KOMİSYON KONUŞMASI

DİLŞAT CANBAZ KAYA (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Halkın gıda, barınma, konut, enerji ve ulaşım gibi yaşamını doğrudan etkileyen temel ihtiyaçlarında çok yüksek oranda fiyat artışlarıyla karşı karşıyayız. Başta asgari ücretle geçinmek zorunda kalan milyonlarca emekçi olmak üzere, ücretli çalışan geniş emekçi kesimlerin derin bir yoksullukla karşı karşıya kaldığı iktidar ve ortakları tarafından dahi saklanamaz bir gerçek.

İktidarın demokrasiye, hukuka, evrensel insan haklarına yönelik saldırılarına paralel olarak ekonomide izlediği yanlış politikalar, bu yoksullaşmanın en 1'inci nedeni. Şunu açıkça ifade etmek gerekiyor ki iktidar partilerinin bir araya gelerek oluşturdukları tekçi ve gaspçı yönetim şekli, ülkemiz emekçilerini her gün daha ağır bir yoksullukla karşı karşıya bırakıyor. Halkı her gün daha büyük bir yoksulluğa mahkûm eden bu suç ortaklığına son vermenin 1'inci yolu; emekçilerin ve ötekileştirilenlerin, ezilenlerin örgütlenmesinden geçmektedir. Geniş emekçi kesimlerin, güçlü örgütlülüğü olmaksızın sömürüye karşı gerçekçi ve kalıcı bir çözüm bulunması imkânsızdır.

Bugün, burada Ticaret Bakanlığı bütçesini görüşmekteyiz. Geçmişte kendisinin ve eşinin yönetici olduğu şirkete usulsüzlükle etik dışı ihale veren eski Bakan Ruhsar Pekcan'ın yaptığı yolsuzluğu hâlâ unutmuş değiliz. Olağan hukuk şartlarında haklarında yargılama kararı alınması gereken bu kişiler, AKP iktidarı ve lideri Erdoğan tarafından neredeyse yolsuzluk yaptıkları için ödüllendirileceklerdi. Ruhsar Pekcan ve bu yolsuzluğa iştirak eden kişilerin bir an önce yargılanması gerektiğini bu vesileyle bir kez daha ifade etmiş olalım.

Türk lirası her geçen gün değer kaybediyor, bunun yanında kamu borçlanması her geçen gün artıyor. TÜİK verilerine göre ocak ve temmuz döneminde dış ticaret açığı geçen yıl aynı döneme göre yüzde 43,7 artarak 25 milyar 510 milyon dolardan 62 milyar 177 milyon dolara yükseldi. Bu verileri verirken TÜİK verilerinin güvenilirliği konusundaki toplumsal şerhi tekrar hatırlatmakta fayda görüyorum.

Ticaret Bakanlığı bütçesi görüşülürken dijital pazarlama şirketlerinin yeterince denetlenmediği ve küçük firmaların insafına terk edildiğini de belirtmek istiyorum. Trendyol, Hepsiburada, Amazon gibi ulusal ve uluslararası şirketlerin denetimsizliklerinden kaynaklı birçok mağduriyet meydana gelmektedir. Ticaret Bakanlığı bu şirketleri yeterince denetlememektedir, binlerce küçük üretici adaletsiz sözleşmeler dayatılarak burada büyük zararlara uğratılmaktadır. Yine, bu tür dijital aracı şirketlerin büyük indirim sloganlarıyla çeşitli dönemlerde yaptıkları kampanyaların da incelenmesi gerekiyor. Bize iletilen bilgiler de bu süreçlerin manipülasyonla yürütüldüğünü, indirimlerin gerçekçi olmadığını da göstermektedir. Bu alanla ilgili tüketici ve küçük üreticiyi koruyan yasal bir düzenlemenin yapılması gerekliliğine vurgu yapmak istiyorum.

Sözlerimi tamamlamadan önce son bir şeye daha vurgu yapmak istiyorum Sayın Bakan. Türkiye son dönemde plastik atık ithal etmektedir. Buradan tekrar ifade etmenin yararlı olacağını düşünüyoruz, ülkemiz Avrupa'nın çöplüğü değildir. Yoğun şekilde devam ettiğini düşündüğümüz bu ithal çöplüğe derhâl son verilmelidir. Bu konuda Ticaret Bakanlığına verdiğimiz soru önergeleriyle de açıklayıcı ve tatmin edici bir bilgi alamıyoruz maalesef.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.