| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri a) Hazine ve Maliye Bakanlığı b) Gelir İdaresi Başkanlığı c) Türkiye İstatistik Kurumu ç) Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu d) Sermaye Piyasası Kurulu e) Kamu İhale Kurumu f) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu g) Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu ğ) Özelleştirme İdaresi Başkanlığı h) Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ı) Yatırımcı Tazmin Merkezi |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 10 .11.2022 |
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Çok teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Bakan, Sayın Bakan Yardımcıları, değerli Hazine ve Maliye Bakanlığı bürokratları, sayın basın mensupları; ben de sizleri saygıyla selamlarım.
Bugün cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün 84'üncü ölüm yıl dönümü. Kendisini, büyük kurtarıcı ve cumhuriyetimizin kurucusunu rahmetle, minnetle anıyorum ben de.
Bu sabah Anıtkabir'deydik, görevimizi yerine getirdik, duamızı ettik, Allah rahmet eylesin. Ve orada ülkemizin neden bu hâle geldiğinin bir örneğini yaşadım maalesef. Sayın Bakanların, üst düzey yöneticilerin altlarına Mercedes arabalar yetmemiş, onun en üst modeli "Maybach"lar gördüm; ne büyük bir israftır diye çok çok üzüldüm. Bunlara bakarken memleketim Erzurum'daki insanlar aklıma geldi, Türkiye'nin dört bir yanını gezdiğimizdeki sefalet aklıma geldi, gençlerin durumu aklıma geldi; daha geçtiğimiz hafta "Faizleri silindi, KYK borçları silindi." diye sevinen gençler aklıma geldi, şurada birkaç gün önce yine bu Komisyonda "İlkokul ve lise çağındaki öğrencilerin sabah ve öğlen yemekleri verilsin." diye verdiğimiz önergenin reddedilişi aklıma geldi. Bu örnekleri çoğaltabiliriz ve hakikaten üzüldüm ve yakıştıramadım. "Lüks araba olmasın." demiyoruz, olsun bir parça yani tabii ki devletin prestiji de önemlidir ama bunu abartmanın anlamı yok. Yani o markanın en üst modelini, ultra zenginlerin ancak altına alabildiği arabaları her bakanın altına çekmenin hiçbir anlamı olmadığını... Ve hele ki bizim gibi bir ülkede, ekonominin bir millî güvenlik sorunu hâline geldiği, bir buhran yaşadığımız bir dönemde böylesine halktan kopuşun bir ibretlik örneğini yaşadım. Hakikaten çok üzüldüm Sayın Bakanım, keşke sizin gücünüz bunları önlemeye yetebilse.
Zatıalinizi takip ediyoruz, burada, Mecliste de zaman zaman bir araya geliyoruz. Mecliste milletvekilliği de yapmış bir siyasetçi olduğunuz için -her bakana ben siyasetçi demiyorum ama zatıaliniz siyasetçisiniz- anlayışlısınız, toleranslısınız, sempatiksiniz. Bunları takdirle ve hakikaten sevinerek görüyorum; böyle olmalı. Esprilisiniz, herkes söylüyor fakat Değerli Bakalım, ciddi bir Bakanlığın başındasınız. Bundan önce Dışişleri Bakanlığında da söyledim, Dışişleri Bakanlığının çok değerli, kıymetli, yetişmiş bürokratlarının da sizin çok değerli, yetişmiş, kıymetli bürokratlarınızın da dışında gelişen hadiseler var. Bu, dış politikada da böyle, ekonomide de böyle. Biliyoruz ki bugün altına imza atılan çok vahim hatalar sadece sizin eseriniz değil, hatta belki sizin eseriniz değil. Bu, saraydaki paralel yapının eseri, orada kurulmuş olan paralel ekonomik kurulların ve aklın eseri. Mecliste de yine ekonomi konusunda kalem oynatan AK PARTİ cenahında değerli milletvekilleriyle konuştuğumuzda, bu, özellikle politika faizinin düşürülme ihtimali olduğunda "Yok artık, herhâlde yapmazlar." dediklerini biliyorum ama her seferinde bu oluyor ve bu, Türkiye'deki faizin düşmesine de sebep olmuyor. Burada biraz önce AK PARTİ'li değerli milletvekillerinin söylediği gibi bir duruma da maalesef sebep olmuyor, faizler yüksek kalıyor. Düşünün ki Türkiye'mizin politika faizi TL bazında yüzde 10,5 ama uzun zaman sonra aklı başında bir piyasadan borçlanabildik.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teknik bir arıza oldu galiba arkadaşlar, mikrofon gitti, bir bakın lütfen.
Bu arada süreyi durduralım, gezici mikrofonumuz varsa hemen hızlıca...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Arıza işini de ihale edin, bir firma yapsın arızaya bakma işini Sayın Başkan.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum tavsiyeniz için, sağ olun Mehmet Bey.
Mikrofonla oynayınca oluyor arkadaşlar, biraz... Geldi şimdi, tamam.
Buyurun.
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Düşününüz ki TL bazındaki sizin düşürdüğünüz politika faizi yüzde 10,5; döviz bazında yüzde 10'la ancak... Dolar bazında da neredeyse aynı miktarda, aynı düzeyde borçlanabiliyoruz; bu, akıl dışı bir şey; bu, olacak bir şey değil. Burada kimse lütfen ekonomimizin sağlıklı olduğunu söylemesin, bu örnek bile buna yeterli.
Ve buradan başka bir kaygım var Değerli Bakanım. Zatıaliniz bence AK PARTİ yöneticileri, üst düzey yöneticileri tarafından paratoner olarak da biraz ön tarafa itilmiş durumdasınız. Sizin bu insancıl hâlinizden, toleranslı hâlinizden AK PARTİ biraz galiba istifade ediyor ve bütün şimşekler sizin üzerinize çekiliyor. Diğer taraftan, yanlış politikalar devam ediyor, kendinizi feda etmeyin lütfen.
Malumunuz, günlerdir biz bütçe konuşuyoruz ve çok teknik konular hep konuşuldu, her bütçede de aşağı yukarı aynı şeyler konuşuluyor. Özellikle Cumhurbaşkanlığı bütçesinde de bütçenin geneliyle ilgili çok detaylı konuşuldu. Tekrara girmek istemem, benden önceki değerli milletvekilleri de çok özel ve güzel, doğru tespitler yaptılar.
Bakanlığınızın içindeki bir mesele ama bu mesele, aslında geneli de ilgilendiriyor. Bütçede görüyoruz ki kurumlar vergisinden neredeyse vazgeçmişsiniz yani kurumlar vergisi oranları çok düşük. Dolaylı vergiler, enflasyonun da tabii sebebi. Enflasyonu AK PARTİ sevdi, enflasyon sayesinde finansman oluşturuyor, vergi topluyor ve benim tabirimle bu bütçe, enflasyonla şişirilmiş, gelirleri acımasızca faizcilere aktarılan bir seçim finansmanı bütçesi ve bu da enflasyon sayesinde oluşmuş bir bütçe.
İçinizde çok kıymetli vergi müfettişleri var ve bu vergi müfettişleri çok şikâyetçiler. Vergi müfettişlerinin bu şikâyetinden anlıyorum ki siz kurumlar vergisini zaten toplamaktan vazgeçmişsiniz. Bakın, ben size direkt bana gelen bir yazıyı burada okumak istiyorum, onların da hakkını yemek istemem. "Sayın Vekilim, bir diğer konu ise..." Size yazmış, özür dilerim. "Sayın Başkan, bir diğer konu ise Maliye Bakanlığınızda çalışan vergi müfettişlerinin özlük haklarıyla ilgili bir iyileştirmenin yapılıp yapılmayacağıyla ilgili olacaktır. Zira son bir yılda 553 vergi müfettişi meslekten istifa edip özel sektöre geçti ve her geçen gün istifa edenlerin sayısı artıyor. 29 ilde bulunan grup başkanlıklarını kapatıp tüm müfettişlikleri en büyük 9 ile topladınız ve bu illerde ortalama kiralar 8 bin liranın üzerinde. Aldıkları maaşın yarısı kiraya gidiyor. Müfettiş olmak için beş yıl emek verip müfettiş oluyorlar, sonra sırf bu özlük ve geçim sıkıntısı nedeniyle kamudan ayrılıyorlar. Bu nitelikli personeli kurumda tutmayı ve adalet müfettişleri ile HSYK müfettişlerine verilen denetim tazminatının vergi müfettişlerine neden verilmediğini sormak isteriz." diyor vergi müfettişleri. Neden böyle bir uygulama yapıyorsunuz? Yani devlet olmanın 2 ana temeli var; bir ordu, bir de vergi. Bu vergiyi toplamak için gerekli olan bu dürüst, namuslu devlet insanlarını neden mağdur ediyorsunuz, bunu hakikaten merak ediyorum? Ama bunu buradan "Mum dibine ışık vermez."le açıklayamayız; bu, hakikaten bir zihniyet meselesi. Siz vergi toplamaktan vazgeçmişsiniz demek ki, bunu anlıyorum ben, bundan da hicap duyuyorum.
Bütçeye gelirsek, bütçeyle ilgili benim dikkatimi çeken bir durum, 2021 yılı kesin hesap raporlarında gördüm: Burada çok ciddi sapmalar var Sayın Bakanım, bu sapmaların nedenini öğrenmek isterim. Mesela "üretime yönelik mal ve hizmetler" kalemi yılbaşında 190 milyon lira olarak öngörülmüşken yıl sonunda 740 milyon lira harcanmış. Sapmaya bakar mısınız? Bu, sapmadan öte bir şey. "Tüketime yönelik mal ve hizmetler" kalemi de benzer; yılbaşında 213 milyon lira öngörülmüş fakat yıl sonu 530 milyon lira harcanmış. Kâr amacı gütmeyen kuruluşlara 513 milyon lira transfer edilmiş. Bu kâr amacı gütmeyen kuruluşlar her bakanlıkta var; bu da nedir, ne değildir, bilmek isteriz. Yurt içi borç verme kalemi 91 milyar 820 milyon lira; öngörülenin 3-3,5 katı neredeyse.
Başka bir ibretlik rakam engellilerle ilgili. Çok üzüldüm, bunu telafi etmemiz şart, hatta mümkünse biz burada bunu telafi edelim, engellilerin toplumsal hayata katılımının 2023 bütçesindeki durumunu da telafi edelim. Engellilerin toplumsal hayata katılımı ve özel eğitim programlarına 954 milyon lira başlangıç ödeneği konmuş, güzel; yıl sonunda 2 milyon 980 bin lira harcanmış. 954 milyon lira nerede, 2 milyon 980 bin lira nerede? Engellileri biz bu kadar mı ihmal ediyoruz? Yani, ben burada engelliler için öyle güzel sözler duyuyorum ki yani söz... Yani, bu, tam, klasik AK PARTİ yani ameli ile kelamı bambaşka. Aynı buna benzer hadiseleri biz başka bakanlıklarda da, başka pozisyonlarda da görüyoruz. Engellilere bu reva mıdır, bunu sizden öğrenmek isterim.
Denizyolu Ulaşımı Programı'nda başlangıç ödeneği yine öngörülmemiş, yıl sonunda 14 milyon lira harcanmış; bunun da sebebini merak ettim, başta öngörülmeyen bir ödenek yıl sonunda nasıl harcanıyor?
KKM meselesi var, pek çok farklı konu var. Bu KKM'nin süresinin uzatılmasına rağmen bütçede neredeyse ödenek ayrılmamasının da sebebini bir önceki bütçede yaptığınız bir uygulamadan gördük. 5018 sayılı Kanun'a göre genel bütçe ödeneklerinin yüzde 2'sine kadar yedek ödenek konulabiliyor; bunu bir kararnameyle, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle yüzde 10'a çıkarmışsınız.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süreniz dolmuştur.
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Hemen bitiriyorum Değerli Başkanım.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir iki cümleyle, rica ediyorum...
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Bu kararname sayesinde de 62 milyar lira Millî Eğitim Bakanlığına, 19 milyar lira Emniyet Genel Müdürlüğüne, 11 milyar lira da Jandarma Genel Komutanlığına aktarıldıktan sonra bu paralar buralardan Hazine ve Maliye Bakanlığına, KKM'ye, Sağlık Bakanlığına, şehir hastanelerine, Karayolları Genel Müdürlüğüne, bu malum şirketlerin yaptığı yollara aktarılmış. Buna eliniz nasıl vardı? Yani, polisten, öğretmenden bu ödenekleri alıp da buralara aktarmaya eliniz nasıl vardı, bunu da merak ediyorum.
Çok teşekkür ederim, saygılar sunarım.