KOMİSYON KONUŞMASI

BEDRİ SERTER (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, sabah sunumunuzdan önce Bakanlıktan gelen bürokratlarınız, genel müdürleriniz tanıtılırken bir ticaret adamı ve esnaf olarak çok üzüldüm. 2,5 milyon esnafı olan bir ülkede, bu kadar esnafımızın Bakanlığınızın nezdinde kurulmuş bir Esnaf, Sanatkârlar ve Kooperatifçilik Genel Müdürlüğünün içine sıkıştırılmış olması beni çok üzdü. Bu Müdürlük, 2,5 milyon esnafın senelerdir kronik hâle gelen sorunlarını nasıl çözecek? Bence cevabı Covid döneminde ortaya çıktı. Size esnaf, hayatınız boyunca unutamayacağınız ve AKP iktidarının alnına kara bir leke olarak yazılan şu cümleyi söyledi: "Kırk yıl size vergi ödedim, kırk gün bana bakamadınız." Demedi mi? Dedi. Şu rakamlar da zaten bu gerçekliği net olarak ortaya koymakta. Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu verilerine göre 2022 yılının ilk sekiz ayında 60 bin esnaf kepenk kapatmış. İşte, sahipsizliğin sonucu. Kaldı ki bu rakam Covid dönemine göre yüzde 20 artış göstermiştir. Her ay ortalama 7.500 esnaf kepenk indirmiş ve bunun karşılığında 25 bin kişinin ekmeğini elinden almışsınız.

Size buradan bunları söylerken bir ülkenin hafızası olan esnafların göz göre göre yok olmasını seyrediyorsunuz demekten kendimi alamıyorum. Hâlâ bugün burada verdiğiniz faizsiz kredilerden söz ediyorsunuz. Siz esnafa ne kadar düşük faizlerle kredi verirseniz verin, esnaf kredi kullanmak istemiyor; onlar kendi öz sermayeleriyle, kendi yağlarıyla kavrulmayı Ahilik kültüründen aldıkları bir terbiye çerçevesinde öğrenmişlerdir ve öyle de uygulamaya çalışıyorlar.

Son bir yıl içinde TÜİK'in ayrı, ticaret odalarının ayrı, piyasa şirketlerin ayrı açıkladıkları enflasyon rakamlarının sonucu olarak bir yıl önce esnafın rafında olan 100 liralık sermayenin, bugün bir de Cumhurbaşkanının nas hikâyesini dinlemeniz sonucu 20 liraya düşmesini sağladınız; 100 liralık sermaye 20 liraya düştü yani adamın beşte 4 varlığını tüketmiş oldunuz. Gönlünüz razı mı bu duruma? Siz, aramızdan çıkan bir milletvekili olarak şimdi Bakanımızsınız, ben bu konularda ne kadar hassas olduğunuzu da bilerek, sizi acıtsın diye bu cümleleri kullanıyorum.

Sayın Bakan, esnaflar faizsiz borç değil, senelerdir iktidarınız tarafından çözülemeyen sorunlarını çözmenizi bekliyorlar. Bunların başında da BAĞ-KUR'lu esnaf ve sanatkârların prim ödemesi konusu geliyor. BAĞ-KUR emeklisi olan esnafımız, BAĞ-KUR primlerini zamanında en üst düzeyde ödemiş olmalarına rağmen, günü geldiğinde en düşük emekli maaşıyla cezalandırılıyorlar, o paraya muhtaç hâle getiriliyorlar. Esnafımız prim yüklerinin azaltılmasını ve prim gün sayılarında hâlen devam etmekte olan eşitsizliklerin de giderilmesini istiyor.

Kefilsiz, borçsuz hiçbir krediye ulaşamayan esnafın sorunlarını masa başında oturan sizler değil; sokaklarda, onların kahvelerinde birlikte onlarla çay-kahve içen bir milletvekili olarak ben görüyorum. AKP iktidara gelirken çay, peynir, simit hesabıyla geldi; son düzlükte ise bu enflasyonla insanları çaya, peynire ve simide ulaşamayacak muhtaçlıkta bıraktınız. Artık, esnafımız dükkânına gelirken elinde dedem usulü sefer tasları var, içinde bir de tarhana çorbası ve bir dilim ekmek. Biliyorum, bunlar artık size çok uzak ama bu gerçeklerden de kaçamazsınız.

Bütçenizin hayırlı olmasını diliyorum.