KOMİSYON KONUŞMASI

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Teşekkür ederim Başkanım.

Sayın Başkanım, çok değerli milletvekilleri, Sayın Bakanım çok Değerli Yükseköğretim Kurulu Başkanımız, çok değerli bürokratlarımız ve basın mensuplarımız; ben de hepinizi saygıyla hürmetle selamlıyorum. Millî Eğitim Bakanlığı ve YÖK bütçemizin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.

Tabii, AK PARTİ iktidarlarıyla beraber, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde, her alanda olduğu gibi Millî Eğitimde de bir destan yazıldı. Yani geriye dönüp bir baktığımızda altyapı olarak bugün aşağı yukarı 350 bin sınıf inşa etmişiz, bu dile kolay. Sadece ihtiyaçları karşılamamışız, aynı zamanda depreme dayanıksız olan okulları da yıkıp onları da yeniden yapmışız.

Diğer taraftan da insan kaynakları olarak tabii ki öğretimin en önemli unsurlarından biri çok değerli öğretmenlerimizin atanması konusunda 730 bin öğretmen atamışız ve sayımızı 1 milyon 200 bine çıkarmışız. Bunun neticesinde ne olmuş derseniz; özellikle ilköğretimde sınıf başına düşen öğrenci sayısı 36'dan 23'lere, ortaöğretimde de 34'ten 24'lere düşmüş. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı da ilköğretimde 28'den 17'lere, ortaöğretimde de 21'den 14'lere düşmüş.

Şimdi, Sayın Bakanımız da ifade etti, okullaşma oranlarında, özellikle okul öncesinde yüzde 11'lerden yüzde 97'lere çıkmışız. İlköğretimde yüzde 99,6'ya, ortaokullarda 99,4'e, ortaöğretimde yüzde 95'lere ulaşmışız. Tabii, bunlar çok iyi rakamlar. Esas burada tabii ki içerik bakımından 4+4+4'ün hayata geçirilmesi, ondan sonra meslek liselerinin önündeki katsayı garabetinin kaldırılması gerçekten de büyük bir devrimdi.

Şimdi ben geriye dönüp bakıyorum. Şimdi, işte, Lale Hocam dedi ki: "Biz, çıraklık eğitimindeki -eski ismiyle mesleki eğitimdeki- lise çağındaki çocukların çalıştırılmasına karşıyız." Öbür taraftan İYİ Parti de dedi ki: "Ya, bunlar, işte, Hükûmetin yaptığı doğru; biz buna katılıyoruz." Şimdi ben sormak istiyorum, inşallah böyle bir şey olmaz ama yani iktidara gelmeyi planlayanlar ve birlikte diyelim ki bir hükûmet kurmak isteyenler olarak acaba hangi politikayı izleyeceksiniz yani çıraklık eğitimlerini kapatacak mısınız açacak mısınız? Yani ben bunları çok merak ediyorum.

CAVİT ARI (Antalya) - Geldiğimizde görürsün!

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Şimdi, arkadaşlar, siz tabii ki hiç yönetmediğiniz için yönetmenin ne demek olduğunu bilmiyorsunuz. Yani çok farklı partiler ve çok partili politikaları olan insanlar bir araya gelmişsiniz.

CAVİT ARI (Antalya) - Görürsün!

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Arkadaşlar, lütfen hatibe müdahale etmeyelim. Sayın Arı...

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Millî eğitime dair hiçbir ufkunuzun olmadığını görüyorum ben, millî eğitime dair. İşte sabah Koncuk dedi ki: "Hükûmetin bu konudaki uygulamalarına ben katılıyorum." Diğer taraftan Lale Hanım da bunu dedi: "Biz bunun yanlış olduğunu düşünüyoruz." HDP'yle örtüştüklerini gördüm burada, HDP'yle örtüşüyor CHP.

SÜLEYMAN GİRGİN (Muğla) - Millî eğitimi yapboz tahtasına çevirdiniz!

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Diğer taraftan, yine bizim dönemimizde gerçekten de ücretsiz kitap verilmesi... Yani basit bir konu gibi gelebilir ama 3 milyar 500 milyon kitap dağıtmışız biz. Bu yıl aşağı yukarı 158 milyon kitap dağıtmışız.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Kapağı açılmıyor.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Arkadaşlar, şimdi şöyle bir şey... Bakın, bu AK PARTİ iktidarlarının en önemli özelliği, sizin göz ardı ettiğiniz önemli özelliklerinden bir tanesi de bu engelli ve dezavantajlı kardeşlerimizle ilgili daha önceki hükûmetlerin hiçbirinin doğru dürüst bir şey uygulamadığı ve bunları yok saydığı bir ortamda biz bu kardeşlerimizin elinden tutmuşuz, evlerinden almışız ve özel eğitim kurumlarına veya devlet kurumlarına götürmüşüz, eğitimlerini yaptırmışız, gerekirse kişilerin evlerine gitmişiz veya hastaysa da o kişilere, öğrencilere hastanelerde eğitim vermişiz arkadaşlar. Bunları yok sayabilir misiniz? Bunlarla ilgili bir şey söyleyebilir misiniz arkadaşlar? Ve dolayısıyla ve neticede sizin aklınızdan geçmeyen ve yapılmayan işleri AK PARTİ iktidarları şimdiye kadar yapmış.

Burada, özellikle son dönemde bu meslek liselerinin önündeki katsayının kaldırılmasından sonra -Sayın Bakanım, sizlerin de çok büyük gayretleri sayesinde- meslek liselerinin önü açıldı. Bugün, insanlara bakıyorum ben, en yüksek puanı alan kardeşlerimiz meslek liselerine gidiyor. Aynı mesleğin üzerindeki üniversiteyi okumayla ilgili de büyük avantajlar getirirseniz mesela, bunlar gerçekten de ilerisi için, Türkiye'nin ilerisi için çok şey olacak.

Şimdi arkadaşlar, biz, çıraklık eğitimde, özellikle son dönemde, Sayın Bakanımızın, hükûmetlerimizin yaptığı projeyle diyelim ki çıraklık eğitime gidenlere asgari ücretin 1/2'si kadar ücreti devlet veriyor, diğer taraftan kalfa olanlara da asgari ücretin 3/2'sini veriyor. Bu ne oldu?

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Kaç yaşında?

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Çıraklık eğitime son derece ilgiyi artırdı ve meslek mensupları "Biz çırak bulamıyoruz ve bu yönden muzdaribiz. İleride bu meslekleri yapacak -işte, tamircidir, boyacıdır, bilmem, boya ustasıdır- veya herhangi bir mesleği yapacak insan bulamayacaktık." Ve bunun önü açıldı elhamdülillah. Bu işsizliğimizi de son derece azaltacaktır.

Şimdi diğer bir konuya geçiyorum ben bu Öğretmenlik Meslek Kanunu'yla ilgili. Şimdi, bu kanunu biz niye çıkardık arkadaşlar? Bu kanunu biz tabii ki öğretmenlerimiz istifade etsin diye çıkardık ve onların ekonomik durumlarını düzeltelim, statülerini belirleyelim diye düzelttik. Şimdi diyorlar ki: "Öğretmenler size hiç aramıyorlar." Arkadaşlar, öğretmenlerin bizi aramasına gerek yok; biz okullara gidiyoruz, öğretmenlerimize soruyoruz: "Bu kanunla ilgili ne düşünüyorsunuz?"

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Hangi okul Allah aşkına! Sınavla neyi ölçüyorsun?

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Öğretmenlerimizin şu isteği var, diyorlar ki: "Ya, bu sınavın zamanlamasını değiştirin, ağustosa alın, sınavın içeriğinde bazı düzenlemeler yapın." Şimdi ben size soruyorum, Lale Hocam'a soruyorum: Ya, şimdi diyelim ki Amerika'da bir üniversitedeki bir profesör kendini yenilemezse, kendini geliştirmezse o üniversitede kalabilir mi? Kalamaz. Peki, Amerika'nın parası değerli, evlatları değerli; bizim para değersiz, evlatlar değersiz; böyle bir şey olabilir mi arkadaşlar? Şimdi, siz burada verimliliği nasıl artıracaksınız arkadaşlar? Biz öğretmenlerin düşmanı değiliz ki. Biz oradaki 19 milyon çocuğumuzun eğitilmesi için çaba gösteriyoruz.

Size soruyorum, hiç herhangi biriniz...

(Gürültüler)

SÜLEYMAN GİRGİN (Muğla) - 2 bin liraya, 3 bin liraya öğretmen çalıştırıyorsunuz!

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Uzman öğretmen olamayan ne olacak?

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Arkadaşlar, lütfen hatibe müdahale etmeyelim, Sayın Komisyon üyeleri...

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Kendini iyi yetiştirmemiş ve yenilememiş, teknolojiye ayak uydurmamış bir hekime muayene olmak ister misiniz? İstemezseniz değil mi? İstemezsiniz. Ama çocuklarımızı niye verelim arkadaşlar? Çocuklarımıza niye verelim? Arkadaşlar, sizin izlediğiniz politikalarla verimliliği artıramayız. Bizim hem verimliliği artırmamız lazım hem de ekonomik durumları düzeltmemiz lazım.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Ekonomik durumlarını düzeltmek için ne yapacaksınız?

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Bunu tartışabiliriz.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Sınavı geçemeyen öğretmen ne olacak?

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Şimdi dolayısıyla da buradaki temel amaç, öğretmenlerimizin hem kendini yenilemesi hem de çalışan ile çalışmayanın ayırt edilmesidir arkadaşlar ve dolayısıyla da bu yapılan düzenlemeler doğrudur.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Arkadaşlar, böyle bir usul yok.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Fakat birtakım düzeltilmesi gereken şeyler var.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Çocuklar okula gidemiyor.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Bakın, hatibe müdahale ediyorsunuz. Sayın Tanal...

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Başkanım, diyor ki: "Ekonomi düzeldi." Ekonomi düzeldiyse dolar niye 19'a çıktı?

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Tanal, lütfen bağırmayın, rica ediyorum.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Sesimin duyulması için, biz de mikrofon yok.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Şimdi "Her yere üniversite açtınız, her yere üniversite açtınız." diye daha önce itiraz ediyordunuz. Bu üniversitelere nereden öğretim kadrosu bulacaksınız de itiraz ediyordunuz. Bugün, işte 76 olan üniversite sayımızı 280'e çıkardık arkadaşlar. Şimdi, önceden üniversite mezunu olan kişi sayısı yüzde 14'lerdeydi. Bugün kaça çıkmış bu? Yüzde 44'lere çıkmış arkadaşlar. Bundan, bundan memnun...

KADİM DURMAZ (Tokat) - Ne kadarı işsiz?

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - O zamanla geçecek.

Bundan siz memnuniyet duymuyor musunuz? Hani önceden demiyor muydunuz "Ya, Avrupa ülkelerindeki ve diğer ülkelerdeki üniversite sayısı fazla, bizde az." diye düşünmüyor muydunuz, söylemiyor muydunuz? Söylüyordunuz arkadaşlar.

Şimdi, burada özellikle kadın milletvekillerimize sesleniyoruz: Burada kadınlardaki üniversiteleşme oranı kaç? Yüzde 49 arkadaşlar, yüzde 49.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Üniversite var, öğrenci yok.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Arkadaşlar, sapla samanı birbirine karıştırmayalım şimdi biz, tamam mı?

SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul) - Peki, rektörlerde kadın oranı kaç?

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Dolayısıyla da bu şunu gösteriyor arkadaşlar: Biz bu kadar üniversite sayımız artmasına rağmen, bu kadar öğretim üyesi sayımıza rağmen...

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Evet, arkadaşlar, müdahale etmeyelim, hatibi dinleyelim lütfen.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Türkiye Cumhuriyeti devleti, AK PARTİ iktidarlarında bu kadar üniversiteye kaynak aktarmaktadır ve bunların ne ihtiyacı varsa yerine getirmektedir. 2006 yılında Uşak Üniversitemiz kuruldu ve neticede Uşak Üniversitemizde de 14 tane fakültemiz var, 30 bin öğrenci orada eğitim görmektedir arkadaşlar. Bu, o öğrencilerin kendini geliştirilmesine fayda vermekte ve diğer taraftan da son dönemlerde, Uşak Üniversitesinde olduğu gibi, üniversitelerimiz sanayiyle iş birliği yapmaktadır yani teorikle pratiği birleştirdik.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Evet, Sayın Güneş lütfen toparlar mısınız.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Sayın Bakanım, ekibinizle beraber çok büyük gayretleriniz var, çabalarınız var. Allah yolunuzu açık etsin, bütçemiz hayırlı uğurlu olsun diyorum.