KOMİSYON KONUŞMASI

AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Evet, teşekkürler.

Öncelikle az önceki tartışmayla ilgili... Burası bir komisyon, milletvekilleriyiz burada hepimiz, herkes karşılıklı fikrini açıklar, arada da sataşmalar olabilir, bu zaten Genel Kurulda da oluyor, burada da oluyor. O yüzden, birbirimize verdiğimiz her cevabı daha dinlemeden "Saygısızlık etme." diye sürekli birbirimize bu cümleyi ithaf etmeyi doğru bulmuyorum, aynen geri iade ediyorum. Birbirimizi bastırarak, bu tarz söylemlerle susturmaya çalışmayalım, rica ediyorum sizden.

Sorularım: Başkanlığınızın 2018 yılında yayınladığı kamu spotları var. İş yerlerinde gerekli önlemlerin alınmasının önemini anlatmak için "İş kazası yoktur." sloganını kullanıyorsunuz. Evet, bu çok önemli çünkü günümüzde bu teknolojinin geldiği noktada gerekli önlemlerin alınması durumunda bile önlenemeyecek iş kazası neredeyse yok. Acaba -biz kabul etmiyoruz ama- siz yaşanan bu facianın hâlâ bir kaza olduğunu düşünüyor musunuz?

Yine, işçi sayısının yetersiz olduğuna ilişkin Sayıştay raporları var 2019'da. Biz bunu zaten biliyoruz. İşçilerin ifadeleri, müessesede çalışanların ifadeleri var; personelin eksik olduğu söyleniyor, bunu biliyoruz. Bilirkişi raporunda da bu yazıyor, eksik personel sıkıntısı olduğu ve aslında Amasra müessesesinin Türkiye Taşkömüründen bu konuda talepte bulunduğu ancak bu talebin Türkiye Taşkömürü Genel Müdürlüğünce karşılanmadığı belirtiliyor. Acaba burada norm kadro sayısı normalde ne kadar? Yani bu norm kadroların son yıllarda boşaltıldığını ancak boşalan kadrolar yerine yeterli sayıda işçi alınmadığını da biliyoruz. Buna yönelik iddialar var ama Sayıştay raporu da zaten bunu destekliyor. Acaba siz teftişlerinizde bu duruma hiç dikkat ettiniz mi? Bu konuda bir öneriniz ya da yaptırımınız oldu mu?

Yine, azalan işçi sayısına karşılık üretim oranında acaba ne gibi bir düşüş oldu? İşçi başına düşen üretim yıllar içinde ne şekilde değişti? Son iki buçuk aydaki artış da var bizim elimizde, bunu da Komisyonun dikkatine sunmak istiyorum.

Yine, kaybettiğimiz işçilerin birçoğu genç, iki ya da üç yıllık deneyimleri var. Tanık ifadeleri, tehlikeli olan alt kadrolara genelde deneyimsiz işçilerin gönderildiğine ilişkin ifadeler var. Acaba denetimler sırasında bunlara dikkat edildi mi? Yani teftiş sırasında hangi kotta ne kadar deneyimli işçi var, filan buna baktınız mı?

Yine, mevzuatın iş güvenliğini sağlama konusunda Avrupa Birliği müktesebatına uygun ve yeterli olduğunu belirtmişsiniz galiba, yanlış hatırlamıyorsam sunumunuzda. Geçen hafta burada sunum yapan hocalar da Türkiye'deki madenlerin birbirinden farklı olduğu, dolayısıyla düzenlemelerin de ona göre uyarlanması yani alınacak önlemlerin de buna göre belirlenmesi gerektiğini söylediler. Yine, mevzuatın çok genel kapsamlı olduğunu, bazı ayrıntıları açıklamadığını ya da yanlış açıkladığını, bu sebeple de uygulamada zorlukların ve belirsizliklerin olduğunu söylediler. Siz de -sahayı bilen insanlar olarak diyeceğim- mevzuatın yeterince açık, anlaşılır ve uygulanabilir olduğunu düşünüyor musunuz? Yine, bu mevzuatın hakkıyla uygulandığını düşünüyor musunuz? Sizce mevzuat konusunda eksiklik ya da yanlışlıklar nelerdir? Bu sorulara cevap bekliyorum.

Teşekkürler.