| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri a) Dışişleri Bakanlığı b) Avrupa Birliği Başkanlığı c) Türk Akreditasyon Kurumu ç) Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı (Türkiye Ulusal Ajansı) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 08 .11.2022 |
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Bakanım, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakanım, bu Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi döneminde devlette önemli tahribatlar var, devlet kurumlarında, bakanlıklarda. En az tahribatı olan kurumlardan bir tanesi sizin. En az derken, önemli tahribatlar var Bakanlığınızda ama diğerleriyle kıyaslayınca daha az olduğunu düşünüyorum. Bunda, Bakanlığın oturmuş kadrolarının, yetişmiş kadrolarının önemli rolü olduğunu düşünüyorum, sizin de buna sahip çıktığınızı da düşünüyorum.
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi içerisinde şöyle bir şey var, görevlerin tanımı var, Cumhurbaşkanlığı kararnamesinde 128'inci madde: "Türkiye Cumhuriyeti'nin dış politikasının tespiti için hazırlık çalışmaları yapmak ve tekliflerde bulunmak, Cumhurbaşkanı tarafından tayin ve tespit edilen hedef ve esaslara göre dış politikayı uygulamak ve koordine etmek." Yani dış politikayı tespit etmek görevleri arasında değil Dışişleri Bakanlığının, buna yardımcı olmak ve uygulamak sonuç olarak yani bir genel sekreterlik görevi sonuçta yapılıyor. Bu da yapılabilir tabii ki kamu içerisinde bu da olabilir ama bunun çok doğru olmadığını düşünüyorum. Politikayı tespit etmek ve uygulamak Dışişleri Bakanlığının görevi olmalı yani Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi içerisinde tespit edilen bu görevlendirme Dışişleri Bakanlığı için doğru değil. Onun doğru olmadığını da çeşitli şekillerde görüyoruz; hem 2022 Türkiye Raporu'nda hem de -işte, biraz sonra bahsedeceğim- GRECO ve FATF gibi kuruluşlardaki durumumuz, vizeyle ilgili durumumuz tüm bunları gösteriyor. 2022 Türkiye Raporu'nda çok önemli şeyler var, bulgular var. Demokratik kurumların işleyişinde ciddi eksiklikler bulunduğu -siz gayet iyi biliyorsunuz- demokratik gerilemenin devam ettiği... "Meclis, hükûmetin hesap verilebilirliğini sağlayacak gerekli araçlardan yoksun olmaya devam etmektedir." "Anayasal mimariyi, yasama, yürütme ve yargı arasında sağlam ve etkili bir kuvvetler ayrılığını temin etmeden yetkileri Cumhurbaşkanlığında toplamıştır." diyor. "Denge ve denetleme mekanizması çalışmıyor." diyor. "Olağanüstü hâl işlemleri hâlâ devam ediyor." diyor. "Yargı, muhalefet partilerinin milletvekillerini sistematik bir şekilde hedef almaya devam ediyor." diyor, vesaire vesaire. Yani bunlar ne durumda olduğumuzu da gösteren örnekler.
Şu anda, Sayın Bakanım, hem Amerika'ya hem de Rusya'ya bağımlılığı olan, Amerika'ya askerî açıdan Rusya'ya da ekonomik açıdan bağımlı olan tek ülkeyiz. Dünyada, Türkiye dışında, Amerika ve Rusya gibi güçlü ülkelere bağımlılığı olan başka bir ülke yok bildiğim kadarıyla. Enerjiyle ilgili olarak bu bağımlılık çok önemli bir safhaya geldi ve hâlâ bunu da devam ettirmeye çalışıyoruz.
Şimdi, dışişleri... Tabii ki siz birçok konuyla uğraşıyorsunuz ama mesela enerji konusu çok çok önemli Türkiye'nin güvenliği açısından, enerji güvenliği, ekonomik güvenliği açısından, gıda güvenliği açısından ama Rusya'yla ilişkiler maalesef olumlu, çok olumlu görünmüyor, eleştireceğim. Bugün bir haber vardı, Rus oligark -"Putin'in şefi" olarak da adlandırılıyor- Yevgeniy Prigojin ABD seçimlerine müdahale edildiğini açıklamış. Türkiye için de benzer bir durumun olmamasını dileriz.
Bir de vatandaşların en fazla şikâyet ettiği, bizlere en fazla torpil talebi gelen konu ne oldu biliyorsunuzdur, vize. Sayın Bakan, vize önemli bir sorun Türkiye vatandaşları için. Sebebi, biliyorsunuz, önüne gelen kişi Türk vatandaşı yapılıyor ki şöyle bir espri var: Efendim, Türk vatandaşlığını almak için bir ev satın almak gerekiyor. Önce 250 bin dolardı, sonra bu 400 küsura çıkarıldı. "Hayır, öyle değil, ev alana Türk vatandaşlığı veriliyor." deniyor yani bu duruma geldi, böyle espri yapılıyor. Şimdi, böyle olunca Türk vatandaşlığının kıymeti kalmıyor. Dolayısıyla bütün ülkeler -gelişmiş ülkelerden bahsediyorum- giriş çıkışta Türkiye'ye vize uyguluyorlar ve bu büyük bir sorun hâline geldi, size de ulaşıyordur.
Geçen yılki eleştirilerimin arasındaydı FATF'ta Gri Liste'ye alınmamız konusu, GRECO raporlarının olumsuz olması konusu. Bu konulara değinmediniz, çoğuna da cevap vermediniz ama bunlar önemli konular; hatırladığım kadarıyla cevap vermediniz sonradan.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU - Yazılı olarak.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Tutanaklara baktım da son bölümde cevap vermemişsiniz Sayın Bakan.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU - Yazılı olarak verdik.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bugün de cevap verirseniz memnun olurum o zaman.
Şimdi, GRECO da biliyorsunuz, yargı ve milletvekilleriyle ilgili davranış kurallarını, ahlaki etik kurallarını belirliyor. Bu sonuçta siyasi değil, bunlara uyulması lazım. 22 tavsiyeden 3'ü yerine getirilmemiş, 9'u kısmen yerine getirilmiş, 10'u ise hiç yerine getirilmemiş; yıllardan beri böyle GRECO'da. Bu, Avrupa Konseyi'nin bir kuruluşu ve size bir mektup gönderilmiş olması lazım geçen yıl, bilmiyorum nasıl cevapladınız. FATF konusu çok önemli, gri listedeyiz, kara listeye geçmeyi tabii ki hiçbirimiz arzu etmeyiz ama gri listeden çıkmak için de pek bir şey yapmıyoruz gördüğümüz kadarıyla, daha da kötü duruma geldik gri listeyle ilgili olarak.
Sayın Bakanım, kesin hesaba değindiniz yine, teşekkür ederim. Ancak, şöyle bir şey var, geçen yıldan izlemeye alınan konularla ilgili, 3 bulguyla ilgili hiçbir şey yapmamışsınız Bakanlık olarak, izlemede kalmış. Bunların da yerine gelmesi lazım.
Ayrıca, bir iç kontrol sistemi Sayıştay tarafından eleştiriliyor. İç kontrol sistemini kurmanız lazım. Önemli miktarda para harcayan bir kurumsunuz ve bunların birçoğu yurt dışında harcanıyor, kur farklılıkları, yer farklılıkları, mekân farklılıkları vesaire, dolayısıyla önemli sorunlar olabiliyor. İç kontrol sistemini çalıştırmanız lazım. Sayıştay raporunda "Henüz iç kontrol sistemi yapılandırma çalışmaları tamamlanmamış ve iç kontrol ve iç denetim belirlenen şartlar ve işleyiş açısından yeterli seviyeye tam olarak ulaşmamıştır." deniyor. Bu, önemli bir konu. Onun haricinde, siz de belirttiniz, 7 bulgu var bu yıl Sayıştay raporunda.
Bu yurt dışı tedavi giderlerinin ödenmesinde sorunlar yaşanmaya devam ediyor hâlâ. Bununla ilgili olarak da Maliye Bakanlığının koordinatörlüğünde Dışişleri Bakanlığı, Millî Savunma Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumunun müştereken çıkarması gereken bir yönetmelik var; bir araya gelecekler, bu çalışmaları yürütecekler ve bir yönetmelik çıkaracaklar. Bir araya gelip de bu kurumlar bu yönetmeliği bir türlü çıkaramıyorlar. İşte, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin bir sonucudur bu, bu koordinasyon yapılamıyor, bir bakanlar kurulu yok ya, koordine de edilemiyor tabii ki, onun sonucu ama bunun da yapılması lazım. Dışişleri Bakanlığı için yıllardan beri yurt dışı sağlık giderleriyle ilgili, bunların ödenmesiyle ilgili sorunlar, sıkıntılar var.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son yarım dakikanız.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Onun haricinde, diğer kurumlarla ilgili raporlar olumlu. Özellikle, Akreditasyon Kurumunun raporuna bakmıştım, olumlu görünüyor, Avrupa Birliği raporu da aynı şekilde. Onlar için teşekkür ediyorum.
Bakanlığınızın bütçesinin hayırlı olmasını diliyorum.
Teşekkür ederim Sayın Başkan.