| Komisyon Adı | : | (10 / 6598, 6599, 6600, 6601, 6602, 6603, 6604, 6605) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Adnan Ertem ile Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı temsilcilerinin yaptıkları sunumlara ilişkin görüşme |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 09 .11.2022 |
MUHAMMET BALTA (Trabzon) - Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle ben de daha önce 41 canımızın, ondan sonra da Taner Şen evladımızın ebediyete intikal etmesinden sonra hepsine Allah'tan rahmet diliyorum, ailelerine sabır diliyorum.
Yine, Zonguldak'ımızda özel bir ocakta meydana gelen kazada yaralanan vatandaşlarımıza da Allah'tan şifa diliyorum.
Şimdi, şu anda, özellikle kamudan ilgilileri dinliyoruz, bugün de burada Çalışma Bakanlığındaki ilgili arkadaşlarımızı dinledik.
Ben şöyle bakıyorum olaya: Elbette bu kazanın neticelerini bir şeye bağlayamayız yani şundan oldu, bundan oldu, hemen, biz, öyle kesin, net bir ifade kullanamayız ama özellikle taş kömürü ve linyitlerde grizu patlamasının en önemli etkenlerden biri olduğunu görüyoruz, tehlikenin en önemlisi grizu patlaması. O da neden oluşuyor? Metan, zaten taş kömüründe metan üzerinde taşıyor, var zaten. Bu metan, sadece üzerinde mi taşıyor? Hayır, nakliye galerilerine de sürseniz, o nakliye galerilerinin içerisindeki taşların içerisinde de metan olmuş olabilir, sadece kömürün üzerinde değil. Peki, metan sadece tek başına tehlikeli midir? O da hayır. Neyle birleşmesi lazım? Oksijenle birleşmesi lazım. Peki, ikisi birleştiği zaman yeterli mi? Bu da yeterli değil. Grizunun, patlamanın olabilmesi için ne olması lazım? Ateş kaynağının olması lazım.
Şu ana kadar, biz, yapılan sunumlarda özellikle taş kömüründe, linyitte patlamalarda, geçmiş dönemdeki patlamalarda, tam böyle nedeninin, ateş kaynağının tespit edildiğini görmedik; yok ateş kaynağı. Şimdi, ne deniyor? "Havalandırma." Ben şimdi, şu anda maden mühendisleri olarak, arkadaşlara soruyorum -Sayıştay raporlarında da olan havalandırma terse çevrilecek şekilde olmaması, bu sistem uygulansaydı Zonguldak'ta, Amasra'da meydana gelen bu kazada acaba ne olurdu? Siz bunu bir eksiklik olarak raporlara yazıyorsunuz ama bu kazadan sonra acaba yönetmelikte yazılmış da onun için mi buraya yazıyorsunuz, inanarak mı yazıyorsunuz; bunun cevabını almak isterim ve bu kazadan sonra da patlamadan sonra da bu havalandırma tersine çevrilseydi acaba oradaki vatandaşlar kurtulacak mıydı? Bunu açıklamak lazım arkadaşlar, bunu söylerken bunu da açıklamak lazım. Yani şunu söylemek istiyorum ben: Bu patlamanın esas nedenlerinden ateş kaynağının ne olduğunu bulmak lazım. Peki, en önemli şey, burada -Sayın Yavuzyılmaz da söyledi- yoğunluğu çok hafif, yaklaşık 0,554 gram ama hızı da hava hızından 1,6 kat daha hızlı olan tehlikeli bir gaz var. Siz, ocaklarda bütün sistemi denetliyor musunuz, mesela patlamayla ilgili kısımları da denetliyor musunuz; onun cevabını almak isterim, ona göre sorular soracağım. Yani delikler delinmiş, patlatma yapılacak, delik dizaynı, bir aynada kaç tane delik var, bunun derinliği ne kadar, içerisine ne kadar dinamit konuyor ve sıkılaması ne kadar, kullanılan patlayıcının miktarı, kullanılan kapsüllerin antigrizulu kapsül olması ve burada, patlamalarda gecikmeli patlama yapılıyor mu, yer altında bunları tespit ettiniz mi? Niye bunları söylüyorum? Burada metan gazı patlama esnasında ateşleme kaynağındaki ısı 650 dereceyse -bilimsel verilerden söylüyorum- on saniye...
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - İşçileri suçlamayın...
MUHAMMET BALTA (Trabzon) - İşçileri suçlamıyorum, lütfen.
On saniye sonra patlama olabilir ama bu ısı 1.200 dereceyse bir saniye sonra patlama olabilir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUHAMMET BALTA (Trabzon) - Sayın Başkanım, bitiriyorum.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Buyurun lütfen.
MUHAMMET BALTA (Trabzon) - Arkadaşlar, ben kimseye müdahale etmedim, ne konuştuğumu da biliyorum, ben kimseyi suçlamıyorum. Burada suçlu da... Burada neyi arıyoruz biz? 42 canımız gitti, bunlar geri gelmez; bundan sonraki süreçte ben sorular soruyorum, kimseye de müdahale etmedim, kimse de bana müdahale etmesin; bakın, bunu söyleyeyim. Konuşurken herkesi dinledim sabırla, bana da müdahale edilmesini istemem.
Burada soruyorum ben şimdi sizlere: Bu kadar araştırmalarınızda yani ocaklarda yaptığınız araştırmalarda bu konularla alakalı, patlatmayla alakalı bu iş emirleri barutçulara verilirken bir anda, bir iş emrinden farklı iş emirleri yapıyorlar mı? Bir ocakta aynı anda farklı patlatma yapıyorlar mı? Bu anda kullandıkları malzemelerle alakalı eksiklikler gördünüz mü? Ben bunları sormak istiyorum. Bu olayda da ateş kaynağıyla ilgili sizin görüşleriniz nedir? Ateş kaynağı, en önemli şey yani...
Toparlıyorum.
En son olarak da... Denetlemeler yapıyorsunuz, yaptığınız bu denetlemelerde şunu söylüyorsunuz: "Yüzde 50 gidermeme oranı var." yani eksikleri yüzde 50 gidermeme oranı var. Taş kömürü ve linyit madenleri dünyanın en tehlikeli çalışma alanları, en tehlikeli işlerinden bir tanesi. Burada verilen emirleri gidermeme oranı olmaması lazım, bunların anında giderilmesi lazım. Peki, sizin elinizi kolunuzu bu konuyla alakalı bağlayan yasalar, yönetmelikler var mı? Eğer varsa bunların da -az önce bir arkadaşımız da söyledi- açık açık konuşulup ve -bu Komisyonun da esas amacının bu olması lazım- bundan sonrasında Türkiye Büyük Millet Meclisinde oturulup tartışılıp kırmızı çizgiler belirlenip onlar üzerinde bir yol yürümemiz lazım yani bize hiç kimse şunu söyleyemez... Herkesin, 85 milyonun da ciğeri yandı, o evlatlar bizim evlatlarımız. Nasıl ki evlatlarımız şehit oluyor, 85 milyonun canı yanıyor, burada da aynı mertebede, buradaki evlatlarımız şehit oldular, hepimizin canı yandı. Biz de oradaydık, biz de o gece oradaydık, bütün arkadaşlarımız, hiç ayrım yapmıyorum. Şu daha fazla üzüldü, ben daha fazla, o az falan, öyle bir şey yok ama bizim burada -tekrar ediyorum- bunları yapmamız lazım.
Bir konu da: Buradan elbette ki biz siyasi mesajlar veririz. Değerli arkadaşlar, bu çoğunluğu bize millet verdi; burada yönetme kabiliyetini, bu iradeyi bize millet verdi. Yedi ay sonra seçim olur, bu iradeyi birileri alır, yönetir. Bu yönetme şeklinde -Türkiye Cumhuriyeti hukuk devletidir- burada, bize kanunların, yasaların, tüzüğün verdiği şekilde burayı yönetiyoruz, ayrı bir yönetme şeklimiz yok. İnce ince mesajlarla beraber Sayın Cumhurbaşkanımıza mesaj veremezsiniz. Sayın Cumhurbaşkanımız ertesi gün, o kazanın oluşumundan sonra oraya gitmiş, acıları hep beraber paylaşmış, oradan da mesajlarını vermiş, demiş ki: "En ince ayrıntısına kadar bunun araştırılıp bundan sonra bunların bir daha yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması..." Evet, gerekli önlemler neler? Bizim üzerimize düşen, burada bunları konuşup hep beraber bunları bir karara bağlayıp geleceğe, gelecek nesillere bu acıların yaşanmaması için...
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Sayın Cumhurbaşkanı 111 öneriye dair kararname yayınladı.
MUHAMMET BALTA (Trabzon) - Hanımefendi, lütfen sözümü kesmeyin.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Sayın Cumhurbaşkanı Soma'nın önerilerine ilişkin...
MUHAMMET BALTA (Trabzon) - Saygısızlık yapmayın, bakın, ben saygısızlık yapmıyorum sizlere.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Saygısızlık yapmıyorum.
MUHAMMET BALTA (Trabzon) - Lütfen, bakın, siz konuşurken ben konuşmuyorum.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Madem Sayın Cumhurbaşkanı her şeyi tek başına yapabiliyor...
MUHAMMET BALTA (Trabzon) - Lütfen sözümü kesmeyin, lütfen...
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - ...Soma'da çıkan 111 öneriye karşı kararname çıkarsın, bir gecede çıksın, her şey güzel olsun o zaman.
MUHAMMET BALTA (Trabzon) - Lütfen sözümü kesmeyin.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Madem Cumhurbaşkanı her şeyi tek başına yapabiliyor, Soma'dan sonra çıkan 111 öneriye ilişkin...
MUHAMMET BALTA (Trabzon) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum. Bundan sonra da konuşmacılar olduğu zaman aynı şekilde cevap vereceğim. Cevap hakkımın da saklı olması kaydıyla sözümü bitiyorum.
Bütün heyete saygılar sunuyorum.