KOMİSYON KONUŞMASI

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Değerli Başkanım, çok teşekkür ediyorum.

Sayın Bakanım, şahsınızda bütün heyete saygı sunuyorum.

Şimdi, sizin Bakanlığınızın bütçesi görüşülürken her yıl hemen hemen özel notlar düşüyoruz burada ve altını çiziyoruz ki bu Bakanlık bizi ifade ediyor, milleti bütünüyle ifade ediyor, yaşadığımız zemini ifade ediyor. Dolayısıyla serzenişler de elbette sahiplenilmeli ama yapılanları da bütün bütün alıp yüreğimize koymalıyız. Muhalefet maalesef -yani "görene, köre ne" darbımeselince- görmüyor. Görenler yok mu? Elbette var.

Şimdi, biraz önce Seyit Hocama, Seyit Başkanıma "Erzurum'a en son ne zaman gittiniz?" dedim. Niye Seyit Başkanım, CHP Genel Başkan Yardımcısı? Aynı okuldan mezun olduk, Atatürk Üniversitesinden. Dolayısıyla Atatürk Üniversitesini ve Erzurum'u çok iyi bilen birisi. Onun okuduğu yıllarda, bizim okuduğumuz yıllarda şimdiki geldiğimiz noktayla kıyas götürmeyecek kadar şehirleşme bakımından bir nakıs hâl vardı, noksan bir hâl vardı. Geldiğimiz nokta fersah fersah bunu aştığımızı gösteriyor. Noksanlarımız yok mu? Elbette var, onları sizlerle zaten paylaşıyoruz ve size minnettarız. Arkadaşlarımızın özellikle düştükleri kayıtlara kat kat katılıyorum ben, Allah razı olsun.

Ben şunu biliyorum Değerli Bakanım; bir güzelleme olsun diye değil, hak teslimi: Çözüm odaklı kim varsa o samimi söylüyorum ki Cenab-ı Hakk'ın inayetiyle kuşanıyor ve yolu da açık oluyor. O yüzden, şu beş yılda; beş yıl da olmadı, dört buçuk yılda eşi emsali görülmemiş mesafeler aldınız. Ben Erzurum özelinden biliyorum, başka yerlerden de biliyorum ama Erzurum için özellikle hayatının tamamını Erzurum'da geçirmiş bir kardeşiniz olarak söylüyorum yani ilk mektepten başlayıp üniversiteyi de orada bitirip milletvekili olduktan sonra buraya gelen, milletvekilliği bittikten sonra da Allah nasip ederse tekrar Erzurum'da hayatını devam ettirecek birisi olarak söylüyorum. Çok özel, güzel işler yaptık; elhamdülillah. Katkısı olan kim varsa müteşekkiriz. Noksanımız yok mu? Elbette var ama hakikatleri dillendirmek lazım.

Şimdi, Abdüllatif Bakanımız nerede, burada bir muhaveremiz oldu, bir sohbetimiz oldu yani o büyüklüğünün gereği bir not düştü bana ki "Kendi şehrinden seçilmiş biriyle cedele girmeyin." ben de girmiyorum zaten. Naci kardeşimi seviyorum, bunun altını da çiziyorum, sık sık da bunu söylüyorum ama bir hâli de mutlaka burada tashih etmek lazım, düzeltmek lazım; neye ait? Erzurum'a ait düştüğünüz notlar. Bir defa, demiştiniz ya: "Erzurum'da yüksek bina yoktu." Şimdi -TOKİ Başkanımız Ömer Bey çıkmış dışarı- Erzurum'da 5 katın üzerinde TOKİ'nin yaptığı bir yapılaşma yok.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Öyle demedim, dışarıdan gelen müteahhitler...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Kim o müteahhitler?

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - İstanbul'dan gelen...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Kim gelmiş? Ben bilmiyorum arkadaş, ben Erzurum'da yaşayan birisi olarak söylüyorum.

Şimdi, şunu...

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Erzurum'da müteahhit kalmadı mı...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bırak, "dışarıdan gelen müteahhitler" deyip de yani orada bir soru işareti açmaya gerek yok kardeşim; doğruyu konuşalım.

Bak, beni de ilgilendiren bir ilzamda, bir ithamda bulunuyorsunuz; ne diyorsunuz? "2018 yılında, seçim döneminde sırf bana inat hatta benim için, köyümle ilgili bir yaptırım söz konusu oldu." dediniz.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Hatta benden çok kaymakam benim köyüme...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Etmiyorum, yok, yok, etmiyorum ama şimdi, aslında sizin söylediğiniz...

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Kaymakamlığa seçim çalışması...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - ...AK PARTİ'nin seçimlerle ilintili bir icraat yapmadığını da gösteriyor. Bakın, bu Bakanlık özellikle poşetlerle ilgili aldığı kararı hangi zaman dilimine yaydı? Mahallî seçimlere değil mi, mahallî seçimlerden bir iki ay önce o kararı aldı. Herkes "Yahu arkadaş, bu kararı aldınız, oylarda epeyce bir erime olur." dedi ama biz ne dedik, Bakanımız ne dedi? Cumhurbaşkanımız şunu söyledi: "Doğru bildiğimiz bir olayın seçimle ilintilendirilmesi doğru olmaz." Kararı aldık, uyguladık.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Tamam, niçin?

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Şimdi, seçim döneminde -aynen, dediğini ben biliyorum yani o söylediğiniz doğru- efendim, bir talep vardı, ücret talepleri vardı, yatırılmamıştı, 2004'te yapılmış yapılarla ilgili, geldi ama kime? Cinis köyüne değil güzel kardeşim, her yere geldi; seninle bir ilgisi yok.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Ne için geldi?

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bakın, bizim orada, sizin köyünüzde aldığımız oyları bile ben çıkardım, onu da isterseniz paylaşırım. Bakın, biz 2014 yılında sizin köyde ne almışız? 2014'te 450 oy...

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Sadede gel, bırak...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Sadede geliyoruz güzel kardeşim.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Öyle ben söyleyeceğim, altında...

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Ya, bırak Allah aşkına!

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Öyle şey yok, öyle şey yok.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Karşılıklı diyalog usulümüz yok. Herkes fikrini söyleyecek.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Senin köyünle ilgili konuşuyorsam bunu söyleyeceğiz. Efendim, "Biz oraya bağışta bulunduk, aile olarak bağışta bulunduk, onu da gasbettiniz." anlamına gelecek şeyi söyleyin.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Ne münasebet ya, ne alakası var!

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Öyle söylüyorsun. İşte tutanaklar burada.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Ya, bırak Allah aşkına ya!

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ya, bırakmıyor, burada. Öyle şey yok.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Ya, Erzurum'u konuşamayacak mıyım ben! Memleketim hakkında konuşamayacak mıyım!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Yalan söylemeyeceksin!

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Hayır, ben yalan falan söylemiyorum, ne alakası var!

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bağırmadan söyle, saygılı ol!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, sakin olalım. Sakin olalım, rica ediyorum.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Ben Erzurum'u, memleketimi savunamayacak mıyım!

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Sen yalan söylüyorsun güzel kardeşim.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Cinisli, sakin olalım. Sayın Cinisli...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Tamamı yalan, yalan söylüyorsun sen, bin defa söyledim ya! (İYİ Parti sıralarından gürültüler)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, sakin olalım.

Sayın Cinisli, sakin olalım, sonra oturursunuz, detaylı konuşursunuz. Erzurum Vekilisiniz ikiniz de, rica ediyorum.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Şimdi, efendim, ben hep şunu söylüyorum: Hakikati söyle, kimsenin buna itirazı yok. Şu düştüğün kayıtların tamamı hakikat dışı, yalan.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Ya, bırak Allah aşkına, sen kimsin! Erzurum'u gündeme getiriyorsun ya!

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Söylemeyecek miyim ben? Sen Erzurum'la ilgili aleyhte konuşacaksın, Erzurum'u bilmezsin sen güzel kardeşim ya.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Ya, bırak Allah aşkına, sen kimsin! Ben 14 nesildir Erzurumluyum.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Sen İstanbul'da yaşamışsın... Sen burayı böyle konuşmazsın.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, karşılıklı diyalog usulümüz yok. Sayın Cinisli, rica ediyorum, karşılıklı diyalog usulümüz yok. Daha sonra oturup konuşursunuz, aynı ilin vekillerisiniz.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Yok, ben bunu söyleyeceğim, olur mu öyle şey?

Şimdi "Erzurum cahili" deyince itiraz ediyor. Böyle bir şey olur mu güzel kardeşim? Yapmayacaksın. Ben buradayken Erzurum'a dair düştüğün bütün yanlışları düzelteceğim. Öyle şey yok.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Erzurumlularla ilgili konuşamayacak mıyım!

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Efendim "Bizim aile orada bilmem ne yapmış." (İYİ Parti sıralarından gürültüler) Sizin aileniz kim...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, rica ediyorum. Karşılıklı diyalog usulümüz yok, rica ediyorum. (İYİ Parti sıralarından gürültüler)

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bakın, arkadaşlar, o köyde 170 dönüm arsa bağışlanmış. Ne için? Bu depremden dolayı. Ancak "bizim aile" dediği 10 dönümlük bir isim... (İYİ Parti sıralarından gürültüler) 10 dönümlük bir yer vermiş ama şunu vermiş, bakın, ben o belgeyi de aldım. Ne diyor? Akif Cinisli diye bir isim, şerh koyuyor, kamulaştırma olmaz diyor.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Çok ayıp! Çok ayıp yaptığınız.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Aha, burada, belgeyle konuşuyorum ben.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Yakışanı yapıyorsunuz!

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ben belgeyle konuşuyorum, ezbere konuşmuyorum, ezber yok.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Aileyi karıştırma!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, rica ediyorum. Herkes fikrini söyleyecek, rica ediyorum.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ben belgesiz konuşmam. Bağışladık, bilmem neyi bağışla... Bağışlama falan yok, böyle bir şey yok.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Ölmüş insandan bahsediyorsun, Akif Bey öldü, ölmüş insanın arkasından konuşuyorsun. Ayıp!

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Kardeşim kim olduğunu bilmem. Bağışlama yok, bağışlama yok, yok bağışlama, burada belge. Ne bağışlaması? "Bağışladık." deyip öyle burada beylik laflar etmeyeceksin, öyle bir şey yok.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Beyliği bana mı öğreteceksin!

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bağışlama falan yok, ezbere konuşuyorsun sen.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Beyliği bana öğretme!

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Sen aslında birçok şeye zihnini açsan, biraz öğrensen çok iyi olur. Bak, şunun hep altını çizdim ben. (İYİ Parti sıralarından gürültüler)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, tartışmaları mümkün olduğunca diyalogdan kaçınarak, kişiselleştirmeden yapalım. Mesaimizi tamamlamak durumundayız

Buyurun Vekilim.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Zihin haritan uyuyor, zihnini aç!

Şimdi, Değerli Bakanım, bizim "şehir" kavramına bir defa medeniyetimizin düştüğü özel kayıtlar var. Ben özellikle paylaşmak istiyorum. Tabii ki İbn Haldun'un düştüğü notlar var. Burada böyle bir allame edasıyla konuşacak değilim ama bir kavramı özellikle not düşeceğim: Şehirler nerelerde inşa edilmiş? "Nerelerde inşa edilmeli?" diye medeniyetimiz bize tembihatta bulunuyor, pendname koyuyor. Bir kayıt, efendim, aynen şöyle: "Yeri, dağı, çiçeği kekik, kuşu keklik / Düşünme, kur orada bir beylik." Tarife bakar mısınız?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son bir dakikanız.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Olmaz, Değerli Başkanım.

Peki.

"Yeri düz, çiçeği saz, kuşu kaz, bu sana ikaz / Orada beylik olmaz." Şimdi, böylesine medeniyet kodları olan bir yapı, hele hele o kodları sahiplenmiş AK PARTİ gibi, Cumhur İttifakı gibi bir siyasi kadro nerede bir tohum ekiyorsa, bir tohum atıyorsa oradan bir büyük lezzet çıkıyor. Ben şehir şehir gezdiğimizi... Hepimiz geziyoruz, hepimiz. Noksanımız yok mu? Hatay'da elbette noksanımız var; İstanbul'da, efendim, Antalya'da yaptıklarımızın dahasını yapmalıyız, eyvallah. Ancak yapılanlara müteşekkir olduğumuzu da kayıt altına almak lazım. Bütün bütün yok olduk, hep bunu söylüyorum ben. Öyle değil. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ya. Bizim bayrak adresimiz, bayrak adresimiz, en şahika bakanlıklarımızdan biri. Şurada Bakan Yardımcılarımız var, elhamdülillah, ben biliyorum, kim yönelse muhalefetten yönelenlere de hemen kapılarını açan bir kadro.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümlelerinizi alalım.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Efendim, hemen bitiriyorum.

Ömer Bulut Bey, Allah razı olsun, zaten üretkenliğin zirvesinde; bizim Abdullah Bey kardeşim anlattı onu, çok özel işler yaptı. Efendim, Milli Emlak Genel Müdürümüz, kim yönelirse müsbet bir karşılık verir, hacet kapısıdır. Burada Tapu ve Kadastro Genel Müdürümüz var, İlbank Genel Müdürümüz var -isimlerini sayamadıklarım haklarını helal etsinler- her biri çok özel hizmetler yaptılar memlekete. Dolayısıyla, noksanları söyleyelim ama ardından da arkadaşlar, şuna da teşekkür ediyorum...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum Sayın Aydemir.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Peki.

İSMET TOKDEMİR (Hatay) - Yok yok, tek tek hepsinin ismini say.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Sayayım İsmet Ağabey, sayayım da isimleri sığmaz yani vakit yetmez. Hepsine müteşekkirim.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Hepsine teşekkür ediyoruz.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Değerli Bakanım, bütçeniz hayır uğur getirsin inşallah.

Hepinize saygılar sunuyorum.