KOMİSYON KONUŞMASI

İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Bakanım, Sayın Bakan Yardımcıları, Komisyonumuzun saygıdeğer üyeleri, değerli bürokratlar, basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Konuşmamın başında, bölücü terör örgütü PKK tarafından şehit edilen Aybüke ve Necmettin Öğretmenlerimizle birlikte tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum.

Bir hususa dikkat çekmek istiyorum: Anayasa'mızın 66'ncı maddesi "Türk Devletine vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes Türktür." der. "Ne mutlu Türk'üm diyene." sözünün mimarı Aziz Atatürk'tür. Bu söz, asimilasyon ya da dışlamanın değil bilakis, bütünleşmenin, 85 milyonun birliğinin, eşitliğinin ifadesidir. O sebeple "Ne mutlu Türk'üm diyene." sözü bizim şeref nişanemiz, varlık ve birlik yeminimizdir.

Değerli milletvekilleri, eğitim sürdürülebilir kalkınmanın en önemli unsurlarından biridir. Bu doğrultuda, bütçeden eğitime ayrılan kaynağın merkezî yönetim bütçesi içindeki payı da yüzde 14,5'e yükseltilmiştir. Eğitim yatırımları ise yükseköğretim dâhil yüzde 93,7 oranında artırılarak 61,2 milyar öngörülmüştür. Bu şekilde, 2022 yılında yüzde 2,9 olan eğitim harcamalarının gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payı yüzde 3,5'a çıkarılmıştır. Bütçeden en büyük payın eğitime ayrılması, eğitim hizmetlerinin yaygın ve erişilebilir olması ve fırsat eşitliğinin sağlanmasına verilen önemin göstergesidir. Gerekçesinde, bütçenin eğitim alanındaki temel hedefleri, eğitim sisteminde yapılacak köklü reformla eğitimin kalitesinin artırılmasını sağlamak, rekabetçi üretim ve verimlilik için gerekli olan becerilere sahip iş gücünü yetiştirmek, ülkenin beşerî sermayesinin güçlendirilmesi amacıyla okullar arası başarı farklarını azaltarak ve okul öncesi eğitimi yaygınlaştırarak eğitimde fırsat eşitliğini artırmak, temel eğitimi güçlendirmek, tüm kademe ve sınıf seviyelerinde öğretmenlerin mesleki gelişimlerini iyileştirmek şeklinde belirlenmiştir. Bu açıdan, 2023 yılı bütçesinden eğitime ayrılan kaynağın, fırsat eşitliği temelinde tüm kademelerde nitelikli eğitime erişime imkânı sağlayacağını değerlendiriyoruz.

Temel eğitim her Türk vatandaşının hakkıdır. Eğitim kurumlarının hiçbir ayrım gözetmeksizin herkese açık olması eğitimin genellikle eşitlik ilkesinin gereğidir. Bize göre, Türk milletine mensubiyetin gurur ve şuuruna sahip, manevi ve kültürel değerlerimizi özümsemiş, düşünme, algılama ve problem çözme yeteneği gelişmiş, sorumluluk duygusu ve toplumsal duyarlılığı yüksek, yeni gelişmelere açık, bilim ve teknoloji üretimine yatkın, girişimci, demokrat, kültürlü, erdemli ve inançlı nesillerin yetiştirilmesi eğitim politikamızın temel amacı olmalıdır. Çocuklarımıza dinî inanç, etnik köken ve felsefi düşüncülerine bakılmaksızın eğitim ve öğretimde imkân ve fırsat eşitliğinin sağlanması, toplumun bütün fertlerinin ilgi, eğilim ve yetenekleri doğrultusunda öğrenim görmesi esas olmalıdır. Eğitim sistemi, çocuklarımızın hayatının her alanında Türk milletine değer kazandıracak, onu geliştirecek ve kalkındıracak bir donanıma sahip olmasını, bilgi toplumunun gerektirdiği beceriler ile uluslararası rekabet yeteneğine sahip, teknoloji kültürü gelişmiş insan gücü olmasını sağlayacak şekilde yapılandırılmalıdır. Eğitimdeki iyileşmelerin gerek iş gücünün verimliliğini gerekse bilgi üretme kapasitesini artırarak ekonomik gelişmeyi olumlu etkilediği, fiziksel sermayenin yanında beşerî sermayenin, kalkınmanın temel dinamiği olduğu bilinmektedir. Ülkemizde son yıllarda eğitimde fiziki, teknolojik ve beşerî kapasitenin artırılmasına yönelik önemli iyileşmeler kaydedilmiştir. Derslik ve öğretmen başına düşen öğrenci sayısı önemli ölçüde azalmıştır. Okul öncesi eğitimde ve temel eğitimde okullaşma oranında ciddi iyileşmelerle birlikte eğitime erişim de artmıştır. Önümüzdeki dönemde ise öğretmen nitelikleri başta olmak üzere eğitimin niteliğinin daha fazla artırılma ihtiyacının devam etmekte olduğu 2023 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'nda ifade edilmiştir.

Eğitimin amacı, temelde bireyin kendine ve topluma yararlı hâle getirilmesi ve problem çözme yeteneğinin kazandırılmasıdır. Bu sürecin rehberi de öğretmenlerimizdir ve öğretmenlerimiz eğitim sisteminin en temel ögesidir. Sorunsuz öğretmen, sorunsuz eğitim; huzurlu öğretmen, huzurlu öğrenci ve aile demektir. Bu nedenle parti olarak, öğretmenlerimizin özlük haklarının ve çalışma şartlarının iyileştirilmesi, maddi ve manevi beklentilerinin mümkün olan en üst seviyede temini amacıyla gayret gösterdik. Bu kapsamda, Öğretmenlik Meslek Kanunu'yla uzun zamandır seçim beyannamelerimizde yer verdiğimiz, öğretmenlerimizin 3600 ek göstergeden yararlanmasını mümkün kılacak yasal düzenlemeler Meclisimizde yapılmıştır. Sözleşmeli öğretmenlerimizin kadroya geçirilmesinin de kamuda çalışan tüm sözleşmelilerle birlikte önümüzdeki günlerde Meclis gündemine gelecek olmasından memnuniyet duyuyoruz. Diğer taraftan, atanamayan öğretmen sorununun kademeli olarak çözülmesini ve bu konunun sorun olmaktan çıkarılmasını gerekli görüyoruz.

Eğitimin her kademesinde müfredatın millî ve çağın gereklerine uygun bir şekilde planlanması ve uygulanması esas olmalıdır. Türkçenin doğru ve güzel kullanımını teminen ana sınıfı ve ilköğretim kademesinde Türkçenin iyi öğretilmesine önem verilmelidir. Vasıflı insan gücü ihtiyacını karşılamak amacıyla mesleki ve teknik eğitim ile iş gücü piyasası arasındaki bağı güçlendirecek mekanizmalar çeşitlendirilmeli ve etkinleştirilmelidir.

Değerli milletvekilleri, Türk milletinin en büyük güç kaynağı, tarihin her döneminde koruduğu ve yücelttiği millî birliği ve kardeşliğidir. Eğitim sisteminin bu anlayışın tesisine ve teşvikine katkı sağlaması gerekmektedir. Çocuklarımıza erken yaşlarda vatan ve millet sevgisinin, feragat ve fedakârlık duygularının, sevgi ve hoşgörünün, devlet malına sahip çıkmanın, iyi insan olmanın erdeminin öğretilmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması ve bu yaş grubundaki nüfusun daha erken yaşta örgün eğitim programı kapsamına alınmasını önemli görüyoruz. Okul öncesi eğitim kapsamında yaptığınız atılımları, İstanbul Milletvekili olarak da İstanbul için konulan hedefi ve alınan mesafeyi kıymetli bulduğumuzu, fiziki mekân, insan gücü ve program imkânları geliştirilerek okul öncesi eğitimde yüzde 100 okullaşmanın temin edilmesini beklediğimizi belirtmek istiyorum.

Son yıllarda yükseköğretim kademesinde de eğitime erişimi destekleyen önemli adımlar atılmıştır. Açık öğretim de dâhil olmak üzere üniversitelerin toplam kontenjan sayısı 1 milyonu aşmıştır. Bu nedenle Türkiye sınavsız üniversiteye geçişi başarabilecek üniversite zenginliğine ve yeterliliğine sahip hâle gelmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak üniversite giriş sınavının kaldırılması, bunun yerine ilköğretim ve ortaöğretimde etkili bir yönlendirmeye bağlı olarak uygulanacak müfredatla ortaöğretim başarısını ve ortaöğretim sonunda yapılacak olgunlaşma sınavını esas alan, fırsat eşitliğini ve adaleti gözeten üniversiteye geçiş sisteminin uygulamaya konulmasını, bu çerçevede çocuklarımızın ilgi yetenek ve becerilerine göre etkin bir rehberlik desteğiyle istedikleri bölümlere sınavsız girebilmelerini mümkün kılan adımların atılmasını, üç saatlik sınavla Türk gençliğinin geleceğinin şekillenmesinin doğru olmadığını değerlendiriyoruz.

Eğitim süreçlerinin daha nitelikli hâle getirilmesinin yanı sıra, eğitim-istihdam ilişkisinin dünyayla rekabet edebilecek, Türkiye'yi küresel bir güç ve lider ülke yapacak nesillerin yetiştirilmesine katkı sağlayacak şekilde planlanmasını gerekli görüyoruz. Cumhurbaşkanlığı Programı'nda da belirtildiği gibi, yükseköğretim kontenjanlarında arz-talep dengesinin yanı sıra eğitim-istihdam bağlantısının da dikkate alınmasını gerekli görüyoruz.

Son olarak; Türklüğün ve İslam'ın millî ve manevi değerlerini yaşayan ve yaşatan Hoca Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş Veli, Mevlâna, Hacı Bayram Veli ve Yunus Emre gibi şahsiyetlerin hayatı ve felsefesinin ortaöğretimde seçmeli ders olarak okutulması, manevi ve kültürel yozlaşmaya, bölücülüğe ve sapkın akımlara karşı Anadolu'da mayalanan bilgi ve hikmetin genç kuşaklara aktarılması, yurt dışındaki Türk çocuklarının millî kimliklerini korumaları ve geliştirmeleri için sağlanan eğitim imkânlarının artırılması, ayrıca eğitimin bütün kademelerinde müfredat, sınav sistemi ve benzeri gibi temel konulara istikrar kazandırılması gerektiğini değerlendiriyoruz.

Bu düşüncelerle bütçenizin hayırlı olmasını diliyor, sizleri saygıyla selamlıyorum.