğitimden uzaklaşan kız çocuğu sayısı 866 bine ulaştı. Açık öğretimle birlikte yani uzaktan eğitim alan kız çocuklarıyla birlikte bu sayı 1,5 milyonu geçti Sayın Bakan, tablo bu, bu ülkede. Gelecek nesillerin sağlıklı ve donanımlı yetişmesi sizin bu yaptıklarınız karşısında mümkün değil Sayın Bakan. Eğitim sisteminin dibine yirmi yıldır kibrit suyu döktünüz diyebiliriz artık.
Bir de öğretmenlerimize değinmek istiyorum. Tabii, öncelikle, öğretmenlerimiz dün ülke genelinde iş bıraktılar. Hem bu eyleme hem de tüm öğretmenlerimize ben buradan selamlarımı göndermek istiyorum. Yıllardır öğretmenlerin arasındaki "aday" "sözleşmeli" "kadrolu" gibi ücret ayrımını bir türlü gidermediniz. Sürekli bunu talep ediyorlar haklı olarak, bir eşitsizlik olduğundan ama bunu yapmıyorsunuz. Bir de bir kanun çıkardınız Şubat 2022'de Sayın Bakan, Öğretmenlik Meslek Kanunu. Öğretmenlerin, sendikaların görüşünü almadan, masa başında, kendi yakın sendikalarınızla bu işi yaptınız, kanun teklifini hazırladınız, öğretmenliği kariyer basamaklarına ayırdınız. Öğretmenler, aralarındaki ayrımcılığı derinleştiren bu kanuna itiraz ettiler, 19 Kasımda yapacağınız Kariyer Basamakları Sınavı'na da itiraz ediyorlar tabii, haklı olarak. Anayasa Mahkemesi şu anda bu konuyu esastan görüşüyor Sayın Bakan, yine de bu süreçte bu sınavı yapmaya kararlı mısınız diye sormak istiyorum.
Yine, öğretmenlerimizden devam edeceğim. Ben aynı zamanda, otuz iki yıl bu devlete hizmet etmiş, devlet okulunda görev yapmış bir öğretmenin de kardeşiyim. Şimdi, elimde bir maaş bordrosu var. Bu maaş bordrosu da otuz iki yıllık bir öğretmenin bordrosu. Maaşına bakıyoruz, 10.883 lira Sayın Bakan. Bugünkü koşullarda, enflasyon ve hayat pahalılığının tüm maaşları erittiği bu koşullarda bir çift düşünelim, karı koca öğretmen; ikisinin maaşını topladığımız zaman 20 bin lira ve 24 bin liralık yoksulluk sınırının altında kalıyor yani öğretmenlerimizi yoksulluğa da mahkûm etmiş durumdasınız.
Öğretmenlerimiz bir şey bekliyor sizden bu süreçte, 100 bin atama bekliyorlar Sayın Bakan. Bu 100 bin atama bekleme talebinin arkasından Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz neler yapacağız, ben birkaç cümleyle buna değinmek istiyorum. İki yıl içerisinde 180 bin öğretmen atamasını yapacağız. Öğretmen yetiştirme sistemi baştan sona yenilenecek. Sözleşmeli, ücretli öğretmenlik sistemine son verilecek. Tüm öğretmenler kadroya geçirilecek. Tüm okullara -sizin yapmadığınız- kadrolu temizlik ve güvenlik personeli ataması yapacağız. Tüm öğretmenlerin maaşlarını yoksulluk sınırının üzerine çıkaracağız. Çünkü siz iktidardan gidiyorsunuz. Biz iktidara geldiğimizde bunu gerçekleştireceğiz.
Kalan süremde de çok kısa, biraz Sayıştay raporlarına değinmek istiyorum. Çünkü kesin hesapta Sayıştay raporlarında ciddi bulgular var.
Ama burada, yine, geçmeden öğretmenlere verdiğiniz ek ücretten de bahsetmek istiyorum çünkü Sayıştay raporunda da bununla ilgili bir şey var. 39 lira ek ders ücretinin yükseltilmesi gerekiyor Sayın Bakan; çok yetersiz bir ücret, bunu mutlaka yükseltmelisiniz. Ama bunun yerine, bakın, ne yapmışsınız? Bakan onayıyla -Sayıştay raporundan paylaşıyorum- başka kurumlarda görevlendirilen ancak görevlendirildikleri kurumda Bakanlığa verilmiş bir görevi ifa etmeyen yönetici ve öğretmenlere görevlendirildikleri tarih itibarıyla ek ders ücreti ödenmeye devam edildiği tespit edilmiş yani aslında Bakan onayıyla yapılması gerekirken valilik oluruyla il Millî Eğitim müdürlüklerinin muhtelif birimlerinde görevlendirilen yönetici ve öğretmenler olmuş. Bunlar başka görevler yaparken onların ücretleri, yine, sizin bünyenizdeki ek ders ücretlerinden tamamlanmış Sayın Bakan. Buralara ek ders ücretlerini vereceğinize lütfen derslere giren öğretmenlerimizin ek ders ücretlerini artırın.
Yine, başka bir usulsüzlük: "Ders kitabı alımı sürecinde ihtiyacın doğru belirlenmesine yönelik etkin bir kontrol mekanizmasının bulunmaması." demiş. Bu da nedir, açıklayalım. Şimdi, sizin 2004 yılında başlayan ücretsiz ders kitabı dağıtım projeniz vardı. Bu proje kapsamında hem devlet okullarına hem de özel okullara ücretsiz kitap gönderiyorsunuz. İhtiyaçtan fazla, özellikle de özel okullara ihtiyaçtan fazla kitap gönderildiğini Sayıştay raporları tespit etmiş. İhtiyaçtan fazla sayıda kitap satın alınmış ve kullanılmayan kitaplar için de ödeme yapılmış ve bu kitaplar için de yüksek bedeller ödenmiş yani burada bir kamu zararı var Sayın Bakan. Bu kamu zararı kimin cebinden çıkıyor? Vergisini ödeyen 85 milyonun cebinden çıkıyor.
Yine devam edelim... "Maker Hareketi Projesi" diye bir proje var. Ya, ben, hayret ettim gerçekten bu bulguyu okuduğumda. Sürem bitiyor, hemen değineceğim. Ortaöğretim kurumlarında bilim, kültür ve sanat atölyelerinin kurulmasını amaçlayan bir proje. Kurulmuş fakat neler yapılmış gerçekleştirilen ziyaret ve harcama denetimlerinde? Bakın, neler olmuş arkadaşlar bu projede? Tam kurulumu yapılan atölyelerin bazılarının müzik kısmında yalıtıma elverişli olarak inşa edilmemiş, ahşap atölyesi ve müzik atölyesi bitişik düzende inşa edilmiş, tozu dumana karışıyormuş müzik atölyesinde. Müzik öğretmeni normu olmayan okullara müzik atölyesi kurulmuş. Ya, bu nasıl bir şeydir, gerçekten açıklanması lazım. Atölyelerin bazılarında makineler hiç çalışmıyormuş, bu tespit edilmiş. Harcama sürecinde de çoğunlukla okullar tarafından bu harcamaların yürütüldüğü ve aynı mahiyetteki işlerin parçalara bölünmek suretiyle, doğrudan temin yoluyla firmalara ihale edildiği tespit edilmiş.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süreniz dolmuştur, geçmiştir hatta. Son cümlelerinizi alayım.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Sayın Bakan, bu Sayıştayda daha başka bulgular da var, bunların üstünde durmanızı sizden tabii ki rica ediyoruz. Bu usulsüzlüklerin giderilmesini rica ediyoruz ama yirmi yılın sonunda yani bilemiyorum... İnşallah, iktidara geldiğimizde tüm bunları biz düzelteceğiz.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Evet, Emine Hanım, yarım dakika daha geçti.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Yine de eksik de olsa bütçenizin hayırlı olmasını diliyorum.
Teşekkür ediyorum.