| Komisyon Adı | : | (10 / 6598, 6599, 6600, 6601, 6602, 6603, 6604, 6605) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Muhittin Bilge'nin, Genel Müdürlüğün yapısı, madenlerle ilgili mevzuat, denetim ve rehberlik faaliyetleri ile yaptıkları diğer çalışmalar hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 09 .11.2022 |
KANİ BEKO (İzmir) - Öncelikle ben teşekkür ederim.
İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğünün hazırlamış olduğu bu sunumu da dinledim ve okudum. Burada benim bir itirazım var: Sayın Müdürüm "iş sağlığı ve güvenliği" diye bir şey yoktur, işçi sağlığı ve iş güvenliği vardır. Yani burada, sizin de gördüğünüz gibi, raporlara bakarsanız, bu, işçi öncelikli değil, bu, iş öncelikli yani burada biraz önce Genel Müdürün anlattığı şeyler önce o iş yerini korumak, kollamak... Bana göre iş yerinden önce işçiyi korumak, kollamak gerekir, bunun bir kere değiştirilmesi gerekir. Bunu arz ederim yani "İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Genel Müdürlüğü" olması gerekir; bir.
İkincisi, konuya dair tabii ki birkaç sorum olacak. Maden ocağındaki karar defterine ulaştınız mı, uzmanların son aldığı notlar nelerdir? Siz uzmanlarınızla birlikte işçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanması adına kaza öncesi kaç kez incelemede bulundunuz ve bu incelemelerde hangi sonuçlara ulaştınız? Bu konuda Bakanlığınız nasıl bir süreç yönetiyor? Madenlere ilişkin mevzuat nasıl işletiliyor? Sayıştay raporlarında madene ilişkin kesilen para cezalarından söz ediliyor, bu cezalar neden kesildi? Patlama öncesi raporlar size ulaşmış mıdır? Elbette madende örgütlü sendikalar var, bu madende örgütlü olan sendika Genel Maden İşçileri Sendikası; peki, bu sendikaya düzenli bir şekilde Amasra madenlerindeki işçi sağlığı, iş güvenliği önlemlerine ilişkin kararlar iletiliyor mu? Bu konuda sendika yöneticileriyle aranızda nasıl bir diyalog süreci geçti? Sendika orada işçilerin güvenliği için gerekli tedbirlerin alınmasını zorlamak, iş yerlerindeki iş barışını sağlamak amacıyla örgütlenmektedir. Siz hiç bu konuda yöneticilerle görüşerek, konuşarak işçi sağlığı, iş güvenliği konularında mutabık oldunuz mu? Her fırsatta belirtiyorsunuz, işçi sağlığı, iş güvenliği uzmanlığı sisteminin işleyişinde bir sıkıntı var. İşveren ile iş güvenliği uzmanı arasında amir-memur veya patron-çalışan ilişkisi olunca denetimler doğru yapılmıyor. O zaman da böyle büyük facialara neden oluyor yani şunu söylemek istiyorum: Kesinlikle iş yerlerindeki işçi sağlığı ve iş güvenliği uzmanlarının da sizin de işverenlerden değil, bağımsız kurum ve kuruluşlardan maaşını almanız gerekir. Eğer siz bir iş yerinde işverenden maaş alıyorsanız oradaki sıkıntılı, tehlikeli, riskli iş yerlerini bir anlamda görmezlikten gelirsiniz. Dolayısıyla eğer görürseniz o işveren sizin iş akdinizi fesheder. Bu konuya dair sizin görüşünüz nedir? Sizce, bir uzman maaş aldığı bir patronu objektif bir biçimde denetleyebilir mi?
Son sorum: Madende çalışan işçilerin en az dört aylık sertifikaları olması gerekir. Amasra madenlerinde çalışan işçilerin bu konuda sertifikaları var mıdır, bunları incelediniz mi? Sözü geçen fezlekede başka vardiyadaki işçilerin farklı vardiyalarda çalıştığı tespit edilmiş. Bu konuyla ilgili elinizde bir rapor var mıdır? Edindiğimiz bilgilere göre, redevans anlaşmalarıyla madendeki çalışma alanı oldukça daraltılmış. Burada uzun yıllar eksi 250 metreye kadar girilmiş. Öyle olunca, yeni galerinin 250, 300 ve 350 metre derinliklere kurulduğu görülmektedir. Yani, maalesef 100-150 metre olması gerekirken 50 metreye kadar düşürülmüş. Bu konuyla ilgili görüşlerinizi merak ediyorum.
Dinlediğiniz için teşekkür ederim.