| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri a) Dışişleri Bakanlığı b) Avrupa Birliği Başkanlığı c) Türk Akreditasyon Kurumu ç) Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı (Türkiye Ulusal Ajansı) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 08 .11.2022 |
AYLİN CESUR (Isparta) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, sayın milletvekilleri, değerli bürokratlar, basınımızın değerli temsilcileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçişle devlet kurumları işlevsizleştirildi, bürokrasi ve kamu atamalarında en önemli kriter liyakat değil, iktidara yakınlık oldu; bunu üzülerek ifade etmeliyim sözlerimin başında. Sistem değişikliğinden maalesef Bakanlığınız da payına düşeni aldı. Türkiye'de dış politikayı yöneten ve yönlendiren kurum Bakanlığınız olmalıyken tek karar mercisi, maalesef artık Cumhurbaşkanlığı oldu.
Bakanlığınız geçen yıl merkezî bütçeden yüzde 4,27'lik pay alırken bu yıl genel bütçe içerisinde payınız yüzde 0,37'ye düşmüş; bunu da üzülerek karşılıyoruz.
Tüm dünya ülkeleri küresel sorunlarla karşı karşıya ve Covid-19 pandemisinin yarattığı ekonomik sorunlar henüz atlatılamadı. Rusya-Ukrayna savaşının yol açtığı enerji ve gıda krizi yeni bir zorluk olarak sorunlar arasında. İklim krizinden birçok çevre sorununa, küresel ekonomideki resesyon endişelerinden düzensiz göçe ve terörizme kadar ülkeler millî menfaatleri çerçevesinde diğer ülkelerle stratejik anlaşmalar yapıyorlar ve Bakanlığınıza böyle bir ortamda son derece yetersiz bir bütçe ayrılmış. Dış politikamızın stratejik unsurları olan sınırlarımızın güvenliği, Kıbrıs, Yunanistan, Doğu Akdeniz, Azerbaycan ile Bulgaristan'da yaşayan Türk azınlık konularının odak olmasından uzaklaşılmış görünüyor ve Avrupa Birliği süreci, Avrupa Parlamentosu ilişkileri dondurma kararı aldı. Tüm müzakere başlıkları askıda. Avrupa Birliği mevzuatına uyum sıfır. Hukukun üstünlüğü, insan hakları, yargının bağımsızlığı, hâkim güvenceleri, ifade özgürlüğü ve laiklik gibi konularda Türkiye geriye gitti, bundan dolayı bunlar ve ilerleme raporunun pek çok yerinde, gerileme "backsliding" deyimi var yani son rapor artık ilerleme değil, gerileme raporu olmuş Sayın Bakan. Bu işin bitme sürecine evrildiğini belirtmek zorundayım; umarım çok geç kalmadan sandık ve demokrasi yetişir diyorum.
Stratejik önemi bulunan göç ve göçmenler konusunda Suriyeliler başta, Afgan ve diğer göçmenlerin ülkelere geri dönüşlerine ilişkin -ilgili Bakanlık İçişleri ve kurumlar ile Göç İdaresi Başkanlığı gibi- gerekli planlamalar yapılıp bir ortak politika belirlenememekte ve iklim değişikliğinin etkisiyle günümüzde enerji konusu kadar stratejik hâle gelen, Fırat ve Dicle başta olmak üzere, sınır aşan sular konularında ileriye yönelik politika belirlenmemesini de kaygıyla karşılıyoruz.
Bölgesel uzmanlığın, dil eğitiminin öncelikli hâle getirilememesine, hukuk danışmanı, hukuk müşaviri kadrolarının arzu edilen seviyede olmamasına, deniz hukuku, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, iklim değişikliği, çevre gibi ön plana çıkan dış politika konularında yeterli uzman bulunmamasına dikkat çekmek istiyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisinden gelen soru önergelerinin önemli bir bölümünün yanıtsız bırakılmasını da garipsediğimi ayrıca ifade etmek istiyorum.
Son dönemde bize çok ulaşan sorunlardan bir tanesi Avrupa Birliği ülkelerine yapılan turistik vize başvurularındaki reddedilme. Türkiye'nin Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisine sunduğu rapora göre, 2014'te yüzde 4 olan Schengen vize reddi, 2020'de 12,7'ye yükselmiş; 4,5 kat artmış yani. 2015'te yüzde 95,71 olan vize başvurusu kabul oranı yüzde 80,98'e inmiş. Tüm belgelerini eksiksiz tamamlayan ve tüm vize koşullarını sağlayan vatandaşlarımıza dahi artık ret cevabı veriliyor.
Türkiye ile Avrupa Birliği Arasında Vize Serbestisi Diyaloğu Mutabakat Metni ve Geri Kabul Anlaşması 16 Aralık 2013'te imzalandı. İmza törenine katılan Sayın Cumhurbaşkanı, vize serbestisi tanınacağına dair dikkat çekerek "Yük olmaya değil, yük almaya gidiyoruz." demişti ve 2016'da Sayın Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin Avrupa Birliğinden vizesiz seyahat hakkı alamaması hâlinde göçmenlerin geri kabulünü durduracağını söyledi. O günden bugüne ne vize serbestisi gerçekleşti ne de Geri Kabul Anlaşması kabul edildi ve Bakanlığınızın resmî sayfasında Türkiye-AB arasında 18 Martta varılan mutabakata ilişkin soru-cevaplar bölümünde "Vize Serbestisi Sağlanmaması Hâlinde Atılabilecek Adımlar Nedir?" başlığında şu ifadeler yer alıyor: "Vize diyalog sürecinin öngörülen süre içinde vize serbestisi sonuçlanmaması hâlinde Geri Kabul Anlaşması'nın tarafımızdan tek taraflı feshi mümkündür." diyor 24'üncü madde. Bu konudaki tutumumuz net biçimde AB tarafına bildirerek kayıt altına alınmıştır. Şimdi, o zaman soruyorum ben Sayın Bakan, vatandaşlarımız üçüncü dünya ülkeleri vatandaşlarıyla aynı zorlukları yaşarken 2016 yılında AB'yle imzalanan 18 Mart Mutabakatı kapsamında yaptırımınız ne olacaktır Bakanlık olarak? Örneğin, 27 Temmuz 2022 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararıyla Bulgaristan Cumhuriyeti kimlik kartı bulunan kişilere vize muafiyeti verildi. Ülkemize kimlik kartlarıyla vize serbestisi sağlanan ülkeler ile mütekabiliyet ilkesi gereği kendi vatandaşlarımız için de vize serbestisi neden sağlanmadı? Bizim bu anlaşmalardan kazancımız nedir Sayın Bakan, bunu öğrenmek istiyoruz ve aradan dokuz yıl gibi uzun bir süre geçti, ülkemiz dünyada en fazla sayıda mülteciye ev sahipliği yapan ülke oldu. Resmî rakamlara göre, düzensiz göçmenler saymazsak sığınmacı sayısı 4 milyonu aştı ve 3,6 milyonu Suriyeli, milletimiz fukaralıkla boğuşurken...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ben dalmışım, siz yirmi dört saniye daha geçmişsiniz sürenizi.
AYLİN CESUR (Isparta) - Bir on saniye daha rica edeyim, cümlemi tamamlayayım.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son bir cümle lütfen.
AYLİN CESUR (Isparta) - ...yiyecek ekmek bulamazken sığınmacılarla gelen artı yükün bize maliyeti nedir? Resmî kalkınma yardımları çerçevesinde sığınmacılara ayrılan pay kaç milyar dolardır?
Teşekkür ediyorum.