İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Teşekkür ediyorum Başkanım.

Ben de öncelikle hocalarımıza sunumlarından dolayı teşekkür ediyorum, ağızlarına sağlık.

İlk sorum Bahtiyar Hocama: Konuşması esnasında bir rapordan bahsettiler ve bunun Türkçeye çevrilmesi konusunun engellendiğini ifade ettiler. Ben bunu biraz açmalarını istiyorum yani engelleyen kim, neden engellendi?

Yine, konuşmanızın içerisinde Bakanlıkta çalıştığınızı, bir süre danışman olarak çalıştığınızı ifade ettiniz yanlış anlamadıysam. Bu süre içerisinde Bakanlıkla burada sunduğunuz konuları paylaştınız mı? Onu sormak istiyorum.

AR-GE çalışmalarından bahsettiniz, doğrudur, mutlaka yapılması gerekiyor, ki bu dönemde özellikle genel anlamda AR-GE çalışmalarına ciddi bir pay ayrıldı, neredeyse bütçenin yüzde 1'inden fazlası AR-GE çalışmalarına ayrılmış durumda. Üniversiteniz olarak bu anlamda maden araçlarının, madende kullanılan araçların dokümanlarla ilgili veya herhangi bir anlamda bir AR-GE çalışması yaptı mı üniversite? Bu anlamda, TÜBİTAK'a -bildiğim kadarıyla değişik zamanlarda ilana çıkıyorlardı ve ciddi anlamda bütçe sağlıyorlar- bir müracaatınız oldu mu üniversite olarak, böyle bir çalışma var mı veya diğer üniversiteler de olabilir?

Yine, sunumunuzda Çin'deki maden kazalarındaki ölümlerle ilgili bir grafik yayınladınız. Evet, grafikte özellikle tahmin ediyorum, herhâlde 2010'lardan sonra hızlı bir düşüş var ama tabii, grafiğe baktığımız zaman sanki sıfıra inmiş gibi görünüyor ancak 2020 yılına henüz gelmeden, daha 2018-2019'larda yıllık vefat sayısı, ölüm sayısı en az 350 civarında gözüküyor, grafikten gördüğüm kadarıyla, en az 350 civarında gözüküyor. Burada bunun nedenlerini bir açsaydınız memnun olurdum, açmadınız. Eğer varsa bu kadar hızlı düşüşün -350'ye kadar düşmüş yıllık ama- nedenleri nelerdir? Bir de tabii bu karşılaştırmaları yaparken -başka hocalarımız da bu karşılaştırmaları yapmışlardı- ocakların açık ocak olması, kapalı olacak olması, yarı açık yarı kapalı olması, büyük bir ihtimalle çalışma riski açısından önem arz ediyor. Dolayısıyla bu anlamda böyle aynı seviyede olan ocakların karşılaştırılması mı yapılıyor diye onu öğrenmek istedim.

Diğer taraftan, Kemal hocamız havalandırmalarla ilgili güzel bir sunum yaptılar, kendilerine ben yine tekrar teşekkür ediyorum. Şimdi, dünkü sunumlarda kurum şöyle bir ifade kullandı, dedi ki: "Amasra'daki havalandırma sisteminde 1978 yılında yapılmış 2 aspiratör var ve bunların kapasitesi 11.500 metreküp/dakika ancak -yanlış ifade etmiyorsam eğer- işletmenin ihtiyacı olan 3.750 metreküp, bu kadar basılıyor." Hatta ben bunu da sormuştum yani daha fazla basmak mı gerekir, daha az basmak mı gerekir? Neden kapasite 11.500 olduğu hâlde 3.750 basılıyor? Bunu öğrenmek isterim.

Bir de yine dünkü konuşmalarda şöyle bir ifade konuşuldu işte, az önce diğer arkadaşlarımın da sorduğu gibi ihaleyle ilgili konu; Aspiratörlerin itme, çekme ve emmeyle ilgili bir eksikliği olduğu için, yönetmeliğe göre bunun konulması için bu ihalelerin yapıldığını söylediler ve cümle arasında da aslında bunun çok da önemli olmadığı vurgulandı. Bu konudaki sizin görüş ve kanaatinizi almak istiyorum.

Yine, Nuray hocam, sunumunda sonuç bölümünde bu raporların sağlıklı bir şekilde oluşması ve neticelenmesi için bir zamana ihtiyaç olduğunu, bunun da bir buçuk yıllık bir zaman olduğunu ifade ettiler. Ancak kamuoyunda şu anda sanki bunun tek bir nedeni -Kemal Barış Hocam da kendileri girişte onu açık ifade ettiler- var, o da havalandırma. Bu kanaate, bu görüşe katılıyor musunuz diye onu sormak istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN TANER YILDIZ - Tamamlayın.

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Diğer taraftan, Niyazi Bilim Hocama merak ettiğim için soruyorum: Kontrol sondajlarının 25 metre açılması gerekiyor ancak uygulamada açılmadığı şeklinde bir ifade kullandınız. Bunun açılmama nedeni bir zaman kaybından dolayı mı yoksa neden ondan kaçınılıyor? Bu konuda bir görüşünüz varsa onu almak istiyorum.

Teşekkür ediyorum.