KOMİSYON KONUŞMASI

AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) - Teşekkür ederim Başkanım.

Ben de herkesi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, az önce, daha önce KEFEK tarafından oluşturulmuş komisyonların yeniden kurulmasına ilişkin bir kısım önergeler de sunuldu ama gördük ki açıkçası, bunu sunan arkadaşlarımız da daha önceki komisyon raporlarını incelememişler. Yani burada belki öncelikle yapılması gereken, bu konuda yeni bir önerge sunabilmek için önceki raporların ne yönde eksik olduğunu -raporları bilerek- raporlarda çıkan sonuç bildirgelerinin veya yapılması önerilen yasaların hangilerinin hayata geçirildiğini, hangilerinin geçirilmediğini ve bunların geçirilme veya geçirilmeme nedenlerinin ne olduğuna bakmak ve önceki raporların takip edilip edilemeyeceğini öncelikle değerlendirmek gerekir. Bunu bilmeden, sıfırdan, önceki emekleri yok sayarak yeniden aynı konu üzerinden, emeği aynı konuya yönlendirmek bir zaman kaybı ve önceki yapılmış olan çalışmalara karşı da bir haksızlık gibi geliyor bana açıkçası. Çünkü bizim, tabii ki hepimizin vazgeçilmezidir erken yaşta evliliklere ilişkin çocukların mağduriyetinin önlenmesi, kadına karşı şiddete çare üretilmesi noktasında her birimiz, buradaki kadın ya da erkek, parti ayrımı gözetmeksizin hepimizin ortak hassasiyetidir bu konular. Ama daha önce yapılmış çalışmaları ben de sadece başlık anlamında biliyorum ama detay anlamında ne öneriler içerdiğini, ne tür incelemeler yapıldığını, bu incelemelerin hangi yönde eksik olduğunu, hangi yönden detaylı bir araştırma içerdiğini şu an hiçbirimiz çok detaylı bilmek durumunda değiliz. Dolayısıyla, ben bu konulardaki önergelerin eski raporlar bilinmeden hayata geçirilmiş olmasının ciddi bir eksiklik oluşturacağını ve bir tekrara gideceğini düşünüyorum. Eğer bizim şu an bu tekrara gitmeden diğer önergeler üzerinden komisyon kurulmasına karar verip -zaten bu Komisyon dört yıllık bir süre içerisinde, bu yasama dönemi içerisinde çalışmasına devam edecek- önceki raporların bu yönüyle tekrar, bütün KEFEK üyelerince özümsenerek eksik kalan hususlarının giderilmesi noktasında ne yapabiliriz veya önerilerin hayata geçmemiş olan kısımlarını nasıl biz hayata geçirebiliriz noktasında bir fikir birliğine varabilirsek bunu daha sonra değerlendirme imkânımız olabilir. O yönüyle, çalışılmış olan konularda yeniden önerge vermeden, bu konudaki arkadaşlarımızın eski çalışmaları incelemelerini, mevcut yeni konular üzerinden de bir çalışma yapılmasının daha faydalı ve yararlı olacağını düşünüyorum.

Ayrıca, yurt dışındaki Türklerle ilgili... Bu, sadece yurt dışındaki Türkleri değil, her birinin akraba bağı olduğu için Türkiye'de, buradaki Türkleri de ilgilendiren, oradakilerle de bizim bir bağımız olduğu için... Ben de babası uzun yıllar yurt dışında kalan bir birey olarak, o mahrumiyetleri ve sıkıntıları hisseden bir insan olarak o çalışmanın bence yaraya dokunma anlamında çok ciddi bir katkı vereceğini ve oradaki kadınların özellikle hem bizim kültürümüz dışında da farklı kültürler içerisinde yaşadıkları sorunları tespit etmek anlamında da ciddi bir fayda ve farkındalık üreteceğini düşünüyorum.

Tabii, aileyi, illa refleksel bir bakış açısıyla dışlamanın ben çok sağlıklı olmadığını düşünüyorum. Biz aile içerisinde kadını yok sayan bir anlayış içerisinde hiçbir zaman olmadık, kız çocuğu ve kadını önceleyen bir bakış açısıyla zaten buradayız. Ama bu, aileyi yok saymamızı, aileyi dışlamamızı gerektirmez çünkü ailenin bir parçası, aile kadından doğuyor, kadın olmadan bir ailenin oluşması mümkün mü? Yani ailenin parçalarından bir tanesi kadın ve mütemmim cüzü kadın. Dolayısıyla, bunu da refleksel...

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Toplumda bir birey kadın.

AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) - Hayır, Burcu Hanım, biz kadının birey olduğu gerçeğini yadsımıyoruz ki biz de bireyiz, biz de kadınız ama bu, üstlendiğimiz sorumlulukları ve kurduğumuz bağları da yok saymayı gerektiren bir durum değil yani.

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Ama evli olmayan, bekâr olan ya da dul olan kadınlar da var.

AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) - Onlara da bakıyoruz.

BAŞKAN - Söz vermeden konuşmayalım, karşılıklı konuşmayalım lütfen.

AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) - Çok özür diliyorum Başkanım, zaten oradaki kadınları önceleyen bir şey var, sadece gerekçede aileyle ilgili de maddeler var. Geçen haftaki toplantıdaki konuşmamızdaki sizlerden gelen eleştirileri de dikkate alarak konunun kadın üzerine daha fazla yoğunlaşması noktasında önergeyi sunarken ona yönelik bir araştırma komisyonunun kurulmasına ilişkin teklifimizin konusunu kadın olarak değiştirdik. Ama gerekçe kısmında aileyle ilgili de yani kadını incelerken ailesel bağlarla ilgili sorunları da inceleyebiliriz orada. Burada aileyi yok sayan bir anlayış içerisinde olmadığımızı ifade ettik. Yoksa, araştırma komisyonunun kurulma gerekçesi kadını öncelemektir. Açıkçası, sunulan teklifte de bu açık ve net görünmektedir.

Teşekkür ediyorum Başkanım.