| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 07 .11.2022 |
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Dünya ekonomisinde arz talep dengesizliklere, belirsizliklere ve emtia fiyatlarını yükselmesine yol açan küresel salgının olumsuz etkileri giderilmeye çalışılırken bu yıl şubat ayında başlayan Rusya-Ukrayna savaşıyla tedarik zincirlerinde yeni darboğazlar oluşmuş, bu da özellikle lojistik ve enerji maliyetleri ile temel gıda ve endüstriyel emtia fiyatlarında önemli artışların yaşanmasını beraberinde getirmiştir. Dünya mal ve hizmet ticaret hacmi 2021 yılında küresel ekonomide yaşanan güçlü toparlanmayla birlikte yüzde 9,7 büyüme kaydetmiştir. Bu büyümede büyük ölçüde emtia fiyatlarındaki artış, ekonomik teşvik paketleri ve talepteki güçlü toparlanma etkili olmuştur. 2022 yılında küresel ekonomik faaliyetlerde yavaşlama ve dünya ticaret hacminde ivme kaybı görülmektedir. Dünya Ticaret Örgütü tahminlerine göre 2022 yılında mal ve hizmet ticaret hacminin küresel düzeyde yüzde 3,5 büyümesi beklenmektedir. 2023 yılı için küresel mal ticaretine ilişkin büyüme beklentisi yüzde 3,4'ten yüzde 1'e indirilmiştir. Rusya-Ukrayna savaşı, enerji fiyatlarındaki artış, lojistik problemler, arz sıkıntısı ve ekonomik durgunluk beklentisi nedeniyle küresel ticaretin geleceğine ilişkin belirsizlikler sürmektedir. Rusya'ya yönelik yaptırımlar ve bu yaptırımlara karşı Rusya'nın attığı adımlar özellikle doğal gaz tedariki ve fiyatına yönelik belirsizlikleri beslemiştir.
Türkiye, dünya ihracatından aldığı payı yüzde 1'in üzerine çıkaran güçlü bir ülke konumundadır. İhracatı destekleyici politikalarla ihracatta rekorlar kırılmaktadır. Zorlu bir dönemde ekonomimize büyük katkı sağlayan ihracatçılarımızı ve elbette Ticaret Bakanlığımızı kutluyorum. Ülkemizde 2021 yılında ihracat yüzde 32,8, ithalat ise yüzde 23,6 oranında artmıştır. 2022 Ocak-Ekim döneminde ise ihracat yüzde 15,4 oranında artarak 209,5 milyar dolar, ithalat yüzde 39,5 oranında artarak 300,6 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.
Küresel gelişmeler dikkate alınmadan, ithal enerji maliyetlerindeki yüksek artış göz ardı edilerek ithalat ve cari açık üzerinde yapılan değerlendirmeler bir anlam ifade etmemektedir. İthalattaki yüksek artışın ithalat birim değerindeki yükselmeye bağlı olarak gerçekleştiği aşikârdır. Ocak-ekim dönemindeki ithalat artışımızın yüzde 51'i enerji ithalatından oluşmuştur. Küresel enerji fiyatlarındaki yüksek artışın 2022 yılında enerji ithalatımızı yaklaşık 50 milyar dolar artırması beklenmektedir. İthalat artışı ve cari açığın en temel nedeni enerji maliyetlerindeki artıştır. İhracat artışında ise dış talep koşullarındaki seyrin olumlu devam etmesi ve ihracat birim değer fiyatlarındaki artış etkili olmuştur. Küresel ekonomideki olumsuz gidişat nedeniyle dış talep koşullarındaki bozulma ihracattaki artış eğiliminin yavaşlama riskini beraberinde getirmektedir. Bununla birlikte, son dönemde Türkiye'nin küresel ticaretteki konumu önem kazanmış, ekonomimizin sahip olduğu göreli avantajları değerlendirebileceği bir fırsat penceresi oluşmuştur. Bu dönemde ekonomimizin hızla bölgesel bir üretim ve lojistik merkezine dönüşmesi yönünde politikalar geliştirilmeli ve uygulanmalıdır.
2022 yılında cari işlemler açığı başta enerji olmak üzere emtia fiyatlarındaki yükselişin etkisiyle artmış ve ağustos ayı itibarıyla yıllık 40,9 milyar dolar olmuştur. Enerjide ithalata bağımlı olmamızın ve yüksek enerji fiyatlarının cari işlemler dengesini olumsuz etkilediği bir gerçektir. Ülkemizde yerli ve millî enerji atılımı kapsamında çok önemli yatırımlar yapılmaktadır. Yapılan bir çalışmaya göre rüzgâr ve güneş enerjisinden elektrik üretimi bir yılda 7 milyar dolarlık fosil yakıt ithalatını önlemiştir. 2023 yılında nükleer enerji üretimine başlanacak ve Karadeniz'de keşfettiğimiz 540 milyar metreküp doğal gaz da sisteme bağlanacaktır. Böylelikle, enerjide dışa bağımlılığımız azalacaktır. Ayrıca, Türkiye bir enerji üssü ülke hâline de mutlaka gelecektir. İhracattaki ve turizm gelirlerindeki yüksek artış ve enerji ithalatındaki azalmayla birlikte ödemeler dengesinde sürekli fazla verir hâle gelecek olmamız da makroekonomik istikrar ve sürdürülebilir yüksek büyüme açısından önemlidir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; salgının olumsuz etkilerinin giderilmesi, esnafımızın faaliyetlerini sürdürebilmesi amacıyla vergi ve sigorta primi ertelemesinden borç yapılandırılmasına, gelir desteğinden kira desteğine, ciro desteğinden kredi desteğine, kısa çalışma ödeneğinden nakdî ücret desteğine, normalleşme desteğinden telafi çalışması uygulamasına, istihdam teşviklerinden hibe desteğine kadar birçok düzenleme yapılmıştır. Basit usulde vergilendirilen 850 bin esnaf gelir vergisinden istisna edilmiş ve beyanname verme yükümlülükleri kaldırılmıştır. Yine, dördüncü geçici vergi dönemi kaldırılmıştır. Halkbanktan kullanılan kredilerden takibe düşenlere düşük faiz ve uzun vadede tasfiye imkânı verilmesi ve esnaf ve sanatkârlara yönelik 100 milyar liralık yeni bir kredi desteği sunulması ve bu kredilerin yüzde 7,5 faiz oranı ve altmış aya kadar vade imkânıyla kullanıma açılması esnaf ve sanatkârımızı sevindirmiştir. Bununla birlikte, esnafın sicil affı talebi de dikkate alınarak geçen ay yapılan düzenlemeyle karşılıksız çek, protestolu senet, zamanında ödenmeyen kredi ve kredi kartı borçlarına ilişkin olumsuz kayıtların dikkate alınmaması hükme bağlanmıştır.
Esnaf ve sanatkâr kesimini güçlendirecek yeni destek programları uygulamaya konulmalıdır. Özellikle, iş yeri kiralarındaki yüksek artışın önüne geçilmesi için konutlarda yapılan yüzde 25'lik sınırlama iş yerlerine de getirilerek esnafımız rahatlatılmalıdır. Esnafın korunması amacıyla AVM ve zincir marketlerin şehir merkezinde şube açmaları, adil rekabet şartlarını bozmayacak şekilde kurallara bağlanmalıdır. Ekonominin barometresi olan esnafa verilecek her türlü destek piyasaya olumlu yansıyacak, hem esnafa hem de ekonomiye katkı sağlayacaktır.
Diğer taraftan, piyasadaki fahiş fiyat artışları ve üretici fiyatları ile market fiyatları arasındaki farkın yüksekliği sürekli gündeme gelmektedir. Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'da yapılan değişikliklerle serbest piyasayı bozucu faaliyetlere ilişkin düzenleme yapılmış, piyasada darlık yaratıcı, piyasa dengesini ve serbest rekabeti bozucu faaliyetler ile tüketicinin mallara ulaşmasını engelleyici faaliyetlerde bulunulması durumuna dair cezalar artırılmıştır. Her alanda fahiş fiyat artışı yapan fırsatçılara ve stokçulara yönelik denetimlere daha da etkinlik kazandırılmalıdır. Ticaret Bakanlığımızca özverili bir şekilde yapılan denetimlere, vergi müfettişlerinin de aktif biçimde dâhil edilmesi isabetli olacaktır. Hem sebze ve meyve üreticimizin alın terinin karşılığını alabilmesi hem de tüketicinin ucuz ve kaliteli mal tüketmesi esas alınarak Hal Kanunu bir an önce yeniden düzenlenmelidir. Esasen hal esnafı, üreticimize girdi ve finansman desteği sağlamakta ve ürünlerini pazarlamaktadır. Bu yapı korunarak kayıt dışı ticaretin ve fahiş fiyatlandırma yapanların üzerine gidilmelidir.
Piyasa ekonomisi anlayışına uygun olarak tüketicilerin piyasayı gözetebilmesine yönelik uygulamaların yaygınlaştırılması gerekmektedir. Yine, bağımsız bir piyasa gözetim ve denetim kurulunun kurulması suretiyle, farklı idareler üzerinden yürüyen yapının toplulaştırılması, uygulama yeknesaklığının sağlanması ve mükerrerliklerin önlenmesi açısından önem arz etmektedir.
2021 yılında ülkemizde toptan ve perakende ticaret yüzde 20,5 oranında büyümüştür. Küresel salgınla birlikte ekonomik ve sosyal faaliyetlerin uzaktan sürdürülebilmesi ihtiyacı dijital dönüşümü hızlandırmış, e-ticaret alanındaki yatırımları artırmıştır. 2021 yılında ülkemizde e-ticaret hacmi bir önceki yıla oranla yüzde 69 artarak 381,5 milyar lira olarak gerçekleşmiştir. Bu yıl 7416 sayılı Kanun'la e-ticaret sektöründe rekabeti bozucu veya sınırlayıcı faaliyetlerin engellenmesi, e-ticarette çok oyunculu bir yapının tesis edilmesi ve e-ticaretin sağlıklı bir şekilde büyümesi amacıyla önemli düzenlemeler yapılmıştır.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son yarım dakikanız.
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Ticaret Bakanlığımızın ve ilgili kurumlarımızın 2023 yılı bütçesinin hayırlı ve bereketli olmasını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.