| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri a) Millî Eğitim Bakanlığı b) Yükseköğretim Kurulu c) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı ç) Yükseköğretim Kalite Kurulu d) Üniversiteler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 03 .11.2022 |
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Arkadaşlar, ben de Değerli Bakanımız şahsında buradaki seçkin heyeti saygıyla selamlıyorum.
Garo Bey'e teşekkür ediyorum, bir hakikati orta yere koydu. Nedir o? Noksanımız yok bizim, mütekâmil bir hâlimiz var; o yüzdendir ki söyleyeceği bir şey yok, işi bıyığa getirdi. Bir defa, karşısındayız, bakın, arkadaşlar, biz buradayız. Ben üç dönemdir milletvekiliyim, Sayın Cumhurbaşkanımızla dün beraberdik, bir biat kültürü bizde asla yok. İşte, şuradaki arkadaşlarımıza bakın, böyle bir şey yok. Niye bunu söylüyor? Şunun için: "Biz emre amade bir siyaset yapıyoruz, onlar da öyledir." diye düşünüyor. Asla böyle bir şeyimiz yok bizim, bizim böyle bir şeyimiz yok. Bakın arkadaşlar, 3 Kasım bugün, iktidara gelişimizin 20'nci yılı. Biz partimizi kurarken -o kurucu heyet içerisindeydim, Cenab-ı Hak nasip etti- "aydınlığa açık, karanlığa kapalı" diye bir aforizma kullandık. Arkadaşlar, aslında biz başlarken altını çizdiğimiz şu eğitimdi zaten, "aydınlığa açık" derken neye vurgu yaptık? "Önceliğimiz eğitim." dedik biz ve aldığımız mesafenin eşi emsali yoktur. Geldiğimiz noktada bakın, sadece üniversite sayısına baksanız, orada aldığımız mesafeye baksanız kifayet eder, kaldı ki eğitimin hangi sahasına gitseniz tatminkâr bir resimle karşılarsınız. Efendim, noksanımız yok mu? Gayet tabii ki var. Hayat dinamik bir süreç, her gün önümüze başka şeyler koyuyor. Dolayısıyla, onları da tamamlaya tamamlaya gidiyoruz; siyaset bunu yapma sanatıdır zaten.
Tabii ki ufuk dar olunca, ben bazı arkadaşlarımı özellikle tenzih ediyorum ama bu alanda böyle bol kepçe tenkit getirenlere de açıktan söylüyorum, keşke daha geniş bakabilsek. Bakın, arkadaşlar, bir Genel Başkan bir sene önce "tweet" atıyor, diyor ki "İngiltere'deki tefecilere teslim bir hâldeyiz, ayda 58 milyon faiz ödüyoruz." Aradan bir yıl geçiyor, İngiltere'ye gidiyor, İngiltere'deki o "tefeci" diye tarif ettiklerini "Efendim, dünyayı tanzim eden fonların sahipleri, ben bunları Türkiye'ye getireceğim." diyor. Böylesine tenakuzlar içerisinde yürürseniz eğitime dönük de değerlendirmeleriniz nakıs kalır, noksan kalır. Buralardan çıkmak lazım arkadaşlar. Bakın, ben, Değerli Bakanımız...
ALİ KEVEN (Yozgat) - Bilim insanlarının yanına gitti.
CAVİT ARI (Antalya) - Nereden biliyorsun?
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Tespit yapıyorum arkadaşlar, orta yerde gerçekler var, kimseye de çatmıyorum, kimseye herhangi bir sataşmam yok benim, sadece vakıayı olduğu gibi orta yere koyuyorum.
ALİ KEVEN (Yozgat) - Doğruyu söyleyeceksin.
YILDIRIM KAYA (Ankara) - Burada size hakaret mi var?
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Tabii ki var.
YILDIRIM KAYA (Ankara) - Öyle bir şey yok.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Arkadaşlar, bizim eğitimle ilgili, en son düşülen en esaslı kaydımız Sayın Cumhurbaşkanımıza ait, çok uzun tarifi var, anlatımı var ama gençler için şöyle bir ifade kullanıyor: "Kökü mazide olan ati anlayışıyla değerlerine bağlı, ne istediğini bilen, geniş ufuklu, azimli, donanımlı, çalışkan bireyleri hazırlamak durumundayız. Bugüne kadar bunun için gayret sarf ettik, 2023 sonrasında daha da mesafe alacağız." diyor; elhak öyle oldu.
Arkadaşlar, bakın, yaşı uygun olanlar bilir, burada birçoğunuz mutlaka yaşamamışsınızdır bunu; ben Erzurum özelinde örnek vereyim, Erzurum'da okullar açılırken Yıldırım Hoca, caddelerden geçilmezdi, kaldırımlardan geçilmezdi, niye biliyor musunuz? İkinci el kitaplar satılırdı, Ayhan Hocam, bilirsiniz bunları. Bu hakikat ki Ankara'da da bu böyleydi, İstanbul'da da böyleydi. Ama biz geldik ne yaptık? Bütünüyle berhava ettik bu anlayışı; öğrencilerimize şu anda bedava kitap veriyoruz, yetmedi, yardımcı ders kitaplarını da veriyoruz. Kardeşlerim çok tafsilatıyla anlattı, Bakanımız da teknik ayrıntıya girdi. Şimdi geldiğimiz noktada arkadaşlar, hak tesliminden ben biliyorum ki karşı taraf uzak duruyor. Keşke olsa, keşke olsa ve ardından noksanı söylesek; mesela, ben burada arkadaşlarımdan şunu beklerdim: Ekrem kardeşim buraya Ağrı'yla ilgili kayıtlar düştü, sonra beklentilerini anlattı, efendim, Uğur öyle, Orhan öyle; benim bütün kardeşlerimin tarzı bu, siyaset anlayışımız bu. Bakanımız buraya gelmiş, benim Erzurum'da neye ihtiyacım var bunu söyleyeceğim. Ha, bu arada, güzel Bakanım, Allah senden razı olsun, yazın geldiniz -gerçi, ben iştirak edemedim hastaydım o arada- çok ciddi katkılarınız oldu, diğer milletvekili arkadaşlarımın Erzurum'daki efradın size çok ...
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Ben de iştirak edemedim çünkü davet edilmiyorum maalesef.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bundan sonra davet edelim, gel sende.
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Hiçbir yere davet edilmedim, hiçbir bakanlık faaliyetlerine davet edilmedim.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, hatibin insicamını bozmayalım lütfen.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Elhamdülillah, geldiğimiz nokta hakikaten yüzümüzü ağartan bir noktadır. Söylediğim gibi, noksanlarımız elbette var. Tabii ki karşı taraftan düşülen kayıtlardan istifadelerimiz de söz konusu oldu. Burada, sabahleyin, değerli Lale Hocamın konuşmalarını çok dikkatle dinledik, sağ olsun, düştüğü kayıtlar değerliydi, başkalarının da öyle, herkesten istifade ediyoruz. Hakikaten böyle bir güzelleme olsun diye söylemiyorum değerli hocam, hepiniz için bu hak teslimi bizde var, bizim gönlümüzde bu var, keşke bu tarafta da olsa, bunu yapsak.
Değerli Bakanım, bundan sonrası için de ben Erzurum için sizden...
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - "O taraf" dediğiniz, hangi taraf?
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Yani sizi, bütünüyle hepinizi kastediyorum.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - "O taraf" ne taraf?
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Şimdi, bakın, Gülüstan Hanım, bizim bölgenin milletvekilisiniz. Ben özellikle böyle biraz da o damarı geniş bir adamım, dolayısıyla -Dirayet de biliyor- sahiplenici bir hâlim var; keşke Muş için talebimiz olsa, keşke Ağrı için sizden de olsa...
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Olmadığını nereden biliyorsunuz?
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - ...keşke Diyarbakır için Garo Paylan'dan da talep olsa. Mesela, ben bugüne kadar, HDP'li arkadaşlarımdan seçildikleri illere dönük bu neviden yatırım talebi hiç duymadım; olması lazım, istiyoruz biz bunu ya. Kemal Hocam, bunu yaparsanız biz de bundan mutluluk duyarız.
Bakın, ben şimdi söyleyeceğim. Değerli Bakanımız yazın geldi dediğim gibi katkı sundu, minnettarız ama noksan bıraktı; gerçi Bakanımızla ilgili değil de YÖK Başkanımızla ilgili işin bu kısmı. YÖK Başkanımız da çok saygın bir isim, Allah razı olsun, hakikaten değer katıyor.
Efendim, bizim Erzurum, eğitim kenti pozisyonu aldı; buna çok minnettarız; başta Sayın Cumhurbaşkanımıza, kimin katkısı varsa Allah razı olsun diyoruz ama kifayet etmiyor, ilaveler lazım.
Malumunuz, Erzurum, 1048 tarihiyle öne çıkmıştır. Nedir 1048 arkadaşlar? Pasinler Zaferi'nin yaşandığı tarih, 18 Eylül 1048 yani 1071'den yirmi üç sene önce vuku bulmuş bir hadise; orada, Bizans'a ilk mağlubiyeti tattırmış. Dolayısıyla, evet, Malazgirt, Anadolu'ya girişimiz ancak öncesi var; işte, Erzurum'da yaşanmış bir vaka. Saltuklulara yüz altmış küsur yıl başkentlik yapmış.
Değerli Hocam, bu tematik üniversiteleri kuruyorsunuz. Bunu hakikaten insanlar yüreğine koyuyor ve size teşekkür ediyorlar. Sivas'ta kurdunuz, Gaziantep'te kurdunuz, Ankara'da kurdunuz, biz de Erzurum'daki 2 üniversitemizde, özellikle bir spor alanında üniversite kurulmasını istiyoruz. Oralarda fakülteler var, spor yüksekokulları, fakülteleri, enstitüleri var. Biz kış sporlarının merkeziyiz, dolayısıyla o 2 üniversitedeki mevcut fakülteleri bu tarafa plase ederek bir sporu ifade eden okullar...
(Uğultular)
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, İbrahim Bey'in insicamını bozmayın lütfen.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Değerli Hocam, spor bilimleri ve teknoloji üniversitesi; adını da şöyle koyalım, benim âcizane burada teklifim: "Saltuklu Spor Bilimleri ve Teknoloji Üniversitesi". Bu olursa bununla hakikaten mutlu oluruz.
Değerli Hocam, bir başkası, biz Türk Cumhuriyetleriyle çok ilintili bir iliz. Aynı zamanda, TÜRKPA üyesi bir milletvekili olarak bu aralar şunun gayretindeyiz: Türk ülkeleriyle ilgili, Türkçe konuşan, Türk dili konuşan ülkelerle ilgili alfabede bir birlik çalışmamız var. Bir de Türk lehçelerinin öne alındığı bir lise; bu, Değerli Bakanımızı ilgilendiriyor ama şöyle bir teklifle geldim ben: Efendim, ODTÜ içeriğinde, Erzurum'da bir Türk Cumhuriyetleri üniversitesi kurulsun istiyorum. Türk devletleriyle irtibatımızı da sağlar, çok esaslı bir yapı olur. Tabii ki bu bugünden yarına olmaz ama bir tekliftir; bu da hayata geçerse memnuniyet duyarız.
Değerli Bakanım, gayretlerinize minnettarız, Allah razı olsun, sadece sizin değil; arkanızda ekibiniz var, Bakan Yardımcılarımız var, kim varsa. Değerli Bakanım, -burada bizim Basın Müşaviri Hatice var özellikle, o da bir "dadaşa" biliyorsunuz- dolayısıyla, herkese ama herkese teşekkür ediyorum.
Bütçemiz hayır uğur getirsin, bereket getirsin diyorum, bütün hazıruna saygılar sunuyorum.