| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 07 .11.2022 |
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Başkanım.
Sayın Bakan, değerli bürokratlar, değerli milletvekillerimiz; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Aslında, günün başından itibaren ticaret politikalarını tartışırken hep aynı sorun alanlarına değindi bütün söz alan hatipler. Bir tercih yapıldı, ihracata dayalı bir ekonomi modeli ve burada da üretimde ve istihdamda bir dönüşüm planlandı. Ama bütün bu modeli uygulayan, özellikle ithal ikameci modelden ihracata dayalı büyüme modeline, kalkınma modeline geçen ülkeler benzer bir yapısal dönüşüm geçirdiler. Bunun içerisinde çok ciddi teknoloji yatırımları, teknolojiye dayalı yatırımlarla beraber özel sektör-kamu iş birliği, eğitim modelleri vardı, katma değer yaratan ürünler üretecek aşamaya getirdiler, büyük bir istihdam hamlesi yaptılar ama biz, işte yüksek bir enflasyonist ortamda faiz oranlarını artırarak ve TL'nin değer kaybıyla beraber bir ihracat artışı çabası içerisindeyiz. Doğal olarak, bunun sonucu da üretim ve istihdamda beklenen o yapısal dönüşüm sağlanamadı ve ciddi bir işsizlik, yüksek enflasyon...
İhracatın yapısına bugün baktığımız zaman da işte Cumhurbaşkanlığı yıllık programında da Sayın Bakan gerçekten çok detaylı şekilde ortaya koymuş ve Türkiye'nin en büyük ihtiyacının teknolojik dışa bağımlılığını azaltacak bir model olduğunu söylüyor. İhracatımızın yapısı da imalat sanayisine dayalı ve imalat sanayisini oluşturan da büyük oranda KOBİ'ler ve KOBİ'lerin de çok ciddi yapısal sorunları var; teknoloji ve inovasyon anlamında dönüşümü sağlayamadıkları gibi bu uygulanan ekonomi modelinizde de maalesef çok ciddi bir girdi maliyetleriyle karşı karşıyalar. İşte, sadece geçici kredi yapılanmaları, kredi sübvansiyonları, borç yapılandırmaları yapılıyor ama istihdama dönük o yapısal dönüşüm sağlanamıyor yani orta ve düşük teknolojide hâlâ ihracat yapısına dayalı bir model var ve yoksullaştırıcı bir büyümeyle karşı karşıyayız. Bunlar ciddi sorun alanları; doğal olarak bunları bütün hatipler söyledi. Dış ticaret hadleri, dış açık, cari açık ve dış ticaret dengesinde de Türkiye'nin yapısal sorununu çözecek ciddi bir mekanizma olarak gözükmüyor yani sizin kullandığınız araçlar bizi bu sarmaldan çıkaramayacak gibi gözüküyor.
Avrupa Birliğiyle ticaretimiz ciddi bir sorun alanı olarak görülüyor. Gümrük Birliği Anlaşması'nın güncellenmesi noktasında ne düşünüyorsunuz? Avrupa Birliğiyle ilişkilerin bu kadar gerilediği bir ortamda bu anlaşmanın güncellenmesi şartken ve bir adım da atılmışken maalesef genel siyaset anlamında bu konuda bir sorun alanı var. Ki Avrupa Birliği raporlarına yansıyan şöyle bir durum da var Sayın Bakan: Rusya ve Ukrayna krizi sonrası oluşan ticari ilişkiler, bu Gümrük Birliği Anlaşması'nın güncellenmesinde ciddi bir kriz ortamına dönüştü.
Cari açıkta bir soru sormak istiyorum. Net hata, noksan. Bu soruyu ısrarla sorduk ama buna bir cevap verilemedi maalesef. Nedir bu ciddi artış? Bakın, veriler ortada; 24 milyarlık bir kaynak var ülkemizde ve bu kaynağın nereden geldiğini bilemiyoruz ve bu, bizim kayıtlarımızda net hata, noksan olarak ortada duruyor.
Rekabet Kurumuyla ilgili bir iki cümle söyleyeceğim, çok vaktim yok. Avrupa Birliğinin son raporunda -bizim en ileri düzeyde uyum sağlayacağımız, ki Avrupa Birliği mevzuatına göre kurmuş olduğumuz Rekabet Kurumu ve rekabet yasamız var ama- idari, mali özerklik ve şeffaflık çok öne çıkıyor, çok ciddi para cezaları var, ciddi bir artış var. Bunların sebebi nedir? Özellikle 2020 sonrası ciddi bir artışa vurgu yapıyor.
Ve devlet yardımları... Şimdi, devlet yardımlarında "devlet desteği" önemli bir alt başlık. Burada yasamız var ama bunun işleyişi ve kurumsal mekanizmalarında ciddi bir sorun görüyor Avrupa Birliği. Şöyle ki: Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle beraber Stratejik Bütçe Başkanlığına bağlı bir Devlet Yardımları Genel Müdürlüğü kuruluyor ve hazinedeki bu görev de -Ekonomi Politikaları Kurulu- Cumhurbaşkanının tamamen atadığı kurulun yetkileri de buraya devrediliyor.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son yarım dakikanız.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Şimdi, burada Avrupa Birliği bir atıf yapıyor: "Mevzuatınız iyi ama bu Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle beraber bu kurumsal yapıda şeffaflık tamamen ortadan kalkıyor." Projeler var, yatırım projelerine devlet destekleri sağlanıyor ama bunun ne kadar olduğu ve nasıl bir şeffaf mekanizma olduğu ortada değil yani Rekabet Kurumunu burada eksik görüyor. Neden bu konuyu ortaya çıkarmıyorsunuz?
Bir alt başlık da Sayın Başkanım, özelleştirmeleri de ciddi bir sorun alanı olarak görüyor. Diyor ki: "Burada da kararlar, usullerle ilgili yetkiyi tamamen Cumhurbaşkanına vermişsiniz."
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süreniz dolmuştur.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Burada da yine sorun alanı görüyor.
Bu "devlet desteği" ve "özelleştirmeler" alt başlığında sizin tespitleriniz nedir? Bu endişelere nasıl bakıyorsunuz?
Teşekkür ederim.